I should have asked перевод на турецкий
303 параллельный перевод
I should have asked you to have lunch with me even if you hadn't upset the vase so clumsily.
Vazoyu o sakarlıkla devirmeseydiniz bile, benimle yemek yemenizi isteyecektim sizden.
I should have asked for you meself.
Sizi kendime isterdim.
I should have asked, how is the lucky dog?
O şanslı adam nasıl?
Before asking for her hand, I realize I should have asked your permission.
- Ona fikrini sormadan önce sizden izin almam gerekiyordu.
Perhaps I should have asked for your help but how long could that last?
Belki sizin yardımınızı isteyebilirdim ama bu daha ne kadar devam edebilirdi ki?
Maybe I should have asked her in for a drink.
Belki de onu bir içkiye davet etmeliydim.
- I should have asked her name.
- Adını sorsaydım.
I should have asked you long ago.
Bu çok daha önce söylemeliydim, biliyorum.
I should have asked you sooner.
Sana daha erken sormalıydım.
- I should have asked you, do you dance?
- Sana sormalıydım, dans eder misin?
Had I known it couldn't be retrieved I should have asked for 100 taels of silver
Kaçacağını bilseydim... 100 gümüş isterdim
I should have asked you a long time ago...
Sana uzun süre önce sormam gereken bir şeyi...
I should have asked you first.
Önce sana sormalıydım.
I should have asked.
- Üzgünüm.
I should have asked for 20,000 francs at least.
En az 20.000 frank istemeliymişim.
I should have asked you to limit yourself to 50,000 words.
Kendini anlatma konusunda, 50,000 kelime ile sınırlandırmanı istemeliydim.
I should have asked.
Sormalıydım. - Teşekkür ederim.
I realize I should have asked before using your Sickbay.
Revirinizi kullanmadan önce size sormalıydım ;
I should have asked you to visit our Fire Palace.
Bir daha ki sefere bizim saraya misafir olun! misafirperverlik görün!
I should have asked you myself.
Ügünüm baba. Sanırım sana bunu ben sormalıydım.
I'm sorry, I should have asked you first.
Kusura bakma ama, önce sana sormalıyım.
I should have asked them to give me a spoon.
Onlardan kaşık istemeliydim.
I should have asked you this a long time ago.
Sana bunu çok daha önce sormalıydım.
I should have asked. Iron is on the differential.
Demir ayırıcıdır.
I should have asked for more money. - Excuse me.
Daha fazla ücret istemem lazımdı.
I should have asked Pélagie to stay while you are here.
Pélagie'den, burada olduğunuz sürece evde kalmasını istemeliydim.
If he should have had part in it, it is I who am guilty because I asked too much.
Eğer öyle bir şey yaptıysa suçlu benim çünkü çok istedim.
I said I should not have asked for the letter.
Ben sadece "mektubu istememeliydim" demiştim.
He should have asked me if I had enjoyed my trip.
Kyoto'da neler yaptığımı sorabilirdi.
I never should've taken this job. You shouldn't have asked me.
Teklif etmemeliydin.
I don't know what Shimazo may have asked this Ichi fellow to do... but you never should have let him get away.
Shimazo'nun şu İchi denen adamdan ne istedi bilmiyorum..... fakat onu kesinlikle elinden kaçırmamalısın.
I haven't asked for any outside help here tonight and I should have, the first time they spotted Bubber here.
Bu gece disaridan hiç yardim talep etmedim. Oysa Bubber'i burada ilk tespit ettiklerinde istemem gerekirdi.
You`re a nice person, Joe. I should never have asked you up here.
İyi birisin, Joe, seni hiç çağırmamalıydım.
I mean, they should have asked Margaret Drabble.
Yani, Margaret Drabble'a sormalılardı.
I'd have asked... how I should address you.
Bu arada. Size nasıl... hitap edeceğimi sormuş muydum?
So you have his blessings and should be our Chief I am not against Brother Cao but regarding teacher's choice when he was asked about his successor he was looking at Brother Luo
Yani onun bu son arzusunu yerine getirmemiz doğru olacaktır! Birader Cao'ya karşı değilim! ama Usta'nın asıl seçimine... bakarsak, gelecekteki şefi söylemek isterken...
I mean, we should have asked 20 times.
Yani, size 20 kez sormuştuk...
You should have seen the look on her face when I asked her just now.
Benimle Avrupa'ya gitmesini istediğimde yüzündeki ifadeyi görmeliydin.
I really should have listened when he asked me for help.
Yardım istediğinde ona yardım etmem gerekiyormuş.
Should I have asked George?
George'a sormalı mıydım?
I only know that he should have asked.
Bildiğim tek şey, bana sormalıydı.
You should have at least asked me who I was!
Bana en azından kim olduğumu sorabilirdiniz!
I have asked myself many times why this should have unsettled me... and I came to see that I do not admire Mr Knightley as I have so long thought.
Kendi kendime bunun beni neden bu kadar rahatsız ettiğini defalarca sordum. En sonunda Bay Knightley'e düşündüğüm gibi hayran olmadığım sonucuna vardım.
Xena... You know... You should have asked for instructions when you had the pinch on that guy.
Zeyna... biliyor musun... o adama pinch'i yaptığın zaman direktifleri sormalıydın.
"I should have just asked you, but I never asked you"' "I should have just asked you, but I never asked you"'
"Esasında sormalıydım, ama hiç sormadım."
I should never have asked you!
- Yapma! Sana hiç sormamalıydım!
I just think he should have asked me before Cynthia.
Yalnızca Cynthia'dan önce bana sormalılardı diye düşünüyorum.
I think he should have asked us first, that's all.
Bence ilk önce bize sormalılardı, hepsi bu.
Right from the start I should've come down here... pointed a finger your way... pointed a finger your way... and asked you, "Have you no decency, sir?"
En baştan buraya gelmeliydim. Size parmağımı uzatmalıydım. ve size sormalıydım ; "hiç mi ahlakınız yok efendim?"
I'm not blaming you! I just think you should have asked us first.
Sizi suçlamıyorum ama bize fikrimizi sorabilirdiniz!
I told you we should have asked them.
Teklif etmeliyiz demiştim sana.
i shouldn't have said that 115
i should have seen it coming 28
i should have known 261
i should have known better 55
i shouldn't have asked 40
i should have said 28
i should go 978
i shouldn't have told you 34
i shouldn't 226
i should tell you 63
i should have seen it coming 28
i should have known 261
i should have known better 55
i shouldn't have asked 40
i should have said 28
i should go 978
i shouldn't have told you 34
i shouldn't 226
i should tell you 63
i should have 182
i should be 61
i shouldn't have done that 93
i should 558
i should go home 40
i should be dead 16
i should have listened to you 62
i should have warned you 29
i should be going 79
i should've told you 70
i should be 61
i shouldn't have done that 93
i should 558
i should go home 40
i should be dead 16
i should have listened to you 62
i should have warned you 29
i should be going 79
i should've told you 70