Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ I ] / I feel better

I feel better перевод на турецкий

4,806 параллельный перевод
I feel better about grandpa now.
- Dedemle ilgili içim şu an daha rahat.
Honestly, um... I feel better than I have in a long time.
Gerçek şu ki uzun zamandır bu kadar iyi hissetmemiştim.
I feel better than I have in a year.
Bir yıldır hissetmediğim kadar iyi hissediyorum.
I feel better already.
Şimdiden iyi hissediyorum.
I feel better already.
Daha şimdiden kendimi iyi hissediyorum.
I feel better.
Daha iyi hissediyorum.
I think I feel better already.
Galiba şimdiden iyi hissetmeye başladım.
So I'm going to take my heartache days, and I'll be back here when I feel better.
O yüzden kalp ağrısı iznimi kullanıp daha iyi hissettiğimde döneceğim.
I feel better knowing the place is tidy.
Düzenli bıraktığımı bilmek rahat ettiriyor.
- I feel better. How about you?
- Daha iyi hissediyorum.
And I know it's only been a few weeks, but I feel better than I have in years.
Bir kaç hafta olduğunu biliyorum ama geçirdiğim yıllardan daha iyi hissediyorum.
Would you feel better if I told you I bought us airline tickets to France?
Fransa'ya iki uçak bileti aldığımı söylesem daha iyi hisseder miydin?
Well, if it makes you feel better, I did put him on garbage duty.
Eğer seni daha iyi hissettirecekse, onu çöp işinden sorumlu tuttum.
Would you feel better if I were with you?
Seninle olsam kendini iyi hisseder misin?
Instead, I made them feel better and we've found an angle to exploit over Kimberley. Hey?
Ama onun yerine onları daha iyi hissettirdim ve Kimberley hakkında bir şeyler yakaladım.
I was determined to make these children have hope and feel better.
Bu evi çocuklarıma yuva yapmakta kararlıydım.
I'm going to make an injection and you will feel better.
Bir iğne yapacağım, kendini daha iyi hissedersin.
Huh. Yeah, I guess I do feel kind of better, so...
Evet, daha iyi hissediyor gibiyim.
You know, I don't know about you guys, and I don't know why this is happening, but I actually feel a lot better.
- Sizi bilemem ama bana mı öyle geliyor bilemiyorum ancak kendimi çok daha iyi hissediyorum. Daha iyi görünüyorsun.
I'm actually feeling better, too. - I feel great.
Müthiş hissediyorum.
Say my name, and I promise you you'll feel better.
Adımı söyle ve sana yemin ederim, daha iyi hissedeceksin.
I feel so much better.
Çok daha iyi hissediyorum.
I feel a lot better.
Çok daha iyi hissediyorum.
- I will feel better.
- Kesin hissedeceğim.
That's what I'm getting at. I feel like I can do this so much better if I can have a second.
Bir saniye izin verirsen çok daha iyi yapabilirmişim gibime geliyor.
I don't know if it's makin'me any better, but it makes him feel better, when I take it.
Beni daha mı iyi yapıyor bilemiyorum ama onu aldığımda Lee rahatlıyor. Nereden aldığını biliyor musunuz?
I think you might feel better if you tried it my way.
Sanırım benim gibi düşünürsen kendini daha iyi hissedersin.
It's like they're trying to make me feel better when I'm fine.
sanki ben iyi iken daha iyi hissetmemi sağlama çalışıyorlar.
I feel a bit better when I sing
Söylemek kendimi iyi hissettiriyor
I always feel better when I'm by the ocean.
Okyanusun kenarında her zaman daha iyi hissediyorum.
And I wore it today, and it just made me feel better.
Ve bugün onu giyiyorum. Daha iyi hissettiriyor.
- I feel better.
- Harika o zaman.
Well, I'm sure the doctor is gonna help make her feel better.
Eminim doktor daha iyi hissetmesi için ona yardım ediyordur.
Thanks. I feel a lot better.
Tesekkürler, çok daha iyi hissediyorum.
I guess, but you're supposed to feel like the new relationship you're in is better.
Sanırım ama yeni ilişkinde kendini daha iyi hissetmen gerekir.
You know, I just have to look at Kwami and I cry and he puts his arm around me and he just makes me feel better.
Bilirsiniz, sadece Kwami'ye bakmak zorundayım ve ağlıyorum ve o kollarını bana sarıyor ve beni iyi hissettiriyor.
If it'll make you feel any better, I will get you a new ring.
Eğer seni mutlu edecekse sana yeni bir yüzük alırım.
I hope you feel better.
Ben daha iyi hissediyorum umuyoruz.
But I gotta feel better than you guys.
Ama sizden iyi durumdayımdır herhâlde.
Anytime I'm feeling tempted by alcohol, she comes over and makes me feel better.
Ne zaman aklıma alkol gelse, yanıma gelip, beni iyi hissettirir.
I wish there was something I could do to make you feel better.
Keşke seni iyi hissettirecek bir şey yapabilsem.
Well, whenever I talk about how awful my mom was, Penny will do anything to make me feel better.
Annemin ne kadar kötü olduğunu her söylediğimde Penny beni iyi hissettirmek için elinden geleni yapıyor.
And I wanted to make you feel better, so I planned something very special for you.
Ben de seni iyi hissettirmek için sadece sana özel bir şey planladım.
And I know how to make you feel better too.
Ve ben de seni nasıl iyi hissettireceğimi biliyorum.
If it makes you feel any better, Amy and I are fine.
İyi hissettirir mi bilmem ama, Amy ile ben çok iyiyiz.
Look, dude, I think that maybe she's concerned about you because she thinks she's made such a mess out of her own life, and maybe if you made her feel better about herself, then she'll back off on you.
Bence senle ilgili biraz endişeye kapılmış durumda. Çünkü kendi hayatını mahvettiğini düşünüyor. Onun kendini daha iyi hissetmesini sağlarsan yakanda düşebilir belki.
I feel so much better now that I've gotten all that off my chest. Let's go.
Açıldım ya kendimi rahatlamış hissettim.
Okay, then I will buy five round-trip tickets to Florida right now, if that makes you feel better.
Tamam, eğer seni daha iyi hissettirecekse Florida'ya beş tane gidiş dönüş bilet alırım.
I feel so much better about myself now.
Şimdi çok daha iyi hissediyorum.
I hope you feel better.
Umarım iyileşirsin.
Why, I guess you can stay until I fall asleep, if it'll make you feel better?
Ben uyuyana kadar kalabilirsin. İçin rahatlayacaksa tabii.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]