Let me see now перевод на турецкий
501 параллельный перевод
Well, I gotta get a couple of boys trekking down to Saigon for help, and by the time I get a new shaft and propeller in it, it'll be, let me see now...
Yardım getirmek için Saigon'a yürüyerek gidecek bir kaç genç bulmam lazım. Bu arada yeni bir şaft bulup pervaneyi takmalıyım, bu da, dur bakayım...
Let me see now.
Bir düşüneyim bakalım.
Let me see now... a coat.
Bir düşünelim... trençkot
- Let me see now, what month is this?
- Şimdi bir bakalım, hangi aydayız?
Let me see now, the Eiffel Tower....
Şimdi bir bakayım, Eyfel Kulesi...
Yes, let me see now... specific...
Evet, şimdi bakalım... özgül...
Let me see now.
Bi bakayım.
Let me see now. This is 1 1, isn't it, Abby?
Dur bakayım. 11 tane oldu, değil mi Abby?
Let me see now, where was I?
Nerede kalmıştık bakalım...
Let me see now, what do we do next?
Bir düşüneyim.
Now, let me see...
Şimdi bir bakalım...
"Now let me see," thought the little fellow.
Şimdi bakalım, dedi Little Fellow.
Now, let me see.
Bir bakalım.
Now will you kindly let me see your passport?
Şimdi, şu pasaportunuzu nazikçe verecek misiniz?
Now, let me see.
Şimdi bir düşünelim.
Oh, now, let me see.
Bir bakayım.
Now, let me see...
Bir bakayım...
Now, let me see.
Şimdi bir bakayım.
Now, let me see.
- Bir bakayım.
Now, let me see, where was I?
Bakalım, nerede kalmıştım?
Now, let me see.
Bir bakayım.
Now let me see this, Fannie.
Şimdi göreyim seni, Fannie.
Well, now, let me see.
Bir bakayım.
Now, let me see.
Şimdi, bir düşüneyim.
Now, let me see, how does it go?
Şimdi bir düşüneyim, nasıl başlıyordu?
Now, let me see.
Şimdi, bir deneyeyim.
Now let me see.
Bir bakalım şimdi.
Now, let me see.
Bir bakayım...
Now, let me see.
Bakayım.
- Now let me see your badge.
- Rozetinizi göreyim.
Now, let me see if there's anything else.
Şimdi bakalım başka bir şey var mı? Evet, bir şey daha.
Now, let me see.
Bakalım.
And now, Master Fisher, let's see what reason my High Justice had for asking me to come to your shop.
Fisher Usta, görelim bakalım neden Sayın Yargıç senin dükkanına gelmemi istedi.
Now, let me see.
Şimdi bakalım.
Now let me see.
Bir düşüneyim.
Now, let me see.
Bir bakalım...
Now, let me see, Lady Catherine.
Bir bakayım, Leydi Catherine.
Now, let me see. Just a minute.
Bir dakika bekle de bakayım.
Now let me see.
Şimdi bir bakalım.
- Well, let me see, now.
- Bir düşüneyim.
Purely nominal. Now, let me see.
Dur da bir hesaplayalım.
- Now, let me see. Two, four, six...
- Dur da bakayım.
Now let me see the aces.
Önce asları göreyim.
Now, let me see them.
Şimdi bir daha göreyim.
Let me see, now.
Şimdi bir bakayım.
Let's see if you can pick one winner for me right now.
Bakalım benim için de güzel bir tane seçebilir misin?
Let me see, now...
Bakalım şimdi...
Let me see, now.
Bir düşünelim.
Let me see it now. They shoot looters.
- Yağmacıları vuruyorlar.
Now let me see I think I heard you say that two of the busts of Napoleon were broken by accident.
Şimdi bir bakayım, sanırım sizin iki Napolyon büstünün bir kaza sonucu kırıldığını söylediğinizi işittim. Kaza.
Now let me see how you stand.
Gördün mü? Nasıl durduğuna bir bakayım.
let me see you 68
let me see 2571
let me go 3490
let me know if you need anything 71
let me guess 2650
let me know 632
let me show you 378
let me know what you think 20
let me explain 567
let me in 830
let me see 2571
let me go 3490
let me know if you need anything 71
let me guess 2650
let me know 632
let me show you 378
let me know what you think 20
let me explain 567
let me in 830
let me think 405
let me get this straight 664
let me know how it goes 45
let me know when you're ready 18
let me help you 998
let me see your face 34
let me 1529
let me handle this 219
let me tell you 619
let me tell you something 1022
let me get this straight 664
let me know how it goes 45
let me know when you're ready 18
let me help you 998
let me see your face 34
let me 1529
let me handle this 219
let me tell you 619
let me tell you something 1022