Looking guy перевод на турецкий
2,240 параллельный перевод
But you're this amazing-looking guy, and - -
Ama sen olağanüstü yakışıklı bir adamsın ve- -
This homeless looking guy had them laid out on a blanket.
Evsiz adamın biri battaniyesinin altında saklıyordu.
No, you're playing the not-as-good-looking-as-the - really-good-looking guy.
Hayır sen esas adam kadar yakışıklı olmayan adamı oynuyorsun.
He was staying in the room next to yours. Good-looking guy.
Sizin yanınızdaki odada kalıyordu.
He--he made me feel like, for a minute, maybe I could be with the successful, good-looking guy.
Bir anlığına, belki, başarılı yakışıklı bir adamla birlikte olabileceğim hissine kapıldım.
He's a good-looking guy.
Yakışıklıymış...
Why would a good-looking guy like him be together with a girl like that?
Yakışıklı erkekler neden böyle kızlarla gezerler ki?
He's a good-looking guy.
Yakışıklı bir adam.
Allan's a good-looking guy. Do you wanna fruit him?
- Beni meyvelemek mi isterdin?
But... you're a good looking guy...
Ama... gayet güzel bir çocuksun...
You know, you're like the good-looking guy from high school, who knows how cute he is and just won't take no for an answer.
Var ya, lisede ne kadar şirin olduğunu bilip cevap olarak "hayır" ı kabul etmeyen liseli yakışıklılar gibisin.
Guy comes to town looking for his big break, dreams of making it in The Apple.
Adam şehre gelir. New York hayalini gerçekleştirmek için büyük çıkışın hayalini kurar.
Hey, Bender, did you ever find that inspector guy you were looking for?
Bender, aradığın denetmeni bulabildin mi?
Two cops down- - this guy's not looking at much of a future.
İki polisi vurdu. Adamın hiçbir şeyden korkusu yok.
Well, he is not the guy we're looking for.
Aradığımız adam o değil ama.
Anything in here that proves our dead guy was the arms shipper we were looking for?
Ölü arkadaşımızın, aradığımız silah taşıyıcısı herif olduğuna dair herhangi bir kanıtımız var mı?
That there's a guy looking for us?
Peşimizde bir adam var, mı diyeceğiz?
It's a nice perch for a guy looking to start a few little wars and make a buck off it.
Birkaç küçük savaş başlatıp, kasayı ağzına kadar para ile doldurmak isteyen bir insanın erişebileceği en güzel mevkilerden birisi.
Well, then, it could be we're looking for a small guy, or even a kid.
Demek ki, minyon bir adam, hatta bir çocuk arıyor olabiliriz.
You always said you were looking for a guy with brains.
Üzgünüm.
I was just looking for a nice guy.
Ateşli birini.
And after all the dust and custody was settled, the guy I really admired, not liked, admired, was the lawyer leaving the courthouse in the great-looking suit and a sky blue Mercedes SLK.
Tüm o vesayet davası ve tartışmalar bittiğinde gerçekten hayran olduğum, hoşlandığım değil hayran olduğum kişi, gök mavisi Mercedes SLK ve harika bir takım elbiseyle mahkemeden ayrılan avukattı.
- Meredith, the guy with the gun is looking for Derek.
Meredith, silahlı adam.. ... Derek'i arıyor.
We're looking for information about this guy,
Bu adamla ilgili bilgi arıyoruz.
Yeah, and as horrible as this dog-kicking burglar sounds, I think the guy we're looking for is even more horrible.
Evet, köpek tekmeleyen hırsız da ne kadar kötü olursa olsun, aradığımız adam bundan da korkunç.
Try to figure out what this guy's looking for.
Eksik bir şey var mı görürüz. Bu adamın ne aradığını çözmeye çalışalım.
Only one weapon, no other marks or bruising, so we're probably just looking for one guy.
Sadece bir suç aleti. Başka bir işaret ya da çürük yok, muhtemelen tek kişiymiş.
I think we're looking at the only two images of this guy that exist.
Bu adamın varolan tek iki resmi bunlar.
This is him, isn't it? It's the guy we're looking for.
Bu o, değil mi?
The guy doesn't like looking at engorged vaginas?
adam fazla dolgun vajinalara bakmayı sevmiyor mu?
