Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ I ] / Is it all right

Is it all right перевод на турецкий

3,038 параллельный перевод
Is it all right?
Her şey yolunda mı?
Hey, is - - is it all right if I wear shorts to court?
Hey, mahkemede şort giysem sorun olur mu?
- Is it all right ifl come down?
- Geçerken uğrasam olur mu? - Elbette.
- Is it all right?
- Oldu mu?
Is it all right if I borrow yours for a couple of days?
Seninkini birkaç günlüğüne alsam sorun olur mu?
Is it all right if we ask you some questions?
Sana birkaç soru sorabilir miyiz?
Hey, look, is it all right if I stay over tonight?
Bu akşam sende kalsam olur mu?
All right, then, this, uh, little toy will make it seem as though your call is coming from your very own cellphone, somewhere in South Miami.
Pekala, bu ufak oyuncak anlaşılan o ki kendi telefonundan, güney Miami'den arama yapılıyormuş gibi gösterecek.
Because if I did that it would be a full time job, all right, Imogene?
Çünkü bunu yapsaydım bu tam zaman bir iş olurdu Imogene, tamam mı?
Now, I know it feels like Randy is the sun and the moon and the stars all wrapped up in one right now but, baby, look around.
Randy senin için dünyadaki her şeyi temsil ediyor olabilir ama etrafına bak, tatlım.
I think Billy had it right, that there truly is enough love to go around. All you have to do is share it.
Billynin haklı olduğunu düşünüyorum gerçektende herkese yetecek kadar sevgi var bu dünyada yeterki paylaşmasını bilelim.
And the thing of it is, I've been up for a week, all right... and I got to keep going until I finish this thing off.
Ve olay su ki, 1 haftadir aliyorum, tamam mi... ve bu seyi bitirene kadar da almaya devam etmeliyim.
All these years I've been begging you to let me get into politics and right now here it is.
Bunca yıl boyunca ben sana politikaya beni de al diye yalvarıyorum ve şimdi buradayız.
This thing is sort of like a waltz, all right, it's in drop D.
Biraz vals tarzı, pekala, standart akort üzerinde.
All right. If that's how it is, then I guess we should get back to work. Yeah.
- Neyse, madem öyle, işe dönmek en iyisi.
All right, this is it.
Geldik işte.
This is all I could get out right now but it's all yours.
Hayır, hayır, bu pay değil. Şimdilik bu kadarını çekebildim ama hepsini size vereceğim.
Now considering you all have ridden a whole lotta miles, went to a whole lotta trouble, and done spread a whole lotta bull, to purchase this lovely lady right here, it would appear that Broomhilda is in fact the "Right Nigger"!
Çok uzun yoldan geldiniz çok belalar atlattınız. Bu sevimli bayanı almak için oldukça uğraştınız. Görülüyor ki, doğru zenci Broomhilda'ymış!
All right, dickhead, what is it?
Biliyorsun şimdi. Ne diyeceksin?
All right, so the owner of this house is actually the daughter of the woman who lives in it.
Pekala, evin sahibi içinde yaşayan kadının kızı.
All right, this is it.
Başlıyoruz.
All right, Sandrini, get on with it!
Pekala, Sandrini, iş başına!
I mean, your online show is, like... it's fine, okay? It's all right, but... but you can do so much more.
Yani, internetteki programın iyi, yani idare ediyor ama çok daha fazlasını yapabilirsin.
All you got to do is hand us... our props before we go out on-stage. All right? That's it.
Tek yapmam gereken sahneye çıkmadan önce aksesuarlarımızı vermek.
All right, well, uh, if it is a blood clot, then Cece will need emergency surgery to remove it.
Eğer bir kan pıhtısıysa almamız için Cece'nin acilen ameliyata girmesi gerekecek.
No, it's not all right, this is ridiculous.
Hayır, tamam olamaz. Bu çok saçma..
- All I'm saying is, like, if you want to poison your teeth, then go right ahead, but I don't think it's something that you need to be doing.
Tüm söylemeye çalıştığım eğer dişlerinizi zehirlemek istiyorsanız, o zaman devam edin. Ama yapmanız gereken bir şey olduğunu düşünmüyorum.
All right, it is completely innocent.
Pekala, kesinlikle masumcaydı.
All it means is, you're going to try every combination until you get it right.
Bunun anlamı, doğrusunu bulana dek tüm kombinasyonları deneyeceksin.
