Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ M ] / Mac

Mac перевод на турецкий

25,758 параллельный перевод
- He's wearing Mac like a trophy.
- O bir kupa gibi mac giyiyor.
- Mac!
- Mac!
- Mac, get out!
- Mac çık!
Mac!
Mac!
I thought Mac was dead.
I adam ölmüş olduğunu düşündüm.
- Pss, Mac!
- Pss, mac!
Mac, you're hurt!
Mac, yaralanmışsın!
I don't believe it, those cats used us and Mac as well, and what do we do?
I inanmıyorum, bu kediler, hem de bizi ve yağmurluk kullanılan Ve biz ne yapacağız?
That's not fair, we all thought Mac was dead.
Bu hepimiz adam ölmüş olduğunu düşündüm, adil değil.
You don't need to yell Mac, I mean Tuesday.
Eğer ı, mac bağırma Salı demek gerekmez.
, I'm listening loud and clear, Mac!
Yüksek sesle ve net, mac dinleme ı'm!
LOCKHEED INTERNATIONAL AIRCRAFT
LOCKHEED Uluslararası Taşımacılık
Look, I'm open to suggestions, but all our leads have gone cold, and if these kids know something that can save those witnesses, then let's put the mac and cheese on the stove and get this playdate started.
Önerilere açığım ama tüm ipuçlarımız boş çıktı ve o çocuklar tanıkları kurtarabilecek bir şey biliyorsa, peynirli makarnayı ocağa koyup şu evcilik oyununu başlatalım derim.
Yeah, the movers were here about a month ago, but they were so hush-hush about who was movin'in here.
Taşımacılar bir ay kadar önce gelmişti ama kimin taşındığı konusunda ağızları sıkıydı.
The, uh, mover guys... did they happen to give you any information about us?
Şu taşımacılar sana bizimle ilgili hiçbir bilgi vermediler mi?
We created faster, smarter space transportation.
Biz hızlı, daha akıllı uzay taşımacılığı yarattı.
Lermontov has a shipping company called Albatross International Freight.
Lermontov'un "Albatross Uluslararası Taşımacılık" adlı bir nakliye şirketi var.
But America is weak with your Big Mac, MTV, movie-star president.
Ama Amerika zayıf devasa hamburgerleriniz, müzik televizyonlarınız, film yıldızı başkanlarınız.
If you Iniss 1 match out of 121 it won't make any difference...
Bir tane maçı kaçırırsan ölmezsin ya.
Little Eddie wanted me to tell you about his baseball game.
Küçük Eddie beyzbol maçını anlatmamı istedi.
The cornerbacks for the Raiders, Lester Hayes and Mike Haynes, frustrated the Redskins wide receivers all game long with their physical bump and run coverage.
Raiders'ın arka köşe savunmaları Lester Hayes ile Mike Haynes fiziksel güçleri ve koşma alanlarıyla, maç boyunca Redskins'in geniş top tutucularını boşa çıkardı hep.
I guess a lot of people is gonna think like that, but if you can really view the film, you know, any football expert, you would see that, you know, I was open the entire game.
Çoğu kişinin böyle düşüneceğine eminim ama görüntüleri tam anlamıyla izleyince her futbol uzmanı görecektir ki maç boyunca boştaydım.
Matthew and Paige... I don't think they were just watching football.
Matthew'la Paige sadece maçı izlemekle kalmamışlar sanırım.
How was the game?
Maç nasıldı?
Game, set, match, Mr. Kessler.
Oyun, set ve maç sonu, Bay Kessler.
Talkin'about Charlie McMillan, who I know for a fact, would want us to wrap this up so we can get home and watch the Dolphins game.
Charlie McMillan'dan bahsediyorum, ki eminim konuşmayı kısa kesip evde Dolphins maçını izlememizi isterdi.
Let's go win this one for Charlie!
Bu maçı Charlie için alalım!
Match point.
Maç sayısı.
I... I-I-I turned on the game, okay?
Maçı açmıştım, tamam mı?
So I drank a beer, and I turned on the damn game, okay?
O yüzden bir bira açtım, ve o lanet maçı izledim, tamam mı?
Maybe even be a spot on the undercard if somebody drops out.
- Biri düşerse maç bile ayarlayabiliriz.
We're going to be right here in Bangkok to ensure that this will be a fight for the ages.
Bunun, asrın maçı olduğundan emin olmak için tam burada, Bangkok'ta olacağız.
Why don't you just walk over there and ask one of them to replay it for you, then you'll see you're wrong, we'll win the game and then you can stumble home with your seeing-eye dog.
Neden o tarafa doğru yol alıp birinden kaydı izletmesini rica etmiyorsun? Sen hatalı olduğunu anlayıp biz de maçı kazanırız ardından rehber köpeğinle eve doğru sağa sola çarparak gidebilirsin.
You do when he blows the game for you!
- Sen maçın anasını öttürdün ama!
He might have preferred you'd lost that wrestling match with Khutulun.
Khutulun'la olan güreş maçını kaybetmeni yeğlerdi.
This looks like the end.
Galiba maçın sonu geliyor.
The opening match of Pro Take-Down wrestling.
Pro-Güreş'in açılış maçındayız.
Well, that would be an interesting watch... because we're yet to see such contrasting styles in this ring.
Bu ilginç bir maç olacak çünkü birbirine çok yabancı iki tarzı izleyeceğiz.
The 2nd round of the second big semi-final.
Yarı finalin ikinci maçının ikinci raundu.
It's not a match, it's suicide.
Bu bir maç değil, intihar.
Is it? Highlights.
- Maç özetleri var şu an.
While tonight's game is a charity event, we hear Devenford Prep and Beacon Hills have a long-standing rivalry.
Bu geceki maç bir hayır etkinliği. Devenford Lisesi'yle Beacon Hills'in ezeli rakip olduklarını duyduk.
So are we going to try to get the game canceled?
Maçı iptal ettirmeye mi çalışacağız? Hayır, hayır.
It just might end up being a regular lacrosse game.
Normal bir lakros maçı da olabilir.
So we're still getting the game canceled?
- O zaman maçı iptal ettirecek miyiz?
We're getting the game canceled.
- Maçı iptal ettireceğiz.
You can't cancel a high school lacrosse game?
Bir lise lakros maçını iptal ettiremiyor musun?
We just need you to coach the charity game.
Hayır maçında takımın başında olmanı istiyoruz.
Charity?
- Hayır maçı mı?
We could win this thing.
Bu maçı kazanmamız gerek.
This thing's a nail-biter.
Bu maç çok heyecanlı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]