Fight the power перевод на турецкий
166 параллельный перевод
I cannot fight the power of his god.
Tanrısının gücüne karşı koyamıyorum.
Fight the power!
Otoriteyle savaş!
- Fight the power, little G.
- Güçle savaş küçük G.
Fight the power, baby.
Sistemle savaş bebeğim.
Fight the power, protect the downtrodden...
Kötülerle savaş, güçsüzleri koru...
Fight the power.
Hadi baş kaldıralım.
Fight the power, Larkin.
Güce karşı savaş Larkin.
Fight the power!
Güce karşı savaş!
But I don't fight the power anymore.
Ama artık iktidara karşı savaşmayacağım.
Complete power to fight the rackets.
Haraççılarla savaş için tam yetki.
Now is the time to use that power, and to fight!
İşte gücünü kullanma zamanı. Mücaadele et!
These were the first months of the fight for the establishment of Soviet power in Kyrgyzia.
" Bunlar Sovyet Gücü'nün kurulması için 1918 yılında..
We know the true power of science and we must together fight inhumanity with an international treaty.
Bilimin gerçek gücünü biliyoruz. Hep birlikte, uluslar arası bir antlaşmayla canilere karşı savaşmalıyız.
Moreover, the bourgeoisie will never give up power without a fight forced on them by the revolutionary masses.
Öte yandan, burjuvazi de savaşmadan, kitlelerin devrimci eylemleri yüzünden savaşmak zorunda kalmadan iktidarı elden bırakmayacaktır.
The struggle for power is a man's fight.
İktidar mücadelesi bir erkeğin savaşıdır.
Very different from developed, independent countries where the different sectors in the political fight arise relatively independently, with their own demands, which can be in conformity with those of power.
Gelişmiş, bağımsız ülkelerden çok farklı. Buralarda, politik savaşımında farklı sektörler bağımsız olarak, kendi talepleriyle ortaya çıkabilir. Bunlar iktidarı elinde bulunduranlarla uyumlu olabilir.
In 1959, the fight for popular power became extremely violent.
1959'da, halk iktidarı savaşı oldukça şiddetlendi.
The fight of the mass movements started to weaken the antinational front which had seized power from them.
Kitle hareketlerinin savaşımı ondan güç almış olan anti-ulusal cephenin zayıflamasını başlattı.
And we humble actors do all in our power to fight as soldiers on the side of right in the great battle.
Ve biz oyuncular bu büyük savaşta gücümüz elverdiğince haklının yanında savaşıyoruz.
Sure you could, and yet, many writers do everything in their power to insulate themselves from the common man, from where they live, from where they trade, from where they fight and love and converse and...
Elbette anlatabilirsin ama birçok yazar kendisini sıradan adamdan soyutlamak için elinden geleni yapıyor, mesela sıradan adamın yaşadığı, ticaret yaptığı, kavga ettiği, aşık olduğu, sohbet ettiği yerlerden...
But as we get older we know this isn't true. Individual human beings have to create justice, and this is not easy because the truth often poses a threat to power and one often has to fight power at great risk to themselves.
İki ay boyunca FBl tarafından içeri tıkıldıktan sonra... sınır dışı edilme korkusuyla... muhtemelen kadının sinirleri bozulmuştu.
Yeah, I said Maheude With your extaordinário common sense Would be a good hit, Herding quietly Know each other, form unions When the laws permitted, And the day that everyone is united The day that millions of workers Fight will be... with thousands of revolutionaries Seize power Finish the masters.
Evet. Maheu, büyük bir devrim olacağını, her zaman söylerdi. Onun için gerçek adaletin, tecelli etmesi buydu.
We have so many followers and we fight with the gov't continuously we have strong power
Çok yandaşımız var ve sürekli hükümet ile savaşıyoruz Kuvvetli bir gücümüz var
The Power Corp doesn't just clean the mess in the morning ; they fight.
Güç Grubu sadece sabaha kadar temizlik yapmıyor savaşıyorlar.
As someone who doesn't even use their own power to fight their battles, I wouldn't think the slightest bit about doing it.
Bir kişi rakipleriyle dövüşmek için kendi gücünü kullanmıyorsa, yaptığı şeyler hakkında azda olsa düşündüğünü sanmıyorum.
The goal of this thing is not to fight over money or power but to exterminate life.
Bu şeyin amacı, para ya da güç için çarpışmak değil. Yaşamı yok etmek, tüm yaşam biçimlerini.
... that don't have the money and the power to fight back. To these people, you all are insignificant.
Bu insanlar için hepiniz önemsizsiniz.
This fight will settle, who will inherit the Mishima Corporation and gain all it power!
Bu Mishima şirketinin ve gücünün kime miras kalacağını belirleyecek
If you are to fight me, awaken the power within you!
Eğer buraya benimle dövüşmeye geldiysen içindeki güçleri uyandırmalısın!
