The radio перевод на турецкий
8,535 параллельный перевод
The radio keeps cutting in and out.
Telsiz gidip geliyor.
He knows I understand his expertise, the radio frequencies, time codes.
Uzmanlığını, radyo frekanslarını, zaman kodlarını anladığımı biliyor.
Cat has access to the radio at all times.
Cat telsize her zaman erişeblir.
Turn on the radio.
Radyoyu aç.
Dad, listen to the radio!
Baba, radyoyu dinle!
I'll get the radio in just a minute.
Radyoyu bir dakika içinde alacağım.
We've got a problem with the radio. All I'm getting is static.
Radyoda bir sorun var, sabit duruyor.
And I can't get anyone from Delta-Xray on the radio.
Delta-Xray'den kimse telsize cevap vermiyor.
♪ The sun beat down ♪ ♪ I had the radio on... ♪
- Runnin'Down A Dream #
Have you heard this song I heard on the radio?
Radyodaki şu şarkıyı dinledin mi?
You'd better turn the radio off.
Radyoyu kapatsan iyi edersin.
Do you want to stick the radio on?
Radyoyu açar mısın?
First the radio, then the weather, now this... terrible accident.
Önce telsiz, sonra hava, şimdi de bu korkunç kaza.
Petty Officer, remove this man from the radio room.
- Astsubay, bu adamı telsiz odasından götür.
You destroyed the radio.
- Telsizi bozdunuz.
Vilandro- - he went to the radio room with the captain, and they fought.
Vilandro, kaptanla birlikte telsiz odasına gittiler ve kavga ettiler.
Where's the radio?
Radyosu nerede bunun?
Did you listen to the radio show?
Radyo programını dinledin mi?
But I still don't regret what I shared on the radio show.
Ama radyoda söylediklerim için pişman değilim.
That would've been fine if it had just been the picture but he also made that announcement on the radio.
Sadece fotoğraf olsaydı halledebilirdik ama radyoda itirafta bulundu.
Although I understand your interest in the matter regarding Shi Woo's recent statement on the radio show the woman standing here isn't a celebrity, but a songwriter.
Merakınızı anlıyorum fakat Shi Woo'nun radyo programında yaptığı açıklamaya ilişkin olarak bahsettiği kadın ünlü biri değil, bir söz yazarıdır.
- Could you turn the radio down and the air conditioning up, please?
- Radyonun sesini kısıp klimayı açar mısın lütfen?
Two weeks ago, some employees were listening to the radio and I heard some songs I'm certain used the technology.
İki hafta önce, bazı çalışanlar radyo dinliyorlarken, bu teknolojiyi kullanan bazı şarkılar duyduğumdan eminim.
I'll get the radio.
Ben telsizi alacağım.
Wow, I heard you play on the radio.
Vay be, adını radyoda duymuştum.
I hate to be the bearer of more bad news, but I just heard on the radio that Kuvira's army has destroyed the train tracks.
Felaket tellallığı yapmaktan nefret ediyorum ama az önce radyoda, Kuvira'nın ordusunun tren raylarını yok ettiğini duydum.
All Top 40 tunes, you know, you had to sound just like the radio.
Bütün İlk 40 şarkılarının radyodaki gibi olması gerekirdi.
People didn't like bands doing their own original tunes if they hadn't been played on the radio.
Grupların radyoda çalmamış kendi şarkılarını söylemesini kimse istemezdi.
I mean, I heard Bobbie Gentry on the radio, singin "Ode to Billie Joe."
Bobbie Gentry'yi radyoda Ode to Billie Joe şarkısını söylerken dinledim.
And it got to where if you turned the radio on, I couldn't pick anybody out.
En sonunda, radyoyu açtığımda kimseyi ayırt edemez hale geldim.
The first time I hear "Chicken Fried" on the radio, it wasn't us singing it.
Şarkıyı radyoda ilk dinlediğimde söyleyen biz değildik.
They pulled it off the radio.
Şarkıyı radyodan çektiler.
I started working at the radio station in my hometown, in Poughkeepsie...
Memleketim Poughkeepsie'deki bir radyoda çalışmaya başladım.
