Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ R ] / Román

Román перевод на турецкий

10,858 параллельный перевод
Yeah, well, it's, you know, very lucrative, and, uh, there's not a lot of money in novels, so...
Evet, belki öyle ama bu iş, çok kazançlı, roman işinde bu kadar çok para yok.
Well, last month, I was reading a Chandler novel and I lost my other handbag, so thank you.
Geçen ay bir Chandler romanı okurken diğer çantamı kaybetmiştim, o yüzden teşekkürler.
Jessica Fletcher has to put aside the novel she's been writing and assist law enforcement.
Bir kez daha Jessica Fletcher yazdığı romanı bir kenara bırakıp güvenlik güçlerine destek vermeye başlıyor.
Like here, the Roman numeral headings? We use all-caps for those.
Mesela burada, Roma rakamlı başlıklar var ya, onların hepsini büyük harfle yazıyoruz.
Oh, three French novels and a book of poetry from Paris.
Paris'ten üç Fransızca roman ve bir şiir kitabı.
I should've stay a novelist, film people trivialize everything.
Roman yazarı kalmalıydım, her şeyi önemsizleştiren insanlara film çekiyorum.
I also sometimes remind you it's a film, not a novel.
Arada sana bunun bir roman değil, film olduğunu da hatırlatıyorum.
It's from a novel by Angel.
- Angel'ın bir romanından.
You haven't read my novel "Murder on the M-40".
M-40'da Cinayet romanımı okumamışsın.
I came here two months ago to begin research on my new book, a, uh... a true crime novel in the vein of Helter Skelter.
Buraya iki ay önce yeni kitabım için araştırma yapmak için geldim. Helter Skelter tarzında gerçek bir suç romanı.
If I haven't written my novel by now, I'm never going to write it, you know?
Şimdiye kadar bir roman yazmadıysam bundan sonra da yazacak halim yok.
- You can read it. " Dear Susan, I've written a novel that will be published in the spring.
"GECE HAYVANLARI." EDWARD SHEFFIELD. Sevgili Susan, baharda yayımlanacak bir roman yazdım.
He wrote a novel.
Edward gönderdi. Roman yazmış.
He was writing a novel when you and I got together. You just don't remember.
Seninleyken bir roman üstünde çalışıyordu ama hatırlamıyorsun.
You are gonna be a great novelist,'cause you have created a fictitious character in your head about...
Harika bir roman yazarı olacaksın, çünkü kafanda çok hayâlî bir karakter yaratmışsın.
Maybe, you know, maybe I don't have a book in me.
Belki romanı hissetmiyorumdur.
I mean, you're gonna work at a book store and just write a novel, like that's what you wanna do with your life?
Bir kitapçıda çalışıp, roman mı yazacaksın? Hayatta yapmak istediğin şey bu mu?
A novel?
Roman mı?
I'm afraid I was named for the Veronica in the comic books.
Korkarım ismim çizgi roman kahramanı Veronica'dan esinlenerek konulmuş.
He's just here to finish his novel.
Romanını bitirmek için gelmiş buraya.
But how's the novel coming?
Romanın nasıl gidiyor?
First, it was like novel.
Önceleri roman gibiydi.
Winner gets a comic.
Kazanana çizgi roman.
Nothing, just... some ideas for a graphic novel I'm drawing with a friend.
Bir şey değil. Arkadaşımla hazırladığımız bir çizgi roman için karaladığım şeyler.
They kind of liked my assigned work, but they flipped out over the drawings for our graphic novel.
Asıl çalışmamı da beğendiler sayılır ama çizgi roman çizimlerini görünce kafayı sıyırdılar resmen.
No candy, no comic books, no wedding ring.
Şeker yok, çizgi roman yok, nişan yüzüğü yok.
Um, I... I did read comic books at the dinner table, which he hated.
Yemek masasındayken çizgi roman okurdum ki nefret ederdi.
- Get a free Roman Meal...
- Ucuz bir Roman yemeği söyleyin.
I'm sure she's gonna be just as nervous meeting a Navy SEAL slash bestselling romance novelist.
Eminim o da senin kadar heyecanlıdır. Sonuçta deniz komandosu ve en iyi satanlara giren aşk romanı yazarısın.
This is like a cheesy romance novel come to life.
Dandik bir romantik roman gerçek oldu sanki.
Or a Roman Colosseum for an unlimited series of virtual battles.
Ya da sonsuz sayıda karşılıklı çarpışmanın olacağı bir kolezyum.
You sent me another detective novel, poet.
Bana başka bir dedektif romanı gönderdin, Şair.
I want to know. What is your novel about?
Romanın ne anlattığını bilmek istiyorum.
In your head, you are writing a fascinating novel.
Kafasının içerisinde, büyüleyici bir roman yazıyor.
Comic book characters come to life.
Çizgi roman karakterli hayat bulmuş gibi.
You wouldn't make up this crazy story, just to pull my leg!
Beni kandırmak için neden böyle çılgın bir roman yazasınız ki?
But they're ready for a movie based on a comic book.
Ama çizgi roman uyarlaması bir filme hazırlar.
Sitting by Mr. Stark's swimming pool, reading a rather bawdy pulp novel last time I saw her.
Bay Stark'ın havuzunun kenarında oturuyor. Son gördüğüm kadarıyla müstehcen bir ucuz roman okuyordu.
You know, I'll end up, like, texting so much, I end up sending, like, a fucking book to somebody, you know?
Bilirsin, sonradan upuzun mesaja dönüştü sanki birine siktiğimin roman yolladım.
I am writing a novel about the tyranny of political correctness at Oberlin, so of course I'm including the sophomore year incident where you called our R.A. a Jewish Hitler and then hell'd him.
Oberlin *'deki siyasi dürüstlüğün zorbalığı hakkında roman yazıyorum, tabi ki ikinci sınıftayken asistana, Yahudi Hitler diyip selamlamanı da ekledim.
Tally's published two books of essays and a novel. "
Tally iki öykü, bir de roman yayınlamış. "
That's a novel concept.
Roman gibi.
" THE DIFFERENCE BETWEEN A NOVELIST AND A HISTORIAN IS THIS :
" BİR ROMAN YAZARI İLE TARİHÇİ ARASINDAKİ FARK NEDİR DERSENİZ :
Are you writing a novel?
Roman falan mı yazıyorsun?
As oppressed people everywhere writhe under the Roman lash, freeman and vassal, are united in one compulsory worship.
Romalı kırbaçlarından acıyla kıvranan mazlumlar dört bir yandayken hürler ve köleler el mecbur tek bir ilahta birleşmişti.
our story is told through the eyes of a Roman tribune,
Hikâyemiz Romalı bir subayın gözlerinden anlatılıyor.
- End of the film, we can't just give that speech to some... some... Roman schmoe.
- Filmin sonunda konuşmayı gidip başka başka Romalı mala veremeyiz.
A Roman drinks before a slave.
Bir Romalı, köleden önce içer.
He saw no Roman and he saw no slave.
Gözü ne Romalı ne köle görüyordu.
Eulalia was martyred by the pagan Roman Emperor Maximian.
Eulalia'yı putperest Roma İmparatoru Maximilian şehit etti.
She wouldn't babysit Ramon this weekend so I could go to the mall.
Bu hafta sonu alışveriş merkezine gitmek istedim ama Roman'a bakmam dedi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]