I don't know, but Earl, I know, has not done right by you guys, and that little patch of dirt is not much of a legacy, but it's all he has.
Bilmiyorum, ama size göre Earl hiçbir şeyi doğru düzgün yapamıyor. Küçük bir toprak parçası pek fazla bir miras sayılmaz. Ama onun sahip olduğu her şey o.
When it came down to it, all I really knew was somebody who knew somebody who knew the right number to call.
Bu iş yeniden ortaya çıktığında ben sadece doğru telefonu bilen bir tanıdığın olan biriydim.
All I know is that right now, in this moment, I just want it to stop.
Tek bildiğim, bu anı, bu dakikayı durdurmak istiyorum.
They love it when the director says to them, "All right, down in that corner - are we gonna be able to see that or is that gonna kind of melt away?"
Yönetmenin onlara şöyle demesini seviyorlardı. "Şu köşedeki şeyi görecek miyiz? Yoksa yok olup gitmiş mi olacak?"
So if you really want to go back and if you've stored it under the right conditions, 100 years later, all you have to do is shine light through it and you'll be able to see it.
Bu yüzden eğer geriye dönüp bakmak isterseniz eğer doğru koşullarda sakladıysanız, 100 yıl sonra bile, tek yapmanız gereken ona doğru biraz ışık tutmak ve böylece her şeyi görebilirsiniz.
He's right, Mom. When they see us giving it our all, someone is bound to notice.
Bizi elimizden gelen her şeyi yaparken gördüklerinde anlayacaklar.
All right, Chris, this is it.
Pekala, Chris, işte zamanı!
All right, so it didn't work out for me, you, Dave, or Max, but I think Saint Valentine is gonna come through for Brad and Jane. All right.
Pekala.
Look, you saw that thing out there, all right? It had a choice between our boat and Cole's boat, and it chose Cole's boat because it was generating a larger electro-magnetic field, and thus a larger annoyance to the shark. Is there a plan in there?
Bak gördün o şeyi başka şansımız yok orda elektromanyetik saha var ve o da köpek balığını kızdırıyor
All right, give it to me straight, how bad is it?
Pekala, lafı dolandırmadan söyleyin, ne kadar kötü?
The beauty of this dinner is that if you do it right, you can actually have him tell you all the answers.
Bu yemeğin iyi yanı şu, eğer doğru yolda ilerlersen tüm cevapları ondan alabilirsin.
- No, no, no... - All the people run around, and all we can do is sit and watch it and think about all the things that we're not having right now...
... tüm o dolaşan insanlara bakıp şu an yapamadığımız şeyleri düşünebiliriz.
If you don't listen to it the right way, all it sounds like is just a whole bunch of noise with a lot of loud-ass beats bang, bang, banging, and... "What's all that..." I've seen people go,
Eğer doğru şekilde dinlemiyorsan, beat'teki gürültüden başka hiçbir şey duyamazsın. ve... "Bu bok da ne..." İnsanların gittiğini görüyorum,
- All right. Tick it.
- İyi bir iş çıkardın.
It oozes, all right.
Işıldıyor evet.
It's easy, it's casual, and above all else, it's normal, and that is what I need right now.
Basit, sıradan ve hepsinin ötesinde normal ve şu an ihtiyacım olan şey de bu.
And it's not your typical horror... you don't have a horror film except for this one section at the end, right where Wendy walks in and the lobby is blue and you've got the cobwebs all around.
Karşınızda tipik bir korku filmi yok. Sondaki bir bölüm dışında karşınızda bir korku filmi bulunmuyor. Tam orada Wendy içeri giriyor, lobinin rengi mavi ve her tarafta örümcek ağları görüyorsunuz.
All it takes is a kiss, right, Emma?
Hepsi bir öpücükten ibaretti değil mi, Emma?
This is a win for you on Senate reform and it's also another big win for you with the president on immigration, all right?
Bu sizin için senatoda büyük bir kazanım olacak ve Başkanla göçmen sorunu hakkında da ortak paydayı bulmanızı sağlayacak, tamam mı?
All right, this is it.
İşte bu.
It's her. All she can think about right now is getting custody of her kid.
O. Tek düşündüğü şey çocuğunun velayetini almak.
Is it? Yes. All right, I'll see you Friday.
Evet.. cuma görüşürüz

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]