But you're looking at me like I'm kind of the crazy candy guy.
Ama bana sanki, delirmiş şekerci adammışım gibi bakıyorsun.
Yeah, well, considering we kind of accidentally brought the guy to Dallas, they're looking at this as sort of a breaking-even-type thing.
Yaptığımız bir hata sonucu adamın buraya geldiğini düşünecek olursak.. .. bunu bir çeşit telafi olarak görüyorlar.
Hey, isn't that the guy we're looking for?
Aradığımız adam şu değil mi?
Police all over the state are looking for this guy, and that's your answer?
Polis eyaletin her yerinde bu adamı arıyor ve senin cevabın bu mu?
- This guy's been, uh, coming by. Keeps looking over the building... John Robert.
Şu adam gelip binaya bakıp duruyor.
I'm better-looking than that guy.
Ben o adamdan daha yakışıklıyım.
Good-looking guy, huh?
- Yakışıklı biri, ha? - Değil.
Is that all you think about? You wanna know, if a guy as hot as Franco actually came on to me, I would jump at the chance, but there ain't a lot of hunks looking for soon-to-be-divorced, 45-year-old mom stinking very much like baby puke. Hmm.
Franco gibi yakışıklı bir adam bana asılırsa fırsatı kaçınmadan üzerine atlar mıyım diye merak ediyorsun ama 45 yaşında yakında boşanacak olan ve bebek kusmuğu kokan bir kadına pek fazla yakışıklı talip olmuyor.
I'm actually the guy that you're looking for, and unfortunately for you, I'm gonna need the dress that's right behind that door.
Şu an baktığınız adam kapının arkasında duran elbiseyi alacak olan kişidir.
And when you were talking to Lux and you were being that great guy and you were putting her first, were you just looking for a way out?
Ve Lux ile konuştuğun zaman ona harika biri olacağını ve onu birinci sıraya koyacağını söylerken... -... sadece bir çıkış yolu arıyordun.
But as the guy who's supposed to be responsible, who's supposed to be looking out for you... Lux, I'm your teacher.
Ama sorumluluk sahibi olması gereken seni koruyup, kollaması gereken bir erkek olarak Lux, ben senin öğretmeninim.
You're the one looking to go back to law school, so you tell me- - how does a guy who rapes a teenage girl get only ten years in prison?
Hukuk fakültesine dönmek isteyen sensin. Söyler misin bana küçük bir kıza tecavüz eden biri nasıl olurda sadece 10 yıl hapiste kalabilir?
Just the guy I'm looking for.
Tam da aradığım adam!
This guy's looking for a spark.
Tek istediği bir kıvılcım.
And I guess the D.A. agrees, so your guy is looking at probably a long probation on the gun charge.
Ve sanıyorum savcılık da silah bulundurma suçundan şartlı tahliyesine sıcak bakıyor.
- I'm just saying that if I were you, I would be looking into the tattoo and not just worrying about one guy, especially a dead one.
Yerinde olsaydım dövmeyi araştırır ve sadece bir adam için endişelenmezdim.
I think, what if the gas guy walked back there to check the meter or some kid looked over the fence, looking for his ball.
Ben olsam, ya doğal gazcı adam sayaca bakmak için geri dönerse diye ya da çocuğun biri topunu ararken çitin üzerinden bakarsa diye endişelenirdim.
LuisMi... This guy is looking for work.
LuisMi, bu adam iş arıyor.
I'm looking for a rebound guy.
Yeni birini arıyorum.
You're a good-looking guy.
Yakışıklı çocuksun.
I'm the guy that's looking for Isabelle.
Ben Isabelle'i arayan kişiyim.
looking guys 17
guys 27890
guys like you 17
guys like me 21
guys like us 29
guy stuff 23
looking 1024
lookin 41
lookie 51
looking for a job 23
guys 27890
guys like you 17
guys like me 21
guys like us 29
guy stuff 23
looking 1024
lookin 41
lookie 51
looking for a job 23
looking good 543
looking for someone 66
looking sharp 44
looking forward to it 92
looking at you 61
looking for you 158
looking for 74
looking back 86
looking boy 36
looking for something 96
looking for someone 66
looking sharp 44
looking forward to it 92
looking at you 61
looking for you 158
looking for 74
looking back 86
looking boy 36
looking for something 96