Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ D ] / Démo

Démo перевод на турецкий

982 параллельный перевод
There's nothing like a demo.
Göstermek gibisi yoktur.
To see him at a demo, you can't tell if he's scared.
Onu bir gösteride gördüğünüzde korkup korkmadığını anlayamazsınız.
To demonstrate my skill and sincerity... I have arranged a small demonstration... which should occur as I am speaking to you.
Yeteneklerimi ve samimiyetimi ispat etme adına sizin için küçük bir demo patlama ayarladım.
Juggernaut's bomb... his so-called demonstration bomb... exploded 20 minutes ago on board.
Yok Edici Gücün bombası sözde demo bombası 20 dakika önce güvertede patlamış.
- Um, I'm making a demo.
- Demo hazırlıyorum.
See, what I was wonderin'... I'm makin'a demonstration album at a recordin'studio.
Merak ediyordum da geçenlerde kayıt stüdyosunda demo albümü hazırlıyordum...
meanwhile, I've set you up for some very easy work, studio stuff- - demos, commercials, so you can pick up a couple of bucks.
Bu arada sana, bazı ufak tefek işler de ayarladım stüdyo işleri... demo, reklam gibi biraz para kazanmış olursun.
The demo stuff.
Demo işinden.
Gimme a demo.
Görelim.
Got a demo run faction.
Bir bölüm örnek görüntü yakaladım.
- Do you have a tape I could listen to? - A tape?
Dinleyebileceğimiz bir demo kasetiniz var mı?
The demo was unreal.
Gösteri gerçek degildi.
We'll need to make a demo tape.
Tanıtım kaseti yapmamız gerekecek.
Because of the demo we washed it down.
Gösteri için uçağı yıkadık.
No. Gimme a couple days, I could probably get you a demo.
Bana bir iki gün ver, herhalde bir tane bulabilirim.
Sir, the demo charges are in.
- Komutanım patlayıcılar yerleştirildi.
I like carrying the pipes, the apparatus and my little demo case.
Boru ve diğer parçalarını taşımayı, tamir kutumuda seviyorum.
People meet in bars... and use everything they got,... all kinds of legal mumbo jumbo,... demo reels, under-the-counter drugs.
İnsanlar barlarda buluşur. İmkanları dahilinde ellerindekileri harcarlar, kanuni racon, gösteriş sahneleri, kanunsuz uyuşturucular.
John made a special trip out here to meet Lana and listen to her demo tape.
Yemeğe. John yeni Madonna'nın demosunu dinlemek için geldi.
The Lowboy. - Do you have a demo of one of those?
- Bunların satış gösterimi var mı?
Give us a demo of the lightshow, will you?
Bize bir ışık gösterisi yap, olur mu?
No chance of getting him into a demo at a hospital?
Bir hastanede tanıtıma katılma ihtimali yok mu?
Hi, this is Laura at Demo's Pharmacy.
Hi, ben Demo's eczanesinden Laura.
These are determinants demo.
Bunlar işaret zamirleridir.
Let's set up a demo.
Bir demo hazırlayalım.
We could cut a demo.
Bir demo çıkartabiliriz.
I borrowed this demo from the manufacturer.
Üreticisinden ödünç aldım.
You met him at a demo.
Sizinle bir gösteride tanışmış.
- Great, will you do the demo for me... because I don't have anybody else.
- Birlikte bir demo kaydedelim mi? Senden başka kimseyi tanımıyorum.
About singing on the demo.
Demoyla ilgili olarak.
She's cutting a record demo right now.
Şu anda müzik demo hazırlıyor.
I am not makin'a demo. "
"Demo yapmayacağım" dedim.
I'm in this band and we've got this incredibly sweet demo.
Bu grupta çalıyorum ve inanılmaz bir demomuz var.
- We came to talk to you about a demo tape.
- Biz yalnızca sizinle demo kasedimizle ilgili konuşmaya gelmiştik.
You guys are an unsigned band, and you broke into the radio station to get your demo played on the air?
Sizler sözleşmesiz bir grupsunuz..... ve radyo istasyonuna zorla girip demonuzu canlı yayında çaldırmak mı istiyorsunuz?
- I'm telling you, it is tough.
- Size söylüyorum, bu demo sağlam.
- Oh, man. The demo's wasted.
- Adamım demo mahvoldu ya.
Get the other copy of the demo.
Demonun öteki kopyasını getirmek.
It's a demo tape.
Demo kasedi.
Kayla, if you're listening, I really need that demo tape.
Kayla, beni dinliyorsan.. Gerçekten o demo kasedine ihtiyacım var.
- He hasn't even heard the demo yet.
- Daha demoyu bile dinlemedi.
- So you two haven't heard the demo?
- Yani siz ikiniz demoyu dinlemediniz mi?
Demo Team, up!
Ekip, siperlerden dışarı!
Don Cherry's demo-ing the Corridor.
Don Cherry Koridor'da bir gösteri yapıyor.
Information accessed during this demo is for entertainment value only and should not be duplicated to another database.
Bu gösteri sırasında ulaşılan bilgiler, sadece eğlence amacıyla hazırlanmıştır. Başka bir veri bankasına kopya edilmemelidir.
Demo jumpers, we've got about a 12-minute call to dress rehearsal.
Gerçek atlayışlar 12 dakika sonra.
Well, it's a demo.
Bu demoları.
I was hoping to demo your unit.
Bana bunun marifetlerini göstermeni bekliyorum.
BOB : Demo! BOB :
Yıkım ekibi!
KIT : Frank, where's the demo team? FRANK :
- Frank, yıkım ekibi nerede?
- Demo'ed the driveway.
- Bahçe çalışmamı gösterdim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]