Let me go first перевод на турецкий
234 параллельный перевод
Better let me go first.
Önden ben gitsem iyi olur.
Let me go first.
İzin ver önden gideyim.
- Let me go first, sir.
- Ben ilk gideyim, efendim.
Wait, let me go first
Dur, önce ben gideyim.
Let me go first.
İlk ben gideyim.
I am the elder, you should let me go first.
ben büyüğüm, önce ben!
Let me go first.
Önce ben gireyim.
Well, let me go first.
Öyleyse önce ben gireyim.
Mr. Ou, let me go first.
Ou bey, önce ben gideyim.
Wait, men, let me go first. I have this right!
Bekleyin, önce benim geçmeme izin verin.
Let me go first.
İlk önce ben çıkayım.
Let me go first.
Önce ben ineyim.
Let me go first!
Önce ben!
Let me go first, okay? Who are you?
Önce bana bir izin ver, tamam mı?
Wait a minute, let me go first Good
- Bir dakika, önce ben gireyim! - Tamam.
If you let me go first, I would have asked if they were being delivered.
Eğer bir kerecik bana izin verseniz ilk benim sormama... Tatlım.
Let me go first.
Bana izin ver.
Let me go first.
Şimdi bunu tekrar ödünç almam gerekecek.
Let me go first and then ring the bell.
Bekle önce ben gideyim, sonra zili çalarsın.
- Let me go first.
Önce ben gideyim.
Wait! Let me go first!
Bekle, bırak önden gideyim.
Let... let me go first.
İzin.. ver, önden gideyim!
- Let me go first. It's really good.
- Önce ben, gerçekten süper.
Let me go first this time.
Bu kez ilk benim başlamama izin ver.
Gideon let me go first I'll scout ahead.
Gideon, bırak da önden gidip gözlem yapayım.
You let me go down first, and I'll sell them the idea that - that you've had an attack of hiccups.
Önce ben aşağıya inip senin hıçkırık nöbetine tutulduğunu bir şekilde onlara yuttururum.
Jerry, let go of me or I'll smash your face with the first thing I can lay my hands on.
Jerry, bırak beni, yoksa elime geçen ilk şeyi kafana fırlatacağım.
They won't let me go. Safety first.
Çıkmama izin vermiyorlar.
Please let me go to speak with him first.
Önce benim konuşmama izin ver lütfen.
Let me go first.
İlk ben ineyim.
If you let me go, I should first tell you about all the export problems.
Eğer beni işten çıkaracaksanız, gitmeden önce ihracat konusundaki sorunlar hakkında konuşalım derim.
- Dan, cover me and let me go in first.
- Dan, beni koru içeri gireyim.
Let me have a drink first. Never mind, Iet's go. Let's go.
- Boş ver önemli değil.
As for the job of opening up the water gates... Let me go Fine, let us go back to the inn first
Su kapısı görevi için... ben gönüllü olurum peki, gel önce hana gidelim!
Before you go on, let me say first that I've gotten over you.
Sen bir şey söylemeden önce, ilk önce ben konuşayım.
It is my deepest hope that we may pass from this life together, but if- - But if one of us must go first, let it be me.
En büyüm umudum, bu hayattan birlikte göç etmemizdir, ama- -... ama birimizin önden gitmesi gerekiyorsa, o kişinin ben olmasına izin ver.
You go first, let me handle my brother.
Sen kaç! Ben onu oyalarım!
Let me go out first.
Dur önce ben çıkayım.
The last to join, like me, were the first to be let go.
Benim gibi en son işe girenleri de en başta çıkardılar tabi.
Let me get a rag first. Go ahead.
En iyisi ben boyayayım, sen boyaları getir.
If you get me out of here, I'll let you go. You go first.
Beni buradan çıkartırsan, seni serbest bırakırım.
Let me go to the teachers'room first.
Tabi.Ama önce Can öğretmenler odasına uğrayabilir miyiz?
- Let go. - Hold me first.
Önce tut beni.
- Let me go and I'll be on the first smoker to Philly tonight. I promise!
- Gitmeme izin ver..... ve bu gece Philly'e giden tren'de olacağım yemin ederim.
Please, Bumpy, let me go! I promise I'll be on the first train to Philly!
Lütfen, Bumpy, gitmeme izin ver bu gece Philly'e giden trende olacağım.
- Let me go pee first.
- Önce tuvalete gitmeliyim.
Let me go put these fliers up first, and I'll be right back, okay?
Önce bu aletleri yerine koyayım, Ve hemen dönerim, tamam mı?
- Oh, let me tell you the romance is the first thing to go.
- Duygusallık, ilk yok olan şeydir.
Plus, you let me go so I mean, granted, at first, it was really hard for me to accept but I mean, you moved on.
Ayrıca sende beni bıraktın, tamam, ilk baştakabul etmesi zordu ma sen hayatına devam ettin.
Let me first say to our listeners, this call was not solicited in any way. You go ahead, Ralph.
Öncelikle dinleyicilerimize bu telefonun benim isteğimle açılmadığını belirteyim.
That captain sure didn't want to let me go at first.
Şu yüzbaşının, ilk benim çıkmamı istemediği kesin bir şey.
let me see you 68
let me see 2571
let me go 3490
let me know if you need anything 71
let me guess 2650
let me know 632
let me show you 378
let me know what you think 20
let me explain 567
let me in 830
let me see 2571
let me go 3490
let me know if you need anything 71
let me guess 2650
let me know 632
let me show you 378
let me know what you think 20
let me explain 567
let me in 830
let me think 405
let me get this straight 664
let me know how it goes 45
let me know when you're ready 18
let me help you 998
let me see your face 34
let me handle this 219
let me tell you 619
let me 1529
let me tell you something 1022
let me get this straight 664
let me know how it goes 45
let me know when you're ready 18
let me help you 998
let me see your face 34
let me handle this 219
let me tell you 619
let me 1529
let me tell you something 1022