Quite a few перевод на турецкий
1,040 параллельный перевод
Quite a few of the roofs need careful examination.
Çatılarına bakmam lazım.
Quite a few.
Bir sürü.
You've known quite a few, haven't you?
- Hayatında pek çok kadın oldu, değil mi?
- Yes, quite a few.
- Evet, birkaç tane.
I got quite a few compliments on it.
Onunla ilgili epey iltifat aldım.
It seems there are other men, quite a few of them.
Başka erkekler var. Olabilir.
You see my wife died quite a few years ago, and I've been alone long enough.
Karım bir kaç yıl önce oldu, anlarsınız, ve ben uzun süre yalnız yaşadım.
I don't want to say anything but there must be quite a few of these worn in Europe these days.
Eleştirmek istemem ama Avrupa'da birçok kadında bunlardan olmalı.
I'm going to buy quite a few.
Epey alacağım.
There are quite a few stuffy people at some of these dances.
Bu tür danslarda bazen bir hayli sıkıcı tip bulunur.
I can think of quite a few people that'd like to see me dead.
Öldüğümü görmek isteyecek bir sürü suçlu tutukladım.
Her husband died a couple of years ago and left her quite a few dollars.
Kocası birkaç yıl önce öldü ve ona da biraz para bıraktı.
It'll take him quite a few days to get to Houston.
Houston'a gitmesi bir kaç gün alacaktır.
You blew up quite a few Nazis with this dynamite?
Bu dinamitlerle epey Nazi'yi havaya uçurmuşsundur herhâlde?
- There are quite a few of them.
- Çok fazla kitabı var, efendim.
Quite a few changes around here lately.
Sabah 6'da mı?
You've sprouted quite a few white hairs, old Snaporaz!
Saçları beyazlatmışsın, seni çapkın!
There were quite a few around.
Bayağı vardı etrafta.
Margaret, I haven't bothered you till now, but there are quite a few papers... connected with the estate that need your signature.
Margaret, seni şu ana dek rahatsız etmek istemedim ancak mirasa ilişkin birçok belge için imzan gerekiyor. Onları oraya getirebilir miyim?
We've had quite a few write-ups.
Bir kaç kritiğe konu olduk.
IN FRONT OF WOMEN... and I meet quite a few people at the theatre asked me to advertize the product from time to time.
KADINLARIN ÖNÜNDE... ve tiyatroda birkaç insan ile tanışıyorum zaman zaman bana reklamların neticesini soruyorlar.
There's quite a few... There's quite a few who do
Öyle yapan öyle yapan çok kişi var.
♪ She's sweeter than all the girls and I met quite a few
She's sweeter than all the girls and l met quite a few
I done quite a few.
Oldukça fazla yaptım.
Must support quite a few.
Buraya bakan çok kişi olmalı.
You have made quite a few unsuccessful attempts.
Her şeyden öte, birkaç başarısız girişiminiz olmuştu.
Yes. George has done quite a few.
Evet, George çok resim yapıyor.
Laid out, I could pile up quite a few, couldn't I?
Üst üste istiflersek olur.
- There were quite a few.
- Birkaç tane vardı.
- Don't they have quite a few of them already?
- Orada zaten bir sürü yok mu?
Oh, quite a few, quite a few.
Evet, bir sürü. Bir sürü.
Well, quite a few years ago.
Yıllar önce.
Oh, quite a few.
Oldukça fazla.
Reckon you put paid to quite a few, eh, Professor?
Bu işten iyi pay aldığın söyleniyor, ha, Profesör?
I think quite a few of them would be very pretty if they knew how to do it.
Nasıl yapıldığını bilseler birçoğu çok güzel olur.
Oh, yes, quite a few.
Evet, çok şeyi değiştirdim.
Quite a few, I suppose.
Epeyce, sanırım.
I expect I will be going to quite a few of them in the future though.
- Aslında hayır. Ama gelecekte sıklaşacak sanırım.
I expect you'd sell quite a few tickets.
Umarım epeyce bilet satarsınız.
I'm 34, and I've known quite a few girls.
34 yaşındayım, hayatımdan pek çok bayan geçti.
Quite a few people.
Birçok kişi.
Quite a few people took up the land at $ 1 an acre, and married one another and produced children and built houses.
İnsanlar dönümüne bir dolar verip toprak almış, birbirleriyle evlenmiş, çocukları olmuş, evler yapmışlar.
- It's quite a few.
- Epey kalabalıklar.
Are you quite certain this place was full of people only a few minutes ago?
- Burasının biraz önce dolu olduğundan emin misiniz?
A few things I can be quite romantic about.
Romantik olabileceğim bir kaç şey de mevcut.
It's only for a few days, and I'm sure we could manage quite nicely.
Yalnızca bir kaç gün için, eminim iyi başarabiliriz.
I have a few quite interesting shots of them.
Birkaç ilginç sahne yakaladım.
I suppose I should shed a few tears at leaving this place, but quite honestly, I've hated the job.
Sanırım burayı terkederken... bir miktar gözyaşı dökeceğim... ancak dürüst olmak gerekirse, bu görevden hep nefret ettim.
A few of the comforts of civilization make life quite bearable.
Medeniyetin sağladığı birkaç rahatlık hayatı katlanılır kılıyor.
Yes, quite so, quite so, dear boy. Well, er, the computers will be ready in a few moments.
Bilgisayaralr birkaç dakika içinde hazır olacak.
If someone above in one corner whispered a few words towards the wall, another in the opposite corner heard it quite clearly.
Birisi bir köşeden duvara doğru birkaç kelime fısıldığında başka biri, karşı köşeden bunu oldukça net olarak duyuyordu.
quite a bit 64
quite a lot 58
quite a while 18
quite a sight 16
quite all right 51
a few good men 16
a few minutes later 20
a few hours later 28
a few years ago 208
a few years later 32
quite a lot 58
quite a while 18
quite a sight 16
quite all right 51
a few good men 16
a few minutes later 20
a few hours later 28
a few years ago 208
a few years later 32
a few days later 90
a few months ago 226
a few days ago 217
a few minutes 47
a few days 147
a few minutes ago 58
a few months later 40
a few more minutes 17
a few 304
a few hours ago 97
a few months ago 226
a few days ago 217
a few minutes 47
a few days 147
a few minutes ago 58
a few months later 40
a few more minutes 17
a few 304
a few hours ago 97