Have some faith перевод на турецкий
119 параллельный перевод
I might have some faith in your work.
Yaptığın işe saygı duyardım.
This money should smooth the ride. Have some faith in me.
Bu para, kendini sakin ve güvende hissetmene yardımcı olur.
You gotta have some faith, Francine.
Biraz inancın olmalı, Francine.
You have to have some faith in that fact.
Bu gerçeğe inanmalısın.
Have some faith in the rest of us.
Bizlere de biraz güven.
Son, have some faith in your father, please.
Oğlum, babana biraz inan, Lütfen.
Have some faith.
Biraz inançlı ol.
- We're not goin'back. Have some faith, Kyle.
- Dönmüyoruz.
Maybe you should have some faith in the people around you.
Belki etrafındaki insanlara biraz güvenmelisin.
And I don't lie to you, so have some faith in me.
Ve sana yalan söylemiyorum.
And Jack ain't going down... so have some faith in the system.
Ama Jack ceza almayacak. Sisteme güvenmelisin.
Why not just have some faith... in yourself... and Danny Avila? You've done everything you can do.
Elinden geleni yaptın.
Have some faith, Ella. Soho is New York's artistic soul.
Soho New York'un sanatçı ruhudur.
Let's have some faith, okay?
Biraz itimat duy olur mu?
Have some faith in yourself
Kendine biraz inanmalısın.
- Hey, have some faith in me.
- Hey, bana biraz güvenin.
Plenty of sucking potential still out there, have some faith.
Hâlâ çok kötü olma potansiyeli var. Biraz inançlı ol.
- I hope so. - Have some faith, will you?
- Biraz bana inan.
Have some faith in Navin Rai.
Navin Rai'a biraz inan.
Have some faith in him.
Sadece ona biraz güvenin.
Boone, you gotta have some faith.
Boone, inançlı olmalısın.
Have some faith, Papi. - ♪ Eres tú, así... ♪ Eres tú Have some faith.
İnancını kaybetme, papi.
Look, you're gonna have to have some faith here, all right?
Hadi ama. Biraz inançlı olmalısın tamam mı?
Have some faith in me.
Güven bana.
I lust want you to have some faith in me.
Bana sadece inanmanızı istiyorum.
Have some faith, young boy.
Biraz güven duy genç adam.
# Have some faith in the sound #
# Duyduğuna biraz inancın olsun #
Remember what I told to you, you were gonna have to have some faith? Ok.
İşte biraz inanç duyman gereken zaman geldi tamam
have some faith Bob have some faith
Biraz inancın olsun, Bob. Biraz inanç.
Please have some faith in us, Mr. HAN.
Lütfen bize inanın, Bay HAN.
Maybe it's time for you to have some faith in my judgment.
Belki artık benim kararlarıma güvenme zamanın gelmiştir.
Actually, the job involves an infinite number of variables which could result in- - hey, kitt, have some faith, huh?
Aslında görev, birçok sonuç içeren varyasyon- - Hey, Kitt, biraz inanca ne dersin?
Just have some faith in my abilities, honey.
Düşünüyorum. Yeteneklerime biraz güven hayatım.
You should have some faith in yourself, for crying out loud.
Seni sevdiğimi biliyorsun, değil mi? - Biliyorum.
Man, you got to have some faith in yourself sometimes.
Yapma ama, içindeki sese kulak ver. Hadi.
And they have been founded, some recently, some 80 years ago... by people who left their homes in Europe because of famine... because of starvation... because of racial and political persecution... and some, like ourselves, because of their faith.
Kıtlık yüzünden, açlık ırkçılık yüzünden politik baskılar yüzünden ve bazıları da... bizin gibi inançları yüzünden Avrupa'daki evini terk edip buraya gelen,... kimisi yeni... kimisi 80 yıldır burada olan... yüzlerce insan var.
Some have passed away, others have abandoned their faith.
Bazısı bu dünyadan göçtü diğerleri inancını kaybetti.
Some nerve you have... Even in bad faith you couldn't have said it better.
Kızgınsın biraz ve olaylara en kötü yanından yaklaşıyorsun.
