Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ R ] / Rough day

Rough day перевод на турецкий

612 параллельный перевод
Wait'll we get a rough day out here.
Sen bozuk hava görmemişsin.
What do you call a rough day?
Sana göre bozuk hava nasıl olur?
It's been a rough day...
Yorgunum. Zor bir gündü...
- It's been a kind of a rough day.
- Bugün biraz zorlu geçti.
You've had a rough day.
Zor bir gün geçirdin.
I've had a very rough day.
Zor bir gün geçirdik.
She's really had a rough day.
Bugün gerçekten onun fırtınalı günü.
- It's been a rough day, I'm tired.
- Zor bir gündü, yorgunum.
Looks like a rough day.
Galiba zor bir gün olacak.
It's going to be a rough day.
Zor bir gün olacak.
We had a pretty rough day already.
Zaten zorlu bir gün geçirdik.
Oh, but tomorrow will be a real rough day for you.
Yarın sizin için gerçekten zor bir gün olacak.
- I'm not, I just had a rough day.
- Kızmıyorum, zor bir gündü.
You have to ask nicely, because I've had a rough day.
Bence biraz kibar olmalısınız. Zaten zor bir gün geçiriyorum.
I've had a rough day.
Kötü bir gün geçirdim.
I've had a real rough day, and I'm now going to reward myself by getting out of here.
Gerçekten zor bir gün geçirdim, ve şimdi buradan giderek kendimi ödüllendireceğim.
- Rough day?
- Zor bir gündü galiba.
Say you've had a rough day of guerilla warfare.
Diyelim gerilla çatışmaları bütün gün sürdü.
Rough day?
- Ne oldu, yoruldun mu?
We've all had a rough day.
Zor bir gün geçirdik.
Rough day on the right wing?
Sağ kanatta zor bir gün mü?
Well, uh, actually, Bill, it's been kind of a rough day for all of us here.
Well, uh, aslında, Bill, burada hepimiz oldukça zor bir gün geçiriyoruz.
Rough day.
Zor gün.
I had a rough day on the job.
İşimde kötü bir gün geçirdim.
Don't fuck with me, Bernard. I've had a rough day.
Benimle uğraşma Berbard, yeterince kötü bir gün geçirdim zaten!
He's had a rough day.
Zor bir gün geçirdi.
He had a rough day.
Zor bir gün geçirdi.
Daddy's had a rough day, why don't you go to bed early...
Baban bugün zor bir gün geçirdi. Neden erkenden yatağına gidip yatmıyorsun.
Look, I had a rough day.
Bak, zor bir gün geçirdim.
Rough day at work.
Zor bir gün geçirdim.
Marcie, Al's had a rough day.
Marcy, Al zaten zor bir gün geçirdi.
Boy, are you gonna have a rough day.
Bugün zor geçecek. Bugün zor geçecek.
- Rough day?
- Zor bir gün müydü?
Rough day, Apu.
Kötü günler, Apu.
Yeah, and it looks like you're having a rough day... so give us the scepter back and we'll get out of here.
Yeah, zor bir gün geçirmişe benziyorsunuz... O yüzden asayı geri verin de biz de evimize dönelim.
You've had a rough day.
Zor bir gündü.
You've had a rough day.
Zorlu bir gün geçirdiniz.
You've had a rough day today.
Kötü bir gün geçirdin.
- Rough day, huh?
- Zor bir gündü değil mi?
Just the thing for unwinding after a rough day.
Zor bir günden sonra dinlendirici tek şey.
You having a rough day?
Kötü bir gün mü geçiriyorsunuz?
Look, Zack, it's been a rough day.
Bak Zack, zor bir gündü.
You're swinging like you've had a rough day.
Zor bir gün geçirmiş gibi vuruyorsun.
The soldier wants to get rough, so we show him our rods.
Asker dayılanmak istedi, biz de gücümüzü gösterdik.
You just try any rough stuff, and you got big trouble.
Üç kağıtçılık yapmaya çalışma Joe Dayı, yoksa başın derde girer.
That day the ocean was rough.
" O gün okyanus dalgalıydı.
If that goombah tries any rough stuff, tell him I'm no bandleader.
Dayılık etmeye kalkışırsa, söyle, orkestra şefine benzemem.
'Cause that's a rough job, dealing with those people all day.
Bütün gün o insanlarla uğraşmak zorlu bir iş.
It's rough basking in the sun all day, having girls swarm all over you.
Bütün gün güneş banyosu yapmak, etrafında kızların kaynaşması bayağı zor iş.
I was a bit rough the other day.
Geçen gün size biraz kaba davrandım.
He got a little bit rough the other day.
Geçen gün biraz sertti ama...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]