Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ J ] / Just be

Just be перевод на турецкий

73,239 параллельный перевод
But if you have health insurance, it'd just be your deductible.
Ama sağlık sigortan varsa karşılanır.
Everybody just be cool.
Herkes sakin olsun.
You know, in 24 hours, these trees will just be basically trash on the side of the road.
Biliyorsun, 24 saat içinde bu ağaçları yol kenarına atacaklar.
But they can't just be any pieces.
Ama herhangi bir parça olmaz.
It... It'd just be weird.
Tuhaf olurdu.
So, uh, good luck, break a leg, and I'll just be on my way.
İyi şanslar, kolay gelsin, ben de çıkayım artık.
And it might just be all my fault.
Ve bu benim suçum olabilir.
And just because Mace is gone doesn't mean The Patriot has to be.
Ve Mace'in ölmesi'Vatansever'in ölmüş olduğu anlamına gelmiyor.
There is just one industry here which can be easily operated,
Burada kolaylıkla işletilebilen sadece bir endüstri var.
And you just so happen to be beautiful.
cok da guzelsin.
That's just... That's the way it should be.
oyle de olmali.
So we just went in the pool'cause it's the safest place to be.
Biz de en guvenli yer oldugu icin havuza girdik.
All he wants in return is for you to be you, just the way you are, because he loves you.
Karsiliginda istedigi tek sey kendin olman. Oldugun gibi. cunku sana âsik.
Wrong, I just wanna spend all day in my undertrunks on my bed and still be able to eat and pay rent.
Yanlış, ben sadece tüm gün iç çamaşırımla yatmak ama kiramı da ödeyebilmek istiyorum.
I just wouldn't be able to live with myself knowing that maybe the wrong guy picked up you defenseless little girls.
Zararlı birinin, sizin gibi savunmasız küçük kızları aldığını bilerek yaşayamam.
Just remind me to call Shane and tell him that I'm alive, and I'm not gonna be able to meet up with them on tour,
Bana Shane'i arayıp hâlâ hayatta olduğumu, ama onlarla turneye katılamayacağımı söylememi hatırlat,
We'll just lie on the beach and eat pineapple and be alone together.
Kumsalda yatıp ananas yeriz ve yalnız kalırız.
Just really thrilled to be here, again.
Burada olmaktan çok mutluyum.
Tomorrow is gonna be just fine.
Yarın iyi olacak.
He just spent the past couple months in prison, and it was supposed to be years.
Aylarını hapiste geçirdi ki bu yıllar da olabilirdi.
I was just coming to tell you- - No, I specifically said that I can't be seen to be involved in this thing.
Sana özellikle söyledim bu davada ismim geçmemeli diye.
Oh, just snap his neck. We'll be done by the time he wakes.
Veya boynunu kıralım, uyanana kadar bitirmiş oluruz.
If you want to be free, just pull out that blade.
Eğer özgür olmak istiyorsan, çıkar o kılıcı.
- I told you, I just wanna be friends.
- Söyledim ya, arkadaş olmak.
- I just think that if you love someone, you have to be completely and totally honest with them.
- Bence birini seviyorsan ona karşı tamamen dürüst olmalısın.
You just want me to hang out and be ready for when you all want me to speak against Billy.
Sadece oyalanmamı ve Billy aleyhine konuşmamı istediğiniz zamana kadar hazır olmamı istiyorsunuz.
It's just lonely trying to have a baby like this. Shouldn't be this lonely trying to have a family.
Böyle bir bebek sahibi olmak tek başına bir çabalamayla, ama bir aileye sahip olmak için bu tek başına bir çabalama olmamalı.
Uh, Mr. Peterson, we just want to be certain that this environment's the right fit for Lily.
Bay Peterson, Lily'nin bu ortama uyabileceğinden emin olmak istiyoruz yalnız.
I mean, we may not be a global epidemic yet, but... we've leapt from bat saliva to humans and... and we've just killed our first few villagers.
Şu an dünya çapında bir hastalık olmayabiliriz ancak... bir yarasa salyasından insanlara sıçradık ve birkaç köylüyü öldürdük.
I needed a place for us to be alone... just you and me.
Yalnız kalacağımız bir yere ihtiyacım vardı. Sadece ikimiz.
I mean, just to be clear, the mistake wasn't the program, it was keeping the program from you.
Yani, açıklığa kavuşturmak için söylüyorum, hatalı olan program değil onu senden saklamaktı. - Fitz başlama yine.
Just... be careful.
Sadece... Dikkatli ol.
Which means they can be rescued. So you just plug yourself in to these avatars?
- Kendinizi bu avatarlara mı bağlayacaksınız?
Just want you to be more careful, all right?
Sadece daha dikkatli olmanı istiyorum, tamam mı?
Used to be, just got on your horse and rode on.
Eskiden atına biner giderdin.
I just wanted to be with you.
Seninle olmak istedim.
I mean, it's just not as scary if He's trying to be scary.
Yani korkutucu olmaya çalışırsa korkutucu olmaz. Yani anladın mı?
Just the whole clan will be there.
Bütün klan orada olacak.
And I know you're just a few days late, but a baby? Wouldn't it be wonderful? Blessed day, Offred.
Sadece birkaç gün geciktiğinizi biliyorum ama bir bebek harika olmaz mı?
Don't be picky, just take one.
Seçmeyin. Alın ve devam edin.
I just don't want things to be awkward between us. In case we ever do remember it.
Sadece eğer hatırlarsak aramız tuhaf olsun istemiyorum
I just have a feeling I would be unbearable.
Dayanılmaz olurmuşum gibi geliyor.
That may be the most beautiful thing anyone's ever said about Dan, but I'm sorry, honey, I'm just not doing it.
Birinin Dan hakkında söylediği en iyi şey olabilir bu ama üzgünüm tatlım. Bunu yapmayacağım.
- Yeah, I know that, but I'm telling you, if we're not careful, someone's gonna do something to him, and he'll be lucky if it's just suing him.
Evet bunu biliyorum ama sana söylüyorum, dikkatli olmazsak başına bir şey gelebilir. - Eğer şanslıysa bu sadece dava olur.
I might be taking over the associates, and if I do, i just want to be prepared.
Avukatları üstlenme ihtimalim var ve bu gerçekleşirse buna hazır olmak istiyorum.
- Okay, Donna, just to be clear, balls do not make the man.
Tamam, Donna, açık olmak gerekirse, adamlık cesaret demek değildir.
It's just we'll be posted soon.
Sadece... Yakında gönderileceğiz.
It'll be so much less boring than going with just Alondra.
Sadece Alondra'yla gitmekten daha az sıkıcı olur.
I was encouraging everyone to be their best selves, but just now, I told Abby to drop out of school.
Herkese en iyi hâllerine ulaşmalarını söylüyordum. Ama az önce Abby'ye okulu bırakmasını söyledim.
- It would be great if you just came by.
- Uğramanız harika olurdu.
We were just trying to protect you from the truth because we want our family to be as normal as possible.
Seni sadece gerçeklerden korumaya çalışıyorduk. Çünkü ailemiz mümkün olduğunca normal olsun istiyoruz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]