Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ S ] / So many years

So many years перевод на турецкий

1,115 параллельный перевод
I have known you so many years I didn't realize you are such a beast
Zekisin ama... ayrıca kalleş piçin tekisin!
So many years in jail...
Yıllarca süren hapislik...
After so many years, I'm still fascinated by the miracle of milk into cheese.
Oldum olası, sütün peynire dönüş hikâyesi beni hep cezbetmiştir.
So many years, and so many misfortunes everywhere.
Ne kadar uzun zaman oldu. Hepimiz için ne utanç verici.
And it's been so many years since he left!
Ayrılalı ne kadar uzun zaman oldu.
Can't compare my dear Jeffrey with your famous death scenes which you've played so brilliantly for so many years.
Sevgili Jeffrey ile benim ünlü ölüm sahnelerimi izle. Çok iyi oynadım, bunca yıl içinde.
After so many years I'd nearly given up hope. Of what?
- Mümkün diyordum ama emin değildim.
I had so many years of being so very, very proper,
Yıllardır hep, çok ciddi olmam gerekti.
You can't expect him to remember... So many years ago.
Bunca yıl öncesini hatırlamasını bekleyemezsiniz.
Especially after so many years of violence.
Özellikle bunca yıl şiddetten sonra.
Before this moment is over I want to say that this house... has been under a cloud of darkness for so many years... and now, at last, the cloud has pissed... passed.
Bu an bitmeden önce bir şey söylemek istiyorum, bu ev... bunca yıldır karanlık bir bulutun altındaydı... ve şimdi, sonunda, bulut işedi... geçip gitti.
It's too late now to learn to live... but I thought I had so many years still to go.
Yaşamayı öğrenmek için artık çok geç. Ölmek için daha çok zamanım olduğunu düşünürdüm.
Still kidding me after so many years?
Espiri anlayışını hiç kaybetmemişsin.
I dreamed about it for so many years.
Oysa yıllarca bunu düşlemiştim.
Why you dig into this after so many years?
Neden bunca yyl sonra bunlary soruyorsun?
We were both so lonely. And we still loved each other after so many years.
ikimiz de öylesine yalnizdik ki, ve bunca yil görüsmemis olmamiza ragmen, birbirimizi o kadar seviyorduk ki.
And for the first time after so many years I didn't feel any regret.
Ve ilk kez onca yıldan sonra hiç pişmanlık duymadım.
So many years passed.
Pek çok yıl geçti.
I can't believe my eyes, you here, after so many years.
Telefonda kulaklarıma inanamadım ablacığım. Yıllar sonra adada.
What does the law of England care about the rivers of blood shed so many years ago in San Pedro or the shipload of treasure that this man has stolen from us?
Yıllar önce San Pedro'da akıtılan nehirlerce kanı veya bu adamın bizden çaldığı gemiler dolusu serveti İngiltere yasaları neden umursasın ki?
What woman can stand it being alone for so many years?
Hangi kadın yıllarca tek başına katlanabilir buna?
We've worked together for so many years, but...
Birlikte yıllarca çalıştık ama,
What he saw reflected in the glass of the attic window, an image retained within it of the unnamable creature, which stared out of it for so many years, turned his hair instantly grey.
O tavan penceresinin camından yansıyanı görür. Gördüğü bu görüntü adlandırılmayan bir yaratıktır. Baktığı bu şey sanki uzun yıllardır buradadır.
- Can't complain... so many years and I'm just one, they win by default.
- Fena sayılmaz. onlar hep kazanıyor.
We've been buddies for so many years, why don't you trust me?
Seninle yıllardır kankardeşiz biz, Neden bana güvenmiyorsun?
So many years ago.
Onca seneden sonra...
Have you ever made me happy after so many years?
Onca yıldan sonra beni hiç mutlu ettin mi?
I've taken care of you for so many years,
Senelerdir sana bakıyorum.
You force me to be with you so many years
Beni uzun zamandır seninle olmaya zorladın.
I've taken care of you for so many years
Uzun zamandır sana bakıyorum.
Why has this child been held in your custody for so many years?
Bu çocuk bunca yıldır neden sizin gözetiminizde tutuluyor?
Bart, I feel so bad for going so many years without... mmm, hmm- -
Bart, yıllardır senin bu şeyini bilmeden..... şey, mmm, hmm- -
So many years.
