My lover перевод на турецкий
1,123 параллельный перевод
- I want you to be my lover, and buy me stockings, and clothes, and...
- Senin... sevgilim olmanı... ve bana çoraplar, giysiler almanı istiyorum, ve...
- You're not my lover.
- Sevgilim değilsin.
"Don't beat my lover with stones"
"Sevgilime taşlar atmayın"
"Please don't harass my lover so much"
" Ve lütfen incitmeyin onu rahat bırakın
"When you go before my lover..."
"Sen sevgilim sen gittiğinde..."
"Tell my lover that Laila's your property"
"Benim sevgilin Leyla nerde olduğunu söyle bana"
- My Lover will fight again.
- Tekrar dövüşecek.
- My lover?
- Sevgilim mi?
I've lost all my friends, my lover...
Tüm dostlarımı ve yarimi kaybettim...
My lover thought he had a backbone but it was just a carapace and when it cracked, he hated Mathilde.
Sevgilim bir sağlam omurgası olduğunu sanıyordu ancak sadece bir kabuktu ve bu kırıldığında, Mathilde'den nefret etti.
You are my lover.
Sen benim aşığımsın.
- My lover.
- Mahbubum ( sevgili ).
You could be my bodyguard and biographer, my lover, my lap dog.
Benim korumam ve biograficim olabilirsin, aşığım, kucağımdaki köpeğim.
He's not my lover boy, Curt.
O benim sevgilim değil, Curt.
I've not held a man in my arms since my lover left.
Sevgilim gideli beri başka bir erkekle birlikte olmadım.
Not bury my lover with words!
Aşkımı sözcüklerle ifade edemiyorum.
But my lover He's gone to hell!
Ama erkeğim yok artık!
Larry, this is my lover, raoul.
Larry, bu benim sevgilim Raoul.
He was my lover.
O benim sevgilimdi.
One was my lover, and one was my friend.
Biri sevgilimdi, diğeri ise arkadaşımdı.
Fetch some wine for my lover's brother.
Sevgilimin kardeşine şarap getir.
He's not my lover.
O, aşığım değil.
"Me to my lover my lover to me."
"Ben aşkıma, aşkım da bana."
You assume I just left my lover.
Sevgilimi terk ettiğimi düşünüyorsun.
He was my husband, he was my lover.
Kocamdı, sevgilimdi.
In the time of my lover, the great Emperor Carousias.
Aşığım olan büyük İmparator Carausius zamanında.
He was my lover.
Sevgilimdi.
"Let my sight be blessed with my detached lover"
"Aşkımı görüp sarılmam lazım"
I haven't seen such a violent lover all my life.
Ben böyle bir şey görmedim haytımda.
My mother's lover is a real asshole.
Annemin sevgilisi tam bir pislik.
A book about my exploits as a gentleman and a lover.
Bir centilmen ve sevgili olarak maceralarımı anlatan bir kitap.
If she lives with me and has a lover who writes her letters, and she never told me anything about it, then she's no longer my Mieze.
Benimle yaşıyorsa ve ona mektuplar yazan bir sevgilisi varsa ve bana bundan hiç bahsetmediyse o zaman artık benim Mieze'm değildir.
My beautiful lover of the north!
Kuzeyli güzel sevgilim.
"My yesterday's lover ls a stranger today"
" benim dünkü sevgilim bugün bir yabancı bana
I wanna stay alive in situations where it ain't easy, but you, my friend, you're a death lover.
Yapılması hiç de kolay olmayan durumlarda sağ kalmak istiyorum. Ama sen, dostum, sen bir ölüm aşığısın.
And my own lover is ignoring me!
Ve aşkım beni terk etti!
But this is the sweat of a worker on my forehead, not of a lover.
Ama alnımda bir sevgilinin değil, bir işçinin teri var.
A man, whom I only know to be my mother's lover, has an obsession with me.
Sadece annemin sevgilisi olarak tanıdığım bir adamın bana saplantısı var.
Each day is devoted to a lover of my father.
Her gün babamın bir aşığına ayrılmıştır.
I'll go in and buy a vase for my boyfriend's lover
İçeri girip erkek arkadaşımın sevgilisi için bir vazo satın alacağım.
To my friend Gervasio a lover of flowers, whisky... and the early fruits.
24 01 : 12 : 33 : 03 Diğeri... 02 01 : 12 : 39 : 10 Çiçek, viski ve 10 01 : 12 : 44 : 07 Dostum Gervasio'ya. 04 01 : 12 : 46 : 14 Taze meyve.
Massoulier was my wife's lover :
Massoulier, karımın aşığıydı.
For with my brand new lover
Çünkü yeni aşkımla ben
Dixie, my very very lover!
Dixie, canım sevgilim.
I am here, at my beloved theatre, 46 years old, my ex-lover has offered me a role with two lines out of pity...
Buradayım, canım tiyatromda. 46 yaşında. Eski sevgilim bana acıdığından, iki satırlık bir rol verdi.
# Isn't it romantic # # merely to be young # # on such a night as this # # isn't it romantic # # every note that's sung is like a lover's kiss # # i'm going to wash, my dear.
# romantik değil mi # # yanlızca genç olmaya # # bunun gibi bir gecede # # romantik değil mi # # her bir not aşk öpücüğü şarkısıdır # # yıkayacağım, sevgilim.
[126] O thou, my lovely boy... who in thy hour dost hold Time's fickle glass... his sickle power... who hast by waning grown... and therein show'st thy lover's withering... as thy sweet self grow'st... if Nature, sovereign mistress over wrack... as thou goest onwards, still will pluck thee back... she keeps thee to this purpose... that her skill may time disgrace... and wretched minutes kill.
126. Sen, ey sevgili çocuk, avucunda tutuyorsun şimdi Zamanın yalan aynasını, oraktan saatini ;
My secret lover.
Benim gizli aşığım.
And while you're at it Jessica Bates, or whatever her name is was my husband's lover.
Bu arada Jessica Bates ya da adı her neyse kocamın aşığıydı.
I just learned that my ex-lover has a son.
Eski sevgilimin bir oğlu olduğunu öğrendim.
To my wife and her lover.
Karıma ve sevgilisine.