That just happened перевод на турецкий
1,840 параллельный перевод
all that just happened really was merely the prologue.
370.000008 ) } AranıyorSuzumiya Haruhi Ancak geçeği söylemek gerekirse henüz hiçbir şeyi görmediniz.
Yeah, I think that just all what happened, right?
Evet, sanırım sadece burada olanlar oldu değil mi?
I don't know, it was just weird that it happened, you know, just like out of the blue.
Bilmiyorum, sadece bunun olması tuhaf geldi bilirsin, sadece çok ani oldu.
Just that nothing has happened.
Umarım bir şey olmamıştır.
And I've seen that happen, and if that happened to me, it would just make me feel like I- - Like I didn't know you anymore.
Böyle bir şey olursa, sizi sanki hiç tanımamışım hissine kapılırım.
I sent out some résumés, took some meetings that my dad set up, and then, you know, the whole disaster happened, and I had to move back in with my parents, and, you know, at first it was hard for me to even leave my own room, and before I knew it, eight months had just flown on by.
Bazı yerlere özgeçmişimi gönderdim babamın ayarladığı bazı iş görüşmelerine gittim ve o felaket yaşandığında ailemin yanına geri taşınmak zorunda kaldım başlarda zor oldu odamdan ayrılmak bile koymuştu ama göz açıp kapayıncaya kadar sekiz ay geçti gitti bile.
And I just wanted to come by here and tell you that whatever happened between us is in the past, and as far as I'm concerned it's over.
Sadece buraya gelip şunu söylemek istedim. Geçmişte aramızda her ne olduysa olsun bana göre artık mazide kaldı.
He should have said, "That happened," And then they just Should have started making out.
"Olur öyle." demeliydi ve sonra sevişmeye başlamalılardı.
I just wanted to be sure that we were clear on what happened here.
Bugün olanları net olarak anladığımızdan emin olayım demiştim.
In Mexico, it happened to me just that and here it can happen to other people.
benim Meksikada başıma geldi ve başkalarının da başına gelebilir.
No, it's just that... we're acting as though nothing happened and, frankly, I just find that a bit odd.
Hayır, sadece hiçbir şey olmamış gibi davranıyoruz, ve açıkçası bunu biraz tuhaf buluyorum.
Then you just killed the only person that can tell us what happened to those people.
Bu durumda o insanlara ne olduğunu söyleyebilecek tek kişiyi öldürmüş oldun.
G.D.D. sources are telling us that so far, no one has stepped forward to claim responsibility for that botched bombing that happened here just- -
GDD kaynaklarının bize bildirdiğine göre henüz kimse bombalama olayının sorumluluğunu üzerine almadı.
- I'm just wondering how that happened in a day.
Bir günde nasıl bu kadar şiştiğini anlayamadım ama.
Is that what happened with you and House? I'm not gonna back down just because you threaten to smear me.
Sırf bana iftira attığın için geri çekilecek değilim.
I'm at the site of a bizarre accident that happened just hours...
Bir kaç saat önce meydana gelen tuhaf kazanın...
I just want to know what's happened that's all.
Sadece ne olduğunu bilmek istiyorum hepsi bu.
In fact, I wouldn't be surprised if that's what's happened to the young lady we just saw.
Aslında genç bayana olanları görünce çokta şaşırdığımı söyleyememem.
I hate to say this, but I'm actually happy that this happened because now you know, and it's just going to make you a better cop to realize that all people are essentially just out there to destroy any chance of happiness you ever have.
Bunu söylemekten nefret ediyorum, ama bunun olduğuna sevindim. Çünkü şimdi biliyorsun ki, sahip olduğun tüm mutluluk olasılıklarını mahveden tüm insanları fark edecek kadar seni daha iyi bir polis yapacak.
We just forget yesterday ever happened, And we find out who it was that washed ashore.
Dün olanları unutup kıyıya vuranın kimliğini tespit etmeliyiz.
We think that this just happened, so if there's anything to get psychically
Olay daha yeni olduğundan psişik olarak bir şey elde edebileceğimizi düşünüyoruz.
Look, I'm not from Immigration. I just want to know what happened in that bar last night.
Dinle, Göçmen Bürosu'ndan gelmiyorum sadece dün gece kulüpte olanları bilmek istiyorum.
Just last week, that happened to me.
Bana daha geçen hafta oldu...
It's just... After everything that's happened... I...
Olanlardan sonra artık o kadar emin değilim.
So what, you can lie to Bug about where you were and what happened with Jones and how you feel about the way that he's treating you you know, just to hold onto him?
Ne olur ki, onu tutabilmek için Bug'a nerede olduğun ve Jones ile aranızda ne olduğu ve de sana olan davranış şekli hakkında nasıl hissettiğin hakkında yalan söyleyebilirsin.
She just came into my bedroom one afternoon And told me that no matter what happened, She loved me.
Bir öğleden sonra odama geldi ve ne olursa olsun beni sevdiğini söyledi.
Now we... we... we just want to know what happened. That's all.
Biz de sadece neler olduğunu öğrenmek istiyoruz.
