Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ H ] / How you know that

How you know that перевод на турецкий

14,840 параллельный перевод
How do you know that?
- Bunu nereden biliyorsun?
How did you even know that was down there?
Bunun burada olduğunu nereden biliyordun ki?
But you know how that goes.
Ama nasıl olduğunu bilirsiniz.
You know how many people had their hands on that plate?
O tabak kaç kişinin elinden geçiyor, biliyor musunuz?
How do you know that?
- Nereden biliyorsun?
How'd you know I need that?
Bana lazım olduğunu nereden biliyordun?
You know, try to figure out how to make something that spoke to people.
İnsanlara hitap edecek bir şeyler bulmaya çalıştım.
How do you know that song?
O şarkıyı nereden biliyorsun?
You know, that reminds me, there was this guy in my high school who knew how to sign his name in- -
Biliyor musun, bu olay bana bir çocuğun lisede imza atarken...
Do you know how much information I have about that man?
Elimde onunla ilgili ne çok bilgi var biliyor musun?
- Kady! - How did you know that spell?
- O büyüyü nereden biliyorsun?
You know how it is when you're that age.
O yaşlarda nasıl olduğunu bilirsiniz.
You know, that's how secrets stop being secret, Callie.
Sırlar, işte böyle sır olmaktan çıkıyor Callie.
How do we know that you'll be able to follow through on all these promises of yours when the Vice Principal is your own mother?
Müdür Yardımcısı Annen olunca az önce verdiğin vaatleri gerçekleştirebileceğini nereden bilebiliriz?
- How do you know that?
- Bunu nereden biliyorsun?
No, but how do you even know that's what they say it is?
Gerçekten dedikleri şey olduğunu nereden biliyorsun?
How does it feel to know that after everything you've done for him, he shows me love over you?
Bunca şey yaptıktan sonra senin yerine bana sevgi göstermesi nasıl hissettiriyor?
And you know that how?
Bunu nereden biliyorsun?
How do you know that?
Nereden biliyorsun?
Do you even know how offensive that shit is?
Bu yaptığının ne kadar rahatsız edici olduğunu farkında mısın?
And before you consider how dull, how asinine the title of that essay is, let me tell you I know how dull and asinine it is and I want you to own the dullness!
Kompozisyonun başlığının ne kadar sıkıcı ve saçma olduğunu düşünmeden önce söyleyeyim ki ne kadar sıkıcı ve saçma olduğunu biliyorum ve bu sıkıcılığı kabullenmenizi istiyorum!
- How did you know I did that?
- Benim yaptığımı nereden bildin?
I know exactly where we can find that guy, and, Dad, you are not gonna like how.
Bu adamı tam olarak nerede bulacağımızı biliyorum. Nasıl bildiğim ise hoşuna gitmeyecek baba.
How do you know that?
Nerden biliyorsun?
How do you not know that you're putting in a fucking sink backwards?
Lavabonun arka tarafa koyulacağını bir insan nasıl bilemez lan?
You know how to use that?
- Nasıl kullanacağını biliyor musun?
You know how everyone has that one teacher that really believed in them, changed their lives?
Hani herkesin hayatında sana inanıp hayatını değiştiren bir öğretmen vardır ya?
How do you know all that?
- Nereden biliyorsun?
How'd you know that I was a police officer?
Benim polis olduğumu nereden biliyorsunuz?
How the hell do you know that?
- Bunu nasıl anladın?
How do you know that letter?
Bu mektubu nereden biliyorsun?
How do you know that?
Bunu nerden biliyorsun?
You know how long and hard I have to work to earn that money?
O parayı kazanmak için ne kadar çok ve sıkı çalıştım biliyor musun?
Wait. How - - How did you know about that - -
Peki benim böyle yapacağımı nereden...
How do you know that he's coming after me?
Benim peşimden geleceğini nereden biliyorsunuz?
Yeah, but all these years I mean, I always assumed that, you know, it was horrible at Quitman, and I... saw how you guys changed when you got out, and just nothing I ever imagined
Evet ama bunca sene... Yani hep Quitman'ın berbat olduğunu düşündüm. Ve dışarı çıkınca ne kadar değiştiğinizi görünce hiç böylesini tahmin etmemiştim.
If all you ever did was see the guy in the lobby, how do you know all that stuff about him?
Adamı sadece lobide gördüysen eğer, onun hakkında bu kadar şeyi nereden biliyorsun?
How do you know that?
Tamam. Bunu nereden biliyorsun?
Well, look, I-I won't lie to you, I don't... I don't know how it works, exactly, but I know that your mom loved you very much.
Bak sana yalan söyleyemem, ben... bu işler nasıl yürür pek bilmiyorum, ama annenin seni çok sevdiğini biliyorum.
How do you know that?
Bunu nereden biliyorsun?
You know how there's a speedster that's been wreaking havoc on the city?
Şehri kasıp kavuran hızcıyı biliyor musun?
How does it feel to know that I am faster than you will ever be?
Senin olabileceğinden çok daha hızlı olmam nasıl bir his?
And how would you know that?
Nereden biliyorsun?
Oh, you know, just trying to figure out how to find this Dementor that's apparently roaming through Central City right now.
Ah, bilirsin, görünüşe göre şehirde gezen bu ruh emicinin nerede olabileceğini bulmaya çalışıyoruz.
Do you know how I know that?
Bunu nasıl bildiğimi biliyor musun?
She's not even here. How do you know that?
Burada bile değil, nereden bilebilirsin?
So, why don't you just tell me everything you know about the case that you're working on and how it connects to mine?
O halde neden bana üzerinde çalıştığın dava ve benimkiyle olan ilişkisi hakkında... - her şeyi anlatmıyorsun.
How do you know that?
- Bunu nasıl anladın?
- How do you know that?
- Nereden biliyorsun?
I mean, after she tracked you down, how long you think before she figured out that, you know, the well is dry?
Yani kız seni takip ettikten sonra, senin çulsuz olduğunu anlaması ne kadar sürer sence?
You know how to contain a dark matter explosion that, last time, just radiated all of Central City?
Geçen sefer bütün şehre yayılan karanlık madde patlamasını kontrol etmeyi biliyorsun yani?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]