The same as you перевод на турецкий
3,917 параллельный перевод
The same as you, I imagine.
- Seninle aynı şeyi sanırım.
I think the same as you.
Galiba seninle aynı düşünüyorum.
Maybe deadbeat boyfriend feels the same as you.
Belki de bedavacı erkek arkadaş da aynı şeyi hissediyordur.
So, grayson, real quick. Want to let you know you have the same frame as my dead gay husband.
Grayson,... vücut yapın ölmüş gey kocamla aynı.
Anyway, I just want you to know, that as far as I'm concerned, you and me are the same.
Neyse, bilmeni isterim ki bana göre seninle ben aynıyız.
I may intellectualize everything and you nothing, but at the end of the day, we both get to the same meaty ideas.
Ben her şeyi aşırı düşünüyorum sen düşünmüyorsun ama sonuca bakacak olursan ikimiz de aynı yola çıkıyoruz.
I am not the same girl as when you left.
Gittiğindeki kız değilim.
You know, he still thinks of me as the same George Michael that I was before my life blew apart, you know?
Beni hâlâ, hayatım mahvolmadan önceki eski George Michael sanıyor.
But it's a question that I'm not sure you have the right to ask me... same as I don't have the right to ask who you were in bed with the night that T.K. went AWOL from rehab.
Ama bana sormaya hakkın olan bir soru olduğuna emin değilim. TK'in rehabilitasyondan kaçıp kayıplara karıştığı gece kiminle yatakta olduğunu sana sorma hakkına sahip olmadığım gibi.
You know, I think your writing puts you on the same plane as Jonas Salk.
Bence tezin seni Jonas Salk'la aynı kefeye koyuyor.
The number you are about to hear is performed by someone from the same region as Donna Paola di Ruffo Calabria.
Duymak üzere olduğunuz parça Donna Paola di Ruffