Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ S ] / So cold

So cold перевод на турецкий

2,921 параллельный перевод
It's so cold.
Dondum.
How can you be so cold?
Nasıl bu kadar soğuk olabilirsin?
So cold.
Çok soğuk.
But hey, it's so cold today.
Ama, bugün hava çok soğuk. İçeri gel!
It's so cold.
Üşüdüm!
Sorry to put you through this when it's so cold.
Benim yüzümden çok çalıştınız. Hava çok soğuk.
Thanks for coming out when it's so cold.
Bugün hava çok soğuk.
How can you be so cold?
Niye bu kadar zalimsin?
It is so cold in Yakutia, that breath instantly freezes with a crackling sound they call "the whispering of the stars."
Yakutia'da hava çok soğuk. Nefes verir vermez "yıldızların fısıltısı" dedikleri bir ses çıkıyor ve nefesiniz donuyor.
I'm so cold.
Çok üşüdüm.
- It's so cold.
- Çok soğuk.
It's not so cold and windy down there.
Burası soğuk ve rüzgarlı değil
It's so cold.
Çok soğuk.
Where the faces are so cold
Yüzlerin soğuk olduğu
It's so cold in there.
Hastane baya soğuk.
I'm so cold.
Üşüyorum.
- Oh, my God, it is so cold in here.
- Aman Tanrım. Burası çok soğuk.
Why is my bed so cold?
Neden yatağım bu kadar soğuk?
Cosette, it's turned so cold!
Cosette, çok soğudu!
It was so cold at dusk.
Şafak vakti çok soğuk olurdu.
- I'm so cold.
- Çok üşüyorum.
So cold...
Soğuk...
No way. I'm so cold.
Benim için bu soğukta yüzmek imkansız.
It was so cold.
Çok soğuk.
The wind can be so cold here in winter. It can be quite frigid.
Kışın rüzgar burada çok soğuk esip gerçekten dondurucu olabiliyor.
I really don't remember much, but I do remember that I had never felt so cold and tired in my life.
Fazla bir şey hatırlamıyorum. Ama şunu hatırlıyorum. Hayatımda hiç o kadar, üşümüş ve yorgun hissetmemiştim.
It's so cold in here.
Burası çok soğuk.
- I'm so cold.
- Üşüyorum.
So cold ~.
Çok soğuk.
It's so cold.
Hava çok soğuk.
It's so cold, I came to get my green down puffy jacket.
Hava çok soğuk, ben de yeşil pofuduk montumu almaya geldim.
It's been so cold, I've just wanted to lay low, you know?
Çok soğuktu, uzanmak istemiştim sadece, anlıyor musun?
It makes you feel so cold inside, so afraid.
Sizi içten içe soğutur. Korkutur.
He knew that Cooper was on to him so he tracked him down and killed him in cold blood.
Cooper'ın kendisinden haberi olduğunu biliyordu bu yüzden onu takip etti ve soğuk kanlılıkla öldürdü.
Tig's so wound up about this Clay thing he's probably neck deep in cold pussy.
Tig de Clay'e olanlar yüzünden çok üzüldü. Şimdi karı kızla birliktedir.
You were out cold, so I tracked her down.
Sen mışıl mışıl uyurken ben de onu aradım.
I know it's not Canada, but it starts with a "C" and it's cold as balls, so get packed.
Kanada olmadığını biliyorum ama buda "K" ile başlıyor, ve buz gibi soğuk, hazırlan bakalım.
So it's pretty cold outside.
Dışarısı gerçekten çok soğuk.
It's gotten cold so we can't eat it.
Soğudu, yenmez artık.
Well, you looked a little cold, so I lit a wee fire.
Biraz üşümüş gibiydin, ben de minik bir ateş yaktım.
What a cold way to describe something so hot.
Böyle tutkulu bir şeyi ne de soğuk anlatıyorsun.
Oh, she couldn't take the cold, so she set up shop in Florida. Boca.
Soğuk havaya dayanamadı, bu yüzden Florida, Boca'da bir mağaza açıyor.
So it's a cold case story.
Bu çok eski bir hikaye.
And I was feeling feverish... so I went outside for a walkjust to get some cold air.
Ve içerisi sıcak gelmişti. Bu yüzden biraz yürümek ve biraz serinlemek için dışarı çıktım.
So, these images were made during the Cold War- - under conditions controlled by the Soviet authorities, so there was no independent investigations.
Bu görüntüler Soğuk Savaş esnasında kaydedildi. Sovyet yetkililer gözetiminde gerçekleştirildiği için bağımsız araştırmalar mevcut değil.
We have cold cuts, so help yourself.
Elimizdekiler bunlar. O yüzden keyfine göre seç.
I'm not going back to the guesthouse, so... it's cold, come on!
Misafirhaneye dönmeyeceğim, o nedenle... Hava soğuk, haydi!
I mean... so that you don't get cold
Yani... üşütürsün diye..
So we can move on with our lives and become the cold war powers that we are today.
Hayatlarımıza devam edip şu anki bu soğuk savaş güçleri gibi halimize gelebilelim diye.
- The food was getting cold, so we started.
- Yemek soğuyordu, biz de başladık.
So come out of the cold, my Upper East Siders... and into the cozy warmth of my home.
Bu yüzden soğuktan çıkın, benim Yukarı Doğu Yakalılarım ve de evimin samimi sıcaklığına gelin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]