Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ D ] / Drink this

Drink this перевод на турецкий

3,207 параллельный перевод
Okay, so you could probably use a little cheering up? From the two guys who can't even make it to my party? Hey, can I drink this?
Sen mutlu olmalısın
It's not,'cause I only drink this much coffee.
Bence değil çünkü ben zaten o kadar kahve içiyorum.
I wanna talk to you about something- - here, drink this.
Seninle bir şey konuşmak istiyorum. Bu senin.
- Drink this medicine when still hot
- Hala sıcakken bu ilacı iç!
Drink this.
Bunu ic.
- DO YOU WANT TO DRINK THIS? - D...
- Bundan içmek ister misin?
Elena said you have to drink this.
Elena bunu içmen gerektiğini söyledi.
Drink this.
İçin bunu.
We should drink this.
Bunu içmeliyiz.
I really, really need you to drink this green tea I made for you because you're getting all hoarse again.
Senin için yaptığım şu yeşil çayı İçmeni istiyorum çünkü yine sesin kısılacak.
Here, drink this.
İşte, iç bunu.
That lethe root, when we drink this, we'll forget how we feel about each other.
O Lethe kökü nedeniyle bunu içtiğimiz zaman birbirimiz hakkında neler hissettiğimizi tamamen unutacağız.
When we drink this, we'll forget how we feel about each other.
- Bunu içtiğimiz zaman birbirimiz hakkında neler hissettiğimizi tamamen unutacağız.
I got this girl to drink her own pee the other day.
Geçen bir kızın sidiğini başka bir kıza içirttim.
What, this girl pussy ain't good enough for you to drink?
Ne yani bu kadının amı içmek için yeteri kadar iyi değil mi?
Is this your way of asking me out for a drink?
Bir şeyler içme teklifinde bulunma tarzın bu mudur?
Boil this for an hour and drink the tea.
Bunu bir saat kaynatip çayini içeceksin.
Drink this.
Bunu iç.
Look, should drink in this way
Bak, bu şekilde içmelisiniz.
Get this lady a drink.
Bayana bir içki verin.
I can't drink all this by myself.
Bütün şişeyi tek başıma içemem ya.
If you won't drink... this decanter of the finest scotch that money can buy, right now. 50,000.
Tabii paranın satın alabileceği masadaki en iyi viskiyi şimdi içersen sana 50 bin dolar vereceğim.
This is Oktoberfest... the world's most sophisticated exhibition of German food, drink, and culture.
Bu Oktoberfest... Alman yiyecek, içecekleri için kültürlerinde dünyanın en sofistike sergisi.
Do you mind if I drink it like this?
- Şöyle döküp içsem kusura bakar mısın?
You know anywhere we can get a drink in this town?
Bu şehirde içmek için nereye gidilir biliyor musun?
Like this one year, on my birthday, I was in Vietnam, shooting an energy drink commercial.
Mesela bir keresinde, doğum günümde Vietnam'da bir enerji içeceği reklamı çekiyordum.
Hello. I'm Legman and this is my partner Wheels, and I am drinking my signature drink.
Ben Legman ve bu da partnerim Wheels ve bu da benim favori içeceğim.
Yeah, over in Latvia they had this fermented milk stuff that they drink.
Evet, Letonya'da içtikleri mayalanmış süt vardı.
Get this man a drink.
Bu adama bir içki ver.
By the way, this is, like, the best drink I've ever had.
Bu arada, şu ana kadar içtiğim en güzel içki bu falan olmalı.
I love this drink.
- Bayıldım bu içkiye.
This is the best drink I ever had in my life.
Bu, hayatımda içtiğim en iyi içki.
And this place needs a signature drink.
Ve bu mekânın kendiyle bütünleşen bir içkiye ihtiyacı var.
This is a no drink, no drugs facility.
Burası içki ve uyuşturucunun yasak olduğu bir tesis.
Remaining drink with us this time.
Birşeyler içmeye devam.
This is crazy, you barely drink.
Sen çok nadir içersin.
This isn't much, but have a drink on me.
Fazla bir şey değil ama benden bir şeyler için.
Then we came here to drink and there was this girl in the car.
Sonra buraya içmeye geldik. Ve arabanın içinde bir kız vardı.
Come on. Drink some of this.
Hadi iç şundan biraz.
Let's seal this with a drink.
Hadi bunu bir içkiyle mühürleyelim.
If I drink coffee this late, I will be up all night.
Bu saatte kahve içersem bütün gece uyuyamam.
I'll do eight shots in eight minutes, and if I win, everybody at this bar gets to drink for free.
8 dakikada 8 tek atacağım....... kazanırsam bardaki herkes bedava içki alacak.
So this legend, it says that if you drink the water from the well, something lost will be returned to you.
İşte bu efsanenin dediğine göre, eğer bu kuyudan bir defa içersen kaybettiğin birşey sana geri dönecek.
Who's gonna drink all this?
Tüm bunları kim içecek?
You always stock this drink?
Hep bu içecekten mi koyuyorsunuz?
It likes to drink every day. But this one over here is a bit finicky and only wants a little sip on the weekends.
Her gün sulanmayı sever fakat buradaki biraz müşkülpesenttir ve sadece hafta sonları az miktarda su ister.
This is why I don't... drink.
İşte bu yüzden içmemeliyiz.
Now, why don't we sit on this nice comfy couch, have a nice cool drink and talk all about it.
Şimdi bir rahat koltuğa oturalım ve bir şeyler içip bunu konuşalım.
And I remember, I bought a drink and I turned... and this extraordinary woman came out of the night towards me.
Hiç unutmuyorum, bir içki aldım ve arkamı döndüm birden gecenin ortasında inanılmaz bir kadın çıktı karşıma.
If I drink all this here, I can burp like a man.
Bunun hepsini içersem, erkek gibi geğirirmişim.
Well, why don't you go make yourself a drink while George helps me with this zipper?
George fermuarıma yardım ederken neden gidip kendine bir içki almıyorsun?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]