Pretty please перевод на турецкий
358 параллельный перевод
Pretty please.
Güzel lütfen.
Please, please, pretty please...
Lütfen, lütfen, lütfen...
Pretty please.
- Oldukça lütufkâr.
- Pretty please?
- Çok rica etsem? - Olmaz!
Now I ask in a nice way, I said "pretty please" I bent their ears, now I'll work on their knees
Şimdi güzellikle soruyorum "Lütfen" dedim kulaklarını büktüm, şimdi onların dizlerinin üstüne çalışacağım
Say Pretty please.
Lütfen. - "N'olur" de!
Say pretty please.
Kibarca lütfen de.
Pretty please.
Lütfeeen!
Say pretty please.
Tamam, lütfen de.
Pretty please with sugar on top?
Üzeri şekerli bir lütfen olsa? Olmaz mı?
Pretty please with sugar on top and whipped cream... and those little bitty oranges you cut up in flowers on top. If you wanna talk... we'll talk. And meatballs.
Üzeri şekerli ve kremalı bir lütfen ayrıca o minik portakal parçaları, çiçekler ve köfteler olsa?
By sayin''pretty please "?
- "Lütfen canikom" diyerek mi?
Come on... pretty please?
Haydi, rica ediyorum.
Pretty please?
Lütfen?
Pretty please?
Lütfen!
Pretty pretty pretty please?
Lütfen, lütfen, lütfen?
Pretty pretty pretty please? Nice Dino, good Dino, with a cherry and sugar and whipped cream on top?
Hoş Dino, güzel Dino, tepesinde vişne olan kremalı dondurma gibi?
Pretty please?
Lütfen, ne olur?
Pretty please, with sugar on it.
"Buyrun lütfen" Tatlı, sevimli bir lütfen halledecektir.
Pretty please, beg!
Bana yalvar bakalım!
- Pretty please?
- Ne olur ama lütfen?
Pretty please, let me catch them.
Onları yakalamam için birazcık müsaade et.
Pretty please.
Canım, lütfen.
Pretty please?
Lütfen, lütfen!
Where's my Master, pretty please?
Usta'm nerede? Çok rica ediyorum.
So pretty please, with sugar on top, clean the fuckin'car.
Yani, işte sana bol şekerli bir "Lütfen". Şimdi Arabayı temizleyin.
Pretty please!
Güzellikle lütfen!
Can I put him out of his misery, pretty please?
Bunları rüyalarından çıkarıp, bu harika...
Well, if it ain't, I'd be pretty hard to please.
Etmezsem, memnun edilmesi zor biriyim demektir.
My car was waiting there just as pretty as you please.
Arabam tam da istediğim şekilde bekliyordu.
Please, Hildy, don't be mad. I like you. I think you're very pretty.
Lütfen Hildy, kızma.Senden hoşlanıyorum.Seni çok hoş buluyorum.
All right it's pretty messy, please don't pay too much attention to it
Kapıyı geniş aç.
I'm not pretty and not very smart, so please don't leave me alone any more.
Güzel ya da çok akıllı değilim, lütfen beni yalnız bırakma.
He's ready to do pretty near anything to please the young wife.
Genç karısını memnun etmek için neredeyse her şeyi yapmaya hazır.
Mr. Gallagher, you're pretty hard to please, I must say.
Bay Gallagher, sizi memnun etmek gerçekten zor.
They said a Cheyenne brave and his pony sunk right here, and durned if they didn't ooze up again just as natural-lookin'and as pretty as you please.
Demişti ki " Bir Cheyenne'li yiğit ve atı tam burada batmış ve tıpkı eski doğal görünüşleri ile yüzeye çıkmayacaklarını biliyorlarmış.
Now, please, darling, settle down and play me your pretty little song.
Berlioz tatlım Lütfen biraz uslu dur ve benimle birlikte çalmaya başla.
The guests will be here pretty soon, so please get ready to help serve them.
Konuklar çok geçmeden burada olur, bu yüzden onlara hizmet etmek için hazırlan.
- A pretty package, please.
- Güzel bir paket yapın lütfen.
Pretty as you please.
Pek güzel bir görüntü.
Pretty Kizzy, please come here.
Güzel Kizzy, lütfen gel buraya.
- Mrs Anderson, front desk, please. - Hey, pretty lady.
Hey, güzel kadın.
Please, pretty please.
Lütfen, lütfen, lütfen.
You wanna take a walk in the other room, pretty please?
Diğer odaya geçsene.
Pretty please.
Lütfen tatlım.
Íàëè òè êàçàõ, a quick tunnel job and up the stairs, as pretty as you please.
Söylemiştim Merdivenlere çabucak bir tünel. ağzına layık.
Pretty please?
Lütfeder misin?
I think I did pretty good. Capt. Morino, please.
Komiser Morino, lütfen.
Dear lady, please remember the words of the painter Paul Gauguin who said, "The ugly may be beautiful... but the pretty, never."
Ünlü ressam Paul Gauguin'in ne dediğini hatırlayın lütfen. "Çirkinler güzel olabilir ama sevimliler asla."
Pretty lady, pretty lady, give us a penny, please!
Güzel bayan, güzel bayan, bize bir peni verin, lütfen!
Please, pretty lady, only a penny!
Lütfen güzel bayan, bir peni yanlızca!
please 113895
please wait 223
please stop 847
please be quiet 78
please go 220
pleased 39
please wait a moment 35
please don't kill me 179
please don't touch me 30
please be careful 172
please wait 223
please stop 847
please be quiet 78
please go 220
pleased 39
please wait a moment 35
please don't kill me 179
please don't touch me 30
please be careful 172
please don't hurt me 189
please don't leave 64
please don't worry 50
please don't be mad at me 43
please don't cry 105
please don't hate me 28
please stop talking 64
please don't leave me alone 16
please don't shoot me 34
please don't die 81
please don't leave 64
please don't worry 50
please don't be mad at me 43
please don't cry 105
please don't hate me 28
please stop talking 64
please don't leave me alone 16
please don't shoot me 34
please don't die 81