He was the first person to ever play me on the radio.
Radyoda şarkımı çalan ilk kişiydi.
A scientist at the reactor, talking over an internal radio.
Reaktördeki bir bilim adamı, hizmet içi telsizle konuşuyor.
Don't worry, I'll radio the Coast Guard for help.
Endişelenmeyin, Sahil Güvenlik'ten yardım isteyeceğim.
You don't go from the biggest drug game in town to radio silence, unless you're six feet under.
Şehrin en büyük uyuşturucu adamıyken bir anda ölüm sesizliğine bürünmezsin. Tabii gerçekten ölmediysen.
National radio greets you from the city of light.
Ulusal radyo sizleri ışıkların şehrinden selamlıyor.
And now, the latest news from the state radio.
Şimdi de, devlet radyosundan son haberler.
Saul, when we hang up, we'll be radio silent until you reach the rendezvous point.
Saul telefonu kapadığımızda sen buluşma noktasına ulaşana kadar beklemede kalacağız.
They could be picking up any transmission in the spectrum... radio, digital, microwave.
Tayftaki herhangi bir dalgaları alabilirler. Radyo, Dijital, Mikrodalga.
If you want the ham-radio operators of the world to start getting signals from the ship.
Eğer Dünya'daki telsiz operatörlerinin gemiden sinyal almasını istiyorsan.
Radio got smashed in the fight.
Telsiz, kavga esnasında parçalandı.
Okay, the day after Thanksgiving, every radio station, mall, and restaurant in America begins playing Runaway Sleigh incessantly.
Şükran Günü'nden sonra Amerika'daki bütün radyolar ve AVM'ler harıl harıl "Kaçak Kızak" ı çalmaya başlıyor.
You're going out to every radio In the city.
Şu anda şehirdeki her radyo sizi dinliyor.
Get the commander immediately, And radio republic city!
Derhal komutana haber ver, ve telsizle Cumhuriyet Şehri'ne ulaş!
Nell is an expert in the field of radio controlled aircraft.
Nell, radyo kontrollü uçaklar konusunda uzman.
We just had a battery radio when I was little when we used to listen to the Grand Ole Opry.
Pilli radyolar vardı. Biz küçükken Grand Ole Opry dinlerdik.
I was like, " Well, I don't have a problem with you recording the song, but this is our song, and as long as you don't release it to radio, if you wanna have it on your record,
"Bu şarkıyı söylemenizde bir sakınca yok. Ama bu şarkı bizim. Radyoya vermediğiniz sürece şarkıyı istediğiniz gibi söyleyebilirsiniz." dedim.
So I call my lawyer and I'm like, "Dude, the fuckin'song is on the radio."
Avukatımı aradım.
And my biggest thrill was in the Bay area on the transistor radio... Or little radio, you could actually get L.A. radio stations.
En büyük zevkim de, küçük bir transistörlü radyom vardı onunla Los Angeles radyolarını dinlemekti.
radio 439
radioactive 24
radios 35
radiology 25
radio static 49
radio check 47
radio silence 40
radio chatter 49
radio announcer 16
the rest of us 45
radioactive 24
radios 35
radiology 25
radio static 49
radio check 47
radio silence 40
radio chatter 49
radio announcer 16
the rest of us 45
the rest of my life 18
the restaurant 50
the right way 29
the road 48
the rules have changed 16
the real one 64
the rules are simple 34
the rules 72
the rain 42
the river 87
the restaurant 50
the right way 29
the road 48
the rules have changed 16
the real one 64
the rules are simple 34
the rules 72
the rain 42
the river 87
the rock 58
the real me 30
the rope 39
the right thing 58
the roof 92
the rest of your life 21
the right 75
the reason 46
the real story 16
the real deal 26
the real me 30
the rope 39
the right thing 58
the roof 92
the rest of your life 21
the right 75
the reason 46
the real story 16
the real deal 26
the red one 47
the ring 177
the r 45
the real thing 38
the real ones 16
the real you 39
the real 41
the reality is 24
the redhead 38
the ring 177
the r 45
the real thing 38
the real ones 16
the real you 39
the real 41
the reality is 24
the redhead 38