Çok uzun zaman.
So many years.
Uzun zamandır böyle.
After prosecuting scum for so many years, always having to fight defense lawyers and politicians... who only care about winning, well, I've lost faith in human beings.
Yıllarca sadece kazanmayı umursayan,... savunma avukatları ve politikacılara karşı savcılık yaparak pislik içinde savaştım. İnsanlığa olan inancımı kaybettim.
Lecter's been in prison for so many years.
Lecter yıllardır hapiste.
It's just - I'm back after so many years!
Onca yıl sonra geri döndüm.
'Many millions of years ago, a race of hyper-intelligent beings'became so fed-up with the bickering about the meaning of life'that they decided to sit down and solve it once and for all.
Milyonlarca yıl önce, yüksek derecede zeki, boyutlararası bir ırk, hayatın anlamı üzerine yapılan atışmalardan o kadar bıktı ki, bu sorunu ilelebet çözmeye karar verdi.
And so I have decided at the end of my life... to marry the young woman, who, after many years of true friendship... came of her own free will to this city... when it was almost completely under siege, in order to share my fate.
Böylelikle hayatımın son demlerinde uzun yıllar süren gerçek dostluğunun ardından kendi niyetiyle neredeyse tamamen işgal altında olan bu şehre kaderimi paylaşmak için gelen o genç kadınla evlenmeye karar verdim.
For the past 2 years we've seen so many changes
Son 2 yılda ne kadar çok şey değişti
Masters, this baby is... We've been confined here for three years, we've never had so many visitors.
Hocalar, Bu bebek... 3 yıldır burada inzivadayız, hiç bu kadar ziyaretçimiz olmamıştı.
For many years there were so many caribou that the people called them lice,
Uzun yıllar o kadar çok Ren geyiği varmış ki, insanlar onlara bit dermiş.
AND HE WAS SO INCLINED. AND SO THEY INCLINED FOR MANY, MANY YEARS.
Ve adam çok ilgiliydi... ve bu ilgisi uzun yıllar devam etti.
I see you have completed your task He-man yes, but there's still so much we don't know then listen and I shall tell you all many years ago twins were born to Randor
Evet, ama hala bilmediğimiz çok şey var. Öyleyse dinle. Sana her şeyi anlatacağım.
Three years have past, but so many are still dying from this unknown disease.
Üç yıl geçti ama hâlâ pek çok kişi bilinmeyen hastalıklardan ölüyor.
I never walk down Baker Street where we shared rooms for so many eventful years without it reminding me only too keenly of the past and the loss of one I shall ever regard as the best and wisest man I have ever known.
Geçmişte çok badireler atlattığımız, Baker caddesindeki yaşadığımız yerden her geçişimde, sadece geçmişi hatırlamakla kalmaz aynı zamanda, tanıdığım en iyi ve en akıllı adamı ve onun acı kaybını daima ve saygıyla hatırlarım.
Four years on the run, so many labels on the luggage... and hardly a friendly face, always on the move, running under the poisonous blue sea running under the July sun.
Dört yıl boyunca oradan oraya, eşyalarım izlerini taşır... Sevimsiz bir yüz, sürekli yolculukta zehirli bir mavi denizin altında... gider koşar adım, sürüklenerek, temmuz güneşi altında...
He answered quite simply that if God granted him life, in 30 years he would have planted so many more that these 10,000 would be like a drop of water in the sea.
Yanıtı gayet yalın oldu Tanrı uzun ömür verirse otuz sene içinde o kadar çok ekmiş olacaktı ki bu on bin denizde damla gibi kalacaktı.
I had seen so many people die in those five years it was easy to imagine that Elzeard Bouffier, too, was dead, especially, since at 20, we think of men of 50 as ancient, with nothing left to do but die.
O beş sene süresince nicelerinin ölümüne tanıklık ettim ya Elzeard Bouffier'nin de öldüğünü düşünmek işten değildi bilhassa, yaş yirmi olunca ellilik insanlara geriye kalan tek işleri ölmek olan müzelikler gözüyle bakardık zira.
So many things died during those years, including me!
Geçen yıllar içinde ben dâhil çok fazla şey öldü!
I've been a Sheriff for over 30 years. And I never seen so many circumstances.
30 yılı aşkındır Şerif'im ve pek olaya şahit olmadım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]