Now we just want to know what happened. That's all.
Biz de sadece neler olduğunu öğrenmek istiyoruz.
Mm-hmm. I'm just trying to, you know, cheer Haddie up After everything that happened with Steve yesterday.
Dün Steve'le kavgalarından sonra Haddie biraz neşelensin.
I know, but I just assumed that if anything bad happened...
Ama ben sandım ki kötü bir şey olursa, ancak silahtan- - Hayır!
Marshall, I'm just gonna tell her that it happened, That it meant nothing and that I'm sorry. No, I...
Bunun yaşandığını, bir anlamı olmadığını ve üzgün olduğumu söyleyeceğim.
Yeah, and if you don't have time for all that, Just tell her it happened, and that you're sorry.
O kadarı için de zamanın yoksa, sadece yaşandığını ve üzgün olduğunu söyle.
Just tell her that it happened.
Sadece yaşandığını söyle.
Listen, I'm sitting here in my office, And I just happened to notice that csi raymond langston Is running the fingerprints
Dinleyin, ofisimde oturmuş duruyorken birden, Raymond Langston adlı CSI elemanının emekli operasyon direktör yardımcısı Vance Colton'un parmak izini taradığını farkettim.
Given that it just happened last night, it's most likely not going to be reported for a couple of days.
Geçen gece olduğunu düşünürsek birkaç gün bir şey çıkmaması normaldir.
- And that's just what happened.
- Aynen de öyle oldu.
I mean, if we can pretend like this for the world, act like nothing happened... can't we just do that for ourselves?
Etraf için rol yapabiliyorsak, hiçbir şey olmamış gibi davranabiliyorsak kendimiz için de böyle yapamaz mıyız?
If you could just tell us what happened that night.
O gece ne olduğunu anlatabilirseniz...
you know, it was at that point that I realized that maybe Thierry wasn't actually a filmmaker and he was maybe just someone with mental problems who happened to have a camera.
O noktada, Thierry'nin aslında bir sinemacı olmadığını anlamıştım. Sadece elinde kamerası olan akli dengesi yerinde olmayan biriydi.
It's just something that happened.
Unuttuğu bir şey işte.
I'm sure lily just strung A couple of random syllables togeer And they happened to sound something like that word,
Eminim ki Lily gelişi güzel olarak iki heceyi arkaya getirerek kelimeler söylüyor.
I'll tear up that contract, and just act - like none of this ever happened. - You know, Simon was right about you.
Kontratı yırtarım ve bunlar yaşanmamış gibi yaparız.
Take that back and then we'll just act like - none of this ever happened.
- Yüzüğü al ve bunu hiç yaşamadık sayalım.
You just gave me the night of my life, that's what happened.
Bana hayatımın gecesini verdin, bu oldu.
And Kelly just happened to be there for that?
Kelly tesadüfen orada mıymış?
Leonard was gonna tell, so you had to shoot him. And anyone else that just... Happened to come along that day.
Leonard yaptığını söyleyecekti bu yüzden onu vurdun ve diğerleri o gün ortaya çıkanlardı.
It's just... I like Rose, and I don't ever want to hear that something bad's happened to her kid.
Sadece, Rose'u severim ve kızına kötü bir şey olduğu haberini almak istemem.
I mean, just think about all the stuff that happened in the'60s, and the, you know, the nobel prize winner people who were here.
1960lar'da olan şeyleri düşünsene. Burada okumuş Nobel ödüllü kişileri falan.
Look, can we just pretend that never happened?
Bu hiç olmamış gibi davranalım, tamam mı?
I am so glad that you two just... randomly happened to find each other. It just warms my frickin'heart.
İkinizin böyle tesadüfen birbirinizi bulmasından o kadar mutluyum ki lanet olasıca kalbimi ısıtıyorsunuz.
I just don't think God speaks through you. But I believe that you know something about what happened.
Tanrı'nın senin vasıtanla konuşacağına inanmam ama olanlarla ilgili bir şeyler bildiğini sanıyorum.
that just 27
just happened 24
happened 142
that all started with a big bang 89
that doesn't seem fair 27
that is 2872
that is so lame 16
that is the question 108
that is not 75
that is awesome 117
just happened 24
happened 142
that all started with a big bang 89
that doesn't seem fair 27
that is 2872
that is so lame 16
that is the question 108
that is not 75
that is awesome 117
that means a lot coming from you 16
that means a lot to me 54
that is not fair 93
that one over there 16
that sounds good 394
that sounds great 436
that is so sweet 227
that sounds fun 130
that was close 355
that was stupid 112
that means a lot to me 54
that is not fair 93
that one over there 16
that sounds good 394
that sounds great 436
that is so sweet 227
that sounds fun 130
that was close 355
that was stupid 112
that is weird 91
that way 1811
that is all 319
that is not the point 62
that is not true 434
that is good 189
that is so cool 125
that is right 117
that was quick 252
that is enough 189
that way 1811
that is all 319
that is not the point 62
that is not true 434
that is good 189
that is so cool 125
that is right 117
that was quick 252
that is enough 189