Tell me why перевод на турецкий
13,960 параллельный перевод
They told me that you wanted to see me. They didn't tell me why.
Beni görmek istediğinizi söylediler fakat sebebini söylemediler.
Can you tell me why the Sichuan food is being cooked by an American?
Bana neden sichuan yemeklerinin bir Amerikalı tarafından pişirildiğini söyleyebilir misiniz?
At some point you're gonna tell me why we're going to Wales? Yeah, when we get there.
- Galler'e gitme sebebimizi bir ara bana söyleyecek misin peki?
Then tell me why you killed Professor Dyson and the others.
O zaman bana Profesör Dyson ve diğerlerini öldürme sebebini söyle.
Tell me why I should believe you.
Sana neden inanmam gerektiğini söyle.
Just tell me why I'm here.
Sadece bana neden burada olduğumu söyle.
Tell me why.
Sebebini söyle.
Would you like to tell me why I did it, then?
Bana bunu neden yaptığımı söyler misin o zaman?
Now, a dozen consultants can tell me why this won't work, but I think you can tell me why it can.
Şimdi, bir düzine danışman bana bunun neden işe yaramayacağını söylüyor ama bence sen neden işe yarayacağını söyleyebilirsin.
- She won't tell me why.
- Neden olduğunu bana söylemedi.
Next time you can tell me why it took 20 months.
Bir dahaki sefere neden 20 ay sürdüğünü söyleyebilirsiniz.
Why didn't you tell me?
Niye söylemedin bana?
Why didn't you tell me you were back?
Bana geldiğini neden söylemedin?
- Listen to me! - Why didn't you tell us before?
- Niye önceden söylemedin?
Why didn't you tell me?
Neden bana haber vermedin?
Why did you tell me that?
Neden söyledin bunu bana?
Why don't you tell me what it is that you think you know?
Neden bana bildigini sandıgın şeyi anlatmıyorsun? Annemın imzasını onun iradesi dışında kullandın.
Why didn't you tell me?
Neden bana söylemedin
So why the fuck would you tell me asthma, okay, when the next day in the papers, on television, this scumbag, this cocksucker in his heart, is at some county fucking fair with a big smile with fucking cows in the background
O zaman ne diye bana astım diyorsun? Bir sonraki gün gazetelerde, televizyonlarda bu şerefsiz, bu götveren bir yerlerde bir panayırda arkasında inekler, kocaman bir dönme dolap ve şu uzun otuzbircilerden sırıtarak poz veriyor.
- Why didn't you tell me?
- Niye bana söylemedin?
Why didn't you tell me about this?
Niye bana bundan bahsetmedin?
Why didn't you tell me this happened?
Bana bunun olduğunu niye söylemedin?
So, why did your ugly friend over there just tell me that this beautiful lady couldn't have a lobster sodding salad?
Öyleyse şuradaki çirkin arkadaşın az önce neden bu güzel hanımın ıstakoz salatası alamayacağını söyledi?
Why didn't you tell me that before?
- Bunu neden önceden söylemedin?
So then tell me, why did you choose her?
Söyle madem, neden onu seçtiniz?
Why don't you tell me what you know then, huh?
Söylesene o zaman bildiğimiz nedir?
So tell me again why I ought to be sweatin'my ass off making shitty-ass office furniture all night.
Peki söyle bana boktan ofis malzemeleri yapmak için neden bütün gece götümden ter aksın?
Why didn't you just tell me?
Neden bana söylemedin?
Barry, why didn't you tell me that I was wearing two different shoes?
Barry, iki farklı ayakkabı giydiğimi neden bana söylemedin?
Why didn't you tell me the stories you told us were true?
Peki neden bize anlattığın hikayelerin doğru olduğunu söylemedin?
Why didn't you tell me this straightaway?
Neden en başından söylemediniz?
Why didn't you tell me?
Bana neden söylemedin?
Tell me, Jake, why is this guy hanging out in Lee's shitty apartment?
-... duyduk, bu yüzden onları görmeye gittim. - Söylesene Jake neden bu herif Lee'nin boktan apartmanında takılıyor?
But why'd you wait so long to tell me?
Ama bana söylemek için neden bu kadar bekledin?
Why... why didn't you tell me this sooner?
Bunu bana neden daha önce söylemedin?
Why didn't you tell me about the second bullet?
İkinci kurşun olayını niye bana söylemedin?
This still frame tells me that you're not our shooter, but what it doesn't tell me is why the shooter was in your car.
Bu senin tetikçi olmadığını kanıtlamaya yetiyor ama arabanın neden tetikçide olduğunu açıklamıyor.
Why didn't you tell me?
Neden bana söylemedin?
Oh, yeah, so why don't you tell me, who's... who's this?
Söylesene, bu kim?
Why didn't you just unburden yourself and tell me?
Neden bana daha önce itiraf etmedin?
Why didn't you tell me this?
Bunu bana neden söylemedin?
Mother... why didn't you tell me?
Anne neden söylemedin bana?
Why'd you tell me it was overwhelming?
Neden bana bunu anlattın?
Why don't you tell me a little bit about yourself?
Neden biraz da sen kendinden bahsetmiyorsun?
Why didn't you tell me about Raj...
Bana neden Raj'dan bahsetmedin...
Okay, why don't you just tell me what you're looking for and I'll check?
Tamam, neden bana neye baktığını söylemiyorsun ve ben kontrol etmiyorum?
- Why didn't you tell me about your little scheme?
- Neden bana planından bahsetmedin?
Your daddy won't tell me, so why don't you? Let me go!
- Baban söylemiyorsa sen söyle.
Why didn't you tell me this before?
Bunu bana niye daha önce anlatmadın?
So Francie, why don't you tell me, so far, what do you think of Bill?
Francie, şu ana kadar Bill hakkında ne düşünüyorsun söylesene.
So should we just stand here and tell each other how well we look or should we go get that coffee and explain why you texted me?
Burada durup birbirimize nasıl göründüğümüzden mi bahsedeceğiz, yoksa kahve içmeye gidelim de bana neden mesaj attığını açıklar mısın?
tell me why you're here 19
tell me 9887
tell me about yourself 90
tell me more 252
tell me about it 1085
tell me again 158
tell me something about yourself 16
tell me you love me 72
tell me everything 270
tell me something i don't know 107
tell me 9887
tell me about yourself 90
tell me more 252
tell me about it 1085
tell me again 158
tell me something about yourself 16
tell me you love me 72
tell me everything 270
tell me something i don't know 107