Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ H ] / He was already dead

He was already dead перевод на турецкий

319 параллельный перевод
Yes, I was there to kill him but he was already dead.
Evet, onu öldürmek için oraya gittim ama zaten ölmüştü!
- But he was already dead.
- Ama çoktan ölmüştü!
If she was already dead, he'd have put her body in the back.
Arabaya binmeden öldürülmüş olsaydı katil cesedi bagaja koyardı.
He was already dead.
O zaten ölmüştü.
No, he was already dead.
Yo, öleli çok olmuş.
But he was already dead.
O ise çoktan ölmüştü.
How could I leave my brother to die, when he was already dead when I left him?
Ben nasıl ağabeyimi ölüme terk edermişim? Onu bıraktığımda çoktan ölmüştü!
He was already dead when I got to the house.
Ben eve geldiğim zaman zaten ölmüştü.
[Man] So when you got there, he was already dead.
- Yani oraya vardığınızda, O ölmüştü.
When I came home, he was already dead.
Eve geldiğim de, o zaten ölmüştü.
But he was already dead... dead from a heart attack.
Ama o zaten ölmüştü... kalp krizinden ölmüştü.
I came here the first time... looking for Birkut, not knowing that he was already dead.
Çoktan öldüğünü bilmeden buraya ilk kez Birkut'u aramaya geldim.
I thought it was my husband but he was already dead.
Onun kocam olduğunu sanmıştım... ama meğer o çoktan ölmüş.
He was already dead when he stumbled down the road.
Yola itildiğinde çoktan ölmüştü.
Maybe he was already dead when they questioned me.
Belki de bana sorduklarında ölmüştü.
He was already dead when you put a slug in him.
- Bunu biliyoruz. Onu vurduğunda çoktan ölmüştü.
In fact, he was already dead when he came to see us on Friday.
- Yüce Tanrım! - Aslında, Cuma günü bizi görmeye geldiğinde ölüymüş.
In fact, he was already dead when he came to see us on Friday.
- Aslında, Cuma günü bizi görmeye geldiğinde ölüymüş.
And when we raised the debris he was already dead.
Enkazı kaldırdığımızda çoktan ölmüştü.
When she found him, he was already dead.
Kadın onu bulduğunda ölüymüş.
Just like, uh, he was already dead.
Sanki, zaten ölüymüş gibi.
- Check it out. - He was already dead.
O zaten ölüydü.
He was already dead!
O zaten ölmüştü!
He was already dead.
Zaten ölüymüş.
By the time the ambulance came, he was already dead.
Ambulans geldiğinde, o çoktan ölmüştü.
He was already dead before he was shot.
Vurulmadan önce ölmüştü.
Hope... Are you saying that he was already dead when you entered the hut?
Hope... sen kulübeye girdiğinde onun çoktan ölmüş olduğunu mu söylüyorsun?
He was already dead.
Çoktan ölmüştü.
- Sure, he was already dead, but still...
- Tabi, zaten ölüydü, ama yine de...
I didn't kill him, he was already dead!
Ben öldürmedim, o zaten ölüydü!
By the time I thought to grab the defibrillator he was already dead.
Elektroşok aleti aklıma geldiğinde adam ölmüştü.
He was already dead, the plague.
O çoktan ölmüştü, vebadan dolayı.
He was already dead. The bullet cut the main artery in his leg.
Zaten ölmüştü, kurşun bacaktaki ana atardamarı parçalamış.
You told us he was already dead.
Bize öldüğünü söylemiştin.
I drew the black ace, but he was dead already when I got there, lying on the floor.
Siyah ası ben çektim, fakat oraya vardığımda zaten ölmüş, yerde yatıyordu.
He was already thought to be dead.
Onun çoktan öldüğü düşünülüyor.
Was he already dead?
Buraya geldiğinizde ölmüş müydü?
I said, "Was he already dead when you got down here?"
Soruyorum, geldiğinizde ölmüş müydü?
You see, the two guys he was cartying were dead already.
Taşıdığı iki kişi zaten ölüydü.
Jim was already dead, and this thief was looking for what he could find.
Jim zaten ölmüştü ve bu hırsız alabileceği bir şeyler arıyordu.
McCoy was already dead when he got there.
Oraya ulaştığında McCoy çoktan ölmüş.
The doctors are already pretty certain that your father-in-law was dead before he went in the water.
Doktorlar zaten kayınpederinin suya girmeden önce öldüğünden oldukça eminler.
The doctors are already pretty certain that your father-in-law was dead before he went in the water.
Doktorlar kayın pederinizin suya girmeden önce ölmüş olduğundan daha şimdiden oldukça eminler.
Was he already dead?
Ölmemiş miydi?
- a year ago, my last birthday Adam Brody gave me a dead frog we had uh scene in biology where we were dissecting frogs he thought it was hillarious to put one in a box of like a present I had already opened you know
- Bir yıl önce doğum günümde Adam Brody bana ölü bir kurbağa verdi. Biyoloji dersinde bir sahnemiz vardı. Kurbağaları teşrih ediyorduk.
If this dickhead was any kind of real FBI man... two of his buddies dead, he'd have offed you already himself.
Eğer bu sik kafa gerçekten FBI olsaydı iki arkadaşı öldürüldüğü için, otomatikman görevden alınırdı.
Then when it found it, he was already even dead.
Onu bulduğunuzda zaten ölmüştü.
Because if I was, he'd be dead already.
- Çünkü eğer öyle olsaydım, çoktan ölmüş olurdun.
No, if he was already here, you'd already be dead.
Hayır, eğ er gelseydi, sen ölmüş olurdun.
Coroner thinks the guy was already dead before he was hog-tied and shot.
Corner adamın zaten ölü olduğunu düşünüyor. Bir mesaj.
He was dead already!
- Çoktan ölmüştü!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]