Sure am перевод на турецкий
4,488 параллельный перевод
I sure am sorry to hear about Rachel.
Rachel'a olanları duyunca üzüldüm.
Ava, darlin', I sure am sorry I'm gonna miss that dinner.
Ava, hayatım, akşam yemeğini kaçıracağım için üzgünüm.
Yes, I am sure.
- Evet, eminim.
I'm going way uptown. Yeah, I'm sure you're not going as far as I am.
Benim kadar uzağa gitmediğine eminim.
- Sure. Sure I am. See you.
Geliyorum, görüşürüz.
I'm sure I am.
- Öyle olduğuna eminim.
'Cause now, not only is it important for me to make sure that I'm around, but I need them to understand who I am and what I represent to their lives.
Çünkü artık hem onların yakınında olmam daha önemli hem de kim olduğumu, hayatlarında neyi temsil ettiğimi anlamaları önemli.
I sure am!
Varım ben!
I am sure.
Eminim.
I am sure of nothing!
Hiçbir şeyden emin değilim!
I am sure of it.
- Eminim.
And if it the case continues for a year, I am sure... Mr. Rajpal will convince everyone that... this man is Shah Rukh Khan and not Sadakanth Mishra.
Bir yıl devam ederse, eminim ki Bay Rajpal herkesi bu adamın, Sadakanth Mishra değil de, Shahrukh Khan olduğuna ikna eder.
I am sure you will get a job
Bir iş bulabileceğinden eminim.
I am sure you will make it.
Senin bunu yapacağından eminim.
And I am sure it's still more valuable than whatever's in here.
Yine de buradakinden daha değerlidir.
Yeah... and I am sure she cannot wait to hear them. I'll call you.
Eminim duymak için sabırsızlanıyordur.
I'm sure that Jonah's sick of hearing how great I am.
Babacığım, lütfen, yeter.
I am sure he's dying to show you off.
Hayır, hayır. Eminim senin havanı atmak için can atıyordur.
- I am sure of it.
- Bundan eminim.
I am not going in the ground, that's for damn sure.
Yerin dibine girmeyeceğim, bundan eminim.
Well, I am not altogether sure that my ex-husband knows what is and what is not good for my back.
Eski eşimin neyin sırtıma iyi gelip gelmediğini bildiğini sanmıyorum.
I am going to make sure that you spend a night you will never forget.
Çünkü size hiç unutamayacağınız bir gece geçirteceğim.
Sure am, L.L.
Tabi ki getiriyorum, L.L.
I am sure you had a good time.
- Uzun süre.
I am 100 % certain that I am 0 % sure of what I'm going to do.
Ne yapacağıma % 0 emin olduğuma... % 100 eminim.
You have used them, I am sure.
Onları kullanmışsındır, eminim.
But I am sure that I was there.
Ama... bundan eminim... oradaydım.
I am a sure thing.
Ben kesin sonucum.
I am sure of it.
Bundan eminim.
I am... 90 % sure... that she left.
Gittiğine yüzde 90 eminim.
I am sure he did not.
Ben hiç öyle düşünmüyorum.
I am not sure.
- Emin değilim.
I am sure that Cam is gonna call you today and give you the solo.
Eminim Cam bugün arayıp solo performansı sana verecek.
Well, sure I am.
Tabii ki de çalışıyorum.
Yes, I am... I'm sure.
Evet, eminim.
I am sure I ust have done something!
Eminim bir şey yapmışımdır!
I'm sure my father told you what a lothario I am, but I'm not.
Eminim babam sana ne kadar çapkın biri olduğumu söylemiştir,... ama değilim.
I am sure he'll understand.
Anlayacağından eminim.
I am trusting you to make sure that she lives long enough to have a future, Nolan.
Bir geleceği olacak kadar uzun yaşayacağı konusunda sana güveniyorum, Nolan.
The only bad guy here is you, Stan, and the opposite of the man that I married and a coward, and I am pretty sure that I can't stand the sight of you right now!
Buradaki tek kötü adam sensin, Stan. Evlendiğim adamın tam tersisin, korkağın tekisin ve şu anda seni görmeye bile katlanamıyorum!
If we can put a man on the moon, I am pretty sure we can put a chico's in the clouds.
Eğer ayın üzerine bir adam koyabiliyorsak, eminim bulutların üzerine de birilerini koyabiliriz.
But I sure as hell am gonna forgive myself, because I have a little time left.
Ama kendimi affedeceğimden adım gibi eminim, çünkü çok az zamanım kaldı.
Sure if you say so, I am not saying anything.
Madem öyle, bir şey demeyeceğim.
- Sure. I am kidding.
- Dedim ama şaka söylüyordum.
I'm not sure what I am, except a man in search of a better world.
Ne olduğumdan emin değilim. Sadece iyi bir dünya arayışındaki bir adamım.
All I do know for sure is I am going to marry that woman.
Tek bir şeyden eminim, böyle bir kadınla evlenirim.
I am sure we could arrange something.
Eminim bir şeyler ayarlayabiliriz.
As sure as I am standing here.
Adım gibi eminim.
And if I've lost them, I'm not sure I know who I am any more.
Ve eğer görünüşümü de kaybettiysem, nasıl kendim olacağımı bilmiyorum.
You fucking sure? Yes!
- Emin misin amına koduğum?
Dad, I am sure you're disappointed in me.
Baba... benim yüzünden hayal kırıklığına uğradığına eminim.