I never met her перевод на турецкий
381 параллельный перевод
No, I never met her. I never met the sun, I never shook hands with the moon, and I've never been introduced to no clouds.
Hayır, ne onunla tanıştım, ne güneşle tanıştım, ne ayla el sıkıştım, ne de bir bulutla tanıştırıldım.
I never met her.
Hiç karşılaşmadım.
I never met her until the day you left town, which was June 6, remember?
Senin annene gittiğin 6 Hazirandan önce bu kızı hiç görmemiştim.Hatırladın mı?
I never met her before, not till she picked me up tonight.
Beni arabasına alana kadar daha önce hiç buluşmamıştık.
I never met her.
Onunla hiç karşılaşmadım.
Maybe if I never met her...
Belki onunla hiç tanışmasaydım...
I never met her.
Ben onunla hiç tanışmadım.
Your wife, I never met her
Karın... Onunla hiç tanışmadım.
I said I never met her.
Hic tanışmadım dedim.
I know I never met her, but I'm sorry.
Hiç tanışmadık biliyorum ama yine de üzüldüm.
No, I never met her but I was hoping she could answer some questions for me.
Hayır, ama birkaç sorumu cevaplayabilir diye ummuştum.
I'm the only one here and I never met her.
Ben buradaki tek kişiyim ve ona hiç rastlamadım.
I'd never met anyone like her.
Daha önce O'nun gibi biriyle hiç tanışmamıştım.
I've never met anyone quite like her.
Onun gibi birini tanımadım.
Well, I- - I've never met anyone quite like her before.
Şey, ben... ben daha önce onun gibi biriyle tanışmamıştım.
It's just that I... I've never met her.
Hayır, ama o kızla da karşılaşmadım.
I've never met her, but... she has a studio in the Old Arts Centre.
Hiç tanışmadım ama... Eski Sanatlar Merkezi'nde bir atölyesi var.
If I met her on the street, I'd never recognize her.
Sokakta rastlasam tanıyamam.
Well, I... I never met Jane, but I never liked her either.
Jane ile hiç tanışmadım gelgelelim ona hiç sempati de duymadım.
We've never met, but I've heard her mentioned.
Hiç karşılaşmadık ama ondan söz edildi.
I never met a dame didn't know she was good-looking or not without being told.
... her kadın, eğer güzel ise, bunu kendisine söylenmeden de bilir.
And with the speed of unwelcome thoughts, my mind went back to the real beginning, and I wished as I had so many times, that I'd never met her.
Aklımdan hızla geçen nahoş düşünceler sayesinde en başa döndüm. Daha önce defalarca yaptığım gibi onunla tanışmamış olmayı diledim.
I have never met her, only watched her from afar.
Bizzat tanışamadım, uzaktan gördüm sadece.
I've never met her.
Onunla hiç karşılaşmadım.
I've never met her.
Onunla hic ; tanl § madlm.
After some preliminary guessing games, at which I was never very good it was explained by my daughter that she intended to get married and that her intended was a young man whom I'd never met who happened to be a Negro.
Pek beceremediğim tahmin etme oyununu oynadıktan sonra kızım bana evlenmek istediğini söyledi. Müstakbel eşi hiç tanımadığım genç bir adamdı ve zenciydi.
I've never met another girl like her.
Hayatımda onun gibi bir kızla hiç tanışmadım.
It would be idiotic to generalize from individual cases, but each girl I met posed a new moral challenge that I'd been unaware of or never had to face concretely before.
Bireysel yaşanmışlıkları genellemek ahmakça görülebilir. Ancak karşıma çıkan her kız beni, daha önce hiç karşılaşmadığım şekilde yeni bir ahlaki meydan okumaya itti.
I never met anybody like hen
Her şeyden ve herkesten zevk alıyor. Daha önce böyle biriyle tanışmamıştım.
I've never met her.
Onunla hiç tanışmadık.
How did she know my name? I had never met her.
Daha sonra ayrıldık ve yaşlı kadın bana kartvizitini verdi, ertesi gün için bir içki içmeye davet etti.
I'm promised a wife when I get to San Francisco. But I haven't never met her.
San Francisco'ya vardığım zaman evleneceğim bir eş vaat edildi ama henüz tanışmadım.
You'd never believe the dorkus she was with when I met her.
Onu tanıdığımda birlikte olduğu gerzeği bilseniz.
When I first met her she was as lovely as she is now, but she never laughed. At most, a vague smile.
Onunla ilk karşılaştığımda... şimdiki gibi sevgi doluydu... ancak hiç gülmezdi.
I never met Mrs. Brenner, but I'm sure that ain't her.
Bayan Brenner ile tanışmamış olmama rağmen fotoğraftaki bayan olmadığına eminim.
No way, I have never met her.
Hayır, onu hiç görmedim.
I've never met her.
Daha tanışmadım.
I've never met her, but she has a beautiful face.
Onunla daha önce tanışmamıştım, ama yüzü çok güzelmiş.
I never heard it before I met her.
Onunla tanışmadan önce hiç duymamıştım.
I'd never met her.
Onunla daha önce tanışmamıştım.
I met all her friends but never anyone called Favorite.
Arkadaşlarını tanıyordum, Favorite diye biri yoktu.
I've never met her.
Onunla hiç tanışmadım.
You deserve everything I can give you, and I've never given you the truth about what happened the night we met.
Sana verebileceğim her şeyi hak ediyorsun ve sana tanıştığımız gece ne olduğu konusundaki gerçeği vermedim.
She got strep throat, and a week later, she met a guy in the ninth grade, and I never talked to her again.
Boğaz enfeksiyonu kapmış, ve bir hafta sonra, dokuzuncu sınıflardan bir çucukla tanıştı, Ve onunla bir daha asla konuşmadım.
- But I've never even met her!
- Ama onunla tanışmadık bile!
No. I've never met her.
Hayır, onunla hiç tanışmadım.
I never trusted that woman, not from the very first time I met her.
O kadına hiç güvenmedim, ilk tanışmamızdan beri.
Well, it she's never met him how does she know he's perfect for her? Oh, I don't know
Onu hiç görmediyse, mükemmel olduğunu nereden biliyor?
Just some woman I don't know I've never met her or anything
Hiç karşılaşmadığım bir kadın.
I've never met anyone like her.
Daha önce onun gibi biriyle tanışmamıştım.
Well, I've never been to everywhere... so I don't think we could have met there.
Ben her yere hiç gitmedim karşılaştığımızı sanmıyorum.
i never loved you 31
i never lie 31
i never want to see you again 115
i never meant to hurt you 82
i never told you 44
i never stopped loving you 42
i never doubted you 28
i never left 34
i never saw it 34
i never did 142
i never lie 31
i never want to see you again 115
i never meant to hurt you 82
i never told you 44
i never stopped loving you 42
i never doubted you 28
i never left 34
i never saw it 34
i never did 142