Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ S ] / So many memories

So many memories перевод на турецкий

157 параллельный перевод
I'm having so many memories.
Çok fazla hatıra geliyor gözümün önüne.
- You must have so many memories.
- Bir sürü güzel anıların olmalı.
So many memories!
Çok fazla anı!
So many memories!
Nice hatıralar!
I have so many memories.
Burada çok hatıram var.
This song brings back so many memories!
Bu şarkı birçok anıyı da geri getirdi!
So many memories.
Bir sürü anı.
So many memories.
So many memories.
And these TVGuides. So many memories.
Ve bu TV rehberleri anılarla dolu.
It brought us together as a family, we got a lot of good exercise outdoors and we have so many memories.
Ailece bir araya toplandık, çokça gezdik ve birçok anımız oldu.
So many memories.
Bir çok anı.
" Looking at yearbooks and pictures evokes so many memories.
Yıllıklara ve resimlere bakmak birçok anıyı canlandırır.
So many memories.
O kadar çok anısı var ki.
So many memories in this room.
Bu odada birçok hatıram var.
This brings back so many memories.
Gözümde bir sürü anı canlanıyor.
So many memories so many strange fluids gushing out of patients'bodies.
Onca yıl hastaların üzerine fışkırtılmış çeşit çeşit sıvı.
So many memories.
Vay canına. Çok fazla anı var.
At least, we thought we were, but there are so many memories...
Buraya gelene kadar öyleydi ama, sonra buradaki anılarımız düşündük...
So many cardboard sets, so many memories.
Bu kadar film seti, ne kadar çok hatira.
So many memories.
Çok anı var.
These walls are filled with so many memories.
Bu duvarlar çok fazla anı ile dolu.
I made up so many memories...
Pek çok şey çıkarmıştım...
- Not at all. It brings back so many memories.
Akla bir sürü anı getiriyor.
- there are so many memories.
- Burası hatıralarla dolu.
I have so many memories of my time with Walter that I can't even remember them all.
Walter ile o kadar çok anım var ki, hepsini hatırlayamıyorum.
I have so many memories here.
Dört yüz?
There are so many memories here.
Burada çok anımız var.
So many friends, so many memories.
Birçok arkadaş, birçok hatıra.
This room brings back so many memories, doesn't it?
Bu oda birçok anıyı canlandırıyor. Öyle değil mi?
So many people have such bad memories.
Bir çok insanın kötü bir hafızası var.
These, Mr. Gregory, are my trophies, perfect memories of so very many imperfect crimes.
Bunlar, Bay Gregory, benim kupalarım, bir çok kusursuz olmayan cinayetlerin kusursuz anıları.
It holds the memories of so many nights.
Bir kaç geceyi burada geçirdik.
We have so many of the same memories.
Aynı anıları paylaşıyoruz.
It's just that there are so many good memories... tied up to this old place.
Bizi buraya bağlayan bir sürü güzel anımız var.
Brings back so many old memories.
Eski anıları canlandırıyor.
So many sad memories, Peter.
Hep hüzünlü anılar, Peter.
I have so many fond memories of Paris.
Paris'e ilişkin pek çok güzel anılarım var.
It holds so many painful memories.
Acı verici anıları hatırlatıyor.
- Oh, there's so many happy memories.
- Oh, o kadar çok mutlu anı var ki.
You know, after so many years,.. .. it's become like a pool of memories to me,..
Bilirsin, bunca yıldan sonra, benim için anılar havuzu gibi bir şey oldu.
It's full of so many... wonderous memories.
Muhteşem anılarla dolu.
IT RETIRED WHEN YOU DID. GOD, IT BRINGS BACK SO MANY MEMORIES.
Tanrım, bir anda anılarım canlandı.
So many wonderful memories from those days.
Tanrım! Çok güzel anılarım var.
So many... so many entries recalling thousands of truck stops and roadside chicken shacks and highway rest areas the way certain songs on the radio can bring back specific memories of a place, or a time or the person you were with, what you were drinking, what you were thinking...
Öyle çok... öyle çok girdiler var ki, binlerce kamyon uğrak yerlerini anımsatan yol üstündeki salaş yerleri, anayol dinleme tesislerini anımsatan radyoda çalan bazı şarkıların... belli bir yeri, zamanı, insanı, ne içildiğini, ne düşünüldüğünü hatırlatması gibi.
There are so many people here with good memories.
Burada hafızası çok iyi olan bayağı kişi var.
There's so many memories here.
Burada bir sürü anı var.
I had so many fond memories of her :
Onunla sevgi dolu birçok hatıramız oldu.
I have so many great memories of that place.
O evle ilgili bir sürü harika anım var.
Do you realize how many experiences in life would be so much less painful if we didn't have the memories to haunt us?
Anılarımız peşimizden kovalamasa yaşamdaki kaç deneyimimiz çok daha acısız olurdu, farkında mısın?
For many of them, the experience was so ghastly, so completely inexplicable and incompatible with their morals that they literally erased it from their memories.
Pek çoğu için bu deneyim o kadar anlaşılmaz, o kadar korkunç ve ahlak anlayışlarına o kadar aykırıydı ki... Tüm olanları tamamiyle hafızalarından sildiler.
So many fond memories of Maximilian the First on the 10th anniversary of our glorious leader's death.
Muhteşem lider hayata veda etti

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]