"Rite of passage, fight it with the power of one or else."
"Geçiş kuralları, Birin Gücüyle savaşın yoksa..."
"Fight it with the power of one." That's gotta mean your power,
"Birin gücüyle savaş." Senin gücünü kastediyor olmalı,
Fight it with the power of one or else a more powerful evil that awaits will destroy you. "
... daha güçlü bir iblis sizi yok etmek için bekliyor olacak. "
You have entered a battle you are ill-equipped to fight tipped the balance of power among the Goa'uld and worsened the fortune of your race.
Yeterli donanımınız olmadan güç dengesi Goa'uld'a kayan bir savaşa giriyorsunuz ve ırkınızın talihini de kötüleştiriyorsunuz.
Ever since that fight with Pao Ssu, I can't seem to harness the power.
Pao Ssu'yla savaştığımızdan beri, - Sanki gücü gerektiği gibi kullanamıyorum.
So does that mean the other Digimon have no power to fight?
Yemek yemedikleri için savaşamıyorlar.
Fight the power, man.
Karşı koy adamım!
Together with your power I only had to show myself briefly in Gevaudan so that the Beast would seize it's fight.
Sizin kuvvetinizle birlikte kendime Gevaudan göstermek zorundaydım Bu sebepten dolayı Canavar ele geçirilebildi.
We have to fight the construction of a power line.
Enerji hattının yapımına karşı çıkmalıyız.
Determined to fight, Monroe pitted sexuality, power and fame against the studio with a storm of publicity.
Savaşmaya karar veren Monroe büyük bir basın kampanyasıyla cinselliğini gücünü ve ününü şirkete karşı seferber etti.
You may never develop the power to fight like Phoebe.
Hiç Phoebe gibi dövüşemeyebilirsin.
Well, now is the time to use that power and to fight!
İşte şimdi o gücü kullanıp savaşmanın zamanı geldi!
Cleaners have the power to rewrite history, you can't fight that.
Temizleyiciler tarihi yeniden yazmaya güç var, bu mücadele edemez.
This witch's power cannot fight The lure of evil's magic might
Bu cadının güçleri kötülüğün cazibesine kapılmış büyüyle savaşamaz.
And both believe that they defeat the Evil Empire and so had the power to transform the world. We will fight for an Islamic State, we will die for it!
İki taraf da Şeytan İmparatorluğunu mağlup edip bu sayede dünyayı değiştirme gücüne sahip olacaklarına inanıyor.
Looking back, we can now see that these groups were the last political idealists who in an age of growing disillusion tried to reassert the inspirational power of political visions that would give meaning to people's lives. We will fight for an Islamic State, we will die for it!
Geçmişe baktığımızda, bu grupların gerçeklerin ortaya çıktığı çağda insanların hayatlarına anlam katan politik görüşlerin etkileyici gücünü yeniden savunmaya çalışan son politik idealistler olduğunu şimdi görebiliyoruz.
Almighty Lord and father of Jesus Christ grant me, your unworthy servant, pardon for my sins and the power to fight this cruel...
Yüce Tanrım ve Yüce İsa beni kabul edin. Değersiz kulunuzu kabul edin, günahlarımı affedin ve bana bu zalimle savaşmak için güç verin.
Not through fighting or the inner anger that makes us wanna fight, but through the magic power of love.
Değil mücadele ya da bize kavga etmek ister yapar iç öfke yoluyla, ama aşk büyüsü gücü ile.
Fight the power.
- Güçle savaş!
The power to fight against a planet that torments its people.
İnsanlarına işkence çektiren bir gezegenle savaşma gücü.
It was necrosis. There were no white blood cells, so the blood had no power to fight against infection, and so, suddenly, the rotting set in.
Elinizi hastanın kafasına sürdüğünüzde tutam tutam saç geliyordu.
Many of them were used by the man of power at the time... and their sole purpose was to fight.
Onların birçoğu zamanında gücün adamı tarafından kullanıldı... ve tek amaçları dövüşmekti.
fight them 19
the power of christ compels you 31
the power 84
the power's out 25
power 545
powers 92
powerful 236
powered 52
powerless 44
power to the people 25
the power of christ compels you 31
the power 84
the power's out 25
power 545
powers 92
powerful 236
powered 52
powerless 44
power to the people 25
power up 18
power down 16
powerful stuff 23
power's out 27
powering up 16
fight 1035
fighter 43
fighting 337
fighters 50
fights 47
power down 16
powerful stuff 23
power's out 27
powering up 16
fight 1035
fighter 43
fighting 337
fighters 50
fights 47
fight club 20
fight or flight 26
fight me 78
fight it 105
fight him 26
fight's over 21
fight back 126
fight on 19
fight or flight 26
fight me 78
fight it 105
fight him 26
fight's over 21
fight back 126
fight on 19