Your faith is a huge part of what I love about you... but you have to have some patience for the fact... that it doesn't come as easily for most people as it does for you.
Senin en sevdiğim özelliklerinden biri "inançlı" olman fakat biraz sabır gösterirsen bazı insanlara sende olduğu gibi kolay gelmiyor...
Eager for it, some have wandered from the faith and pierced themselves with many griefs...
Buna heves eden bazıları inançtan sapıp,.. ... kendilerini bir sürü acıyla delik deşik etmişlerdir.
Have some faith, Gethin.
Anlamaya başladın.
You know, at some point, you have to just put your faith in humanity.
Bilirsin, bazen merhametini kadere bırakmak gerekir.
There's a movement in this country, and some people have more faith in it than I do.
There's a movement in this country, and some people have more faith in it than I do.
And the straw that broke that camelís back was either one of our books or some other process of reasoning, or incompatibility of what they knew to be true and what they were told by their faith that I think we have to just highlight the fact that itís possible
bizim kitaplarımızdan biri ya da başka türlü bir muhakeme de olabilir. Yahut, inançlarıyla doğru bildiklerinin uyuşmaması sonucunda da olabilir. İnsanlara, inançlarına içkin olan çelişkileri veya inançlarıyla, evren hakkında doğru bildiğimiz şeyler arasındaki çelişkileri göstermenin mümkün olduğu gerçeğini vurgulamak zorunda olduğumuzu düşünüyorum.
But none of us are, because to work down there, you have to have some sort of faith in people and in your ability to help them.
Hiçbirimiz değiliz. Çünkü orada çalışabilmek için insanlara ve onlara yardım etme becerinize güvenmeniz gerekiyor.
Seriously, if this works... You're gonna have some more faith in your father?
Cidden, eğer bu işe yararsa babana olan güvenin artacak mı?
It has come to my attention that some of our brothers and sisters have lost their faith in god.
Bazı kardeşlerimizin Tanrı inançlarını kaybettiklerini gördüm.
And now she's here, putting that same unshakable faith in the 12 of you. I don't have Beth Keller's faith, but I do believe in some things.
Bende Beth Keller'ın inancı yok.
I will have faith, that my life runs according to some mysterious plan. That the purpose of these trials is known by God. And that one day, it will be revealed to me.
Hayatımın, gizemli bir plana göre yürüdüğüne, bu deneylerin amacının Tanrı tarafından bilindiğine ve bir gün bunların bana açıklanacağına olan inancımı yitirmeyeceğim.
I'faith, if he be not rotten before he die - as we have many pocky corpses now a days, that will scarce hold the laying in - he will last you some eight year or nine year.
Ölmeden çürümemişse-ki öyleleri geliyor son zamanlarda - frengi tutar yerlerini bırakmamış gömülecek, öylesi değilse, sekiz dokuz yıl kalabilir.
Does Your Grace have some token of this "good faith"?
Bu "İyi niyet" ten siz Ekselanslarının yanında bulunur mu?
have some 140
have some cake 20
have some tea 69
have some fun 125
have some water 66
have some coffee 47
have some wine 41
have some more 53
have something to eat 22
have some respect 63
have some cake 20
have some tea 69
have some fun 125
have some water 66
have some coffee 47
have some wine 41
have some more 53
have something to eat 22
have some respect 63
have some breakfast 20
faith 416
faithful 22
have a wonderful day 25
have a good day 670
have a nice day 823
have you eaten yet 24
have a nice weekend 44
have a good day at work 18
have a good weekend 70
faith 416
faithful 22
have a wonderful day 25
have a good day 670
have a nice day 823
have you eaten yet 24
have a nice weekend 44
have a good day at work 18
have a good weekend 70
have a good week 16
have you eaten 167
have a great day 179
have a good time 307
have a good flight 33
have a good night 530
have a nice evening 85
have a seat 2672
have a nice night 84
have a good one 237
have you eaten 167
have a great day 179
have a good time 307
have a good flight 33
have a good night 530
have a nice evening 85
have a seat 2672
have a nice night 84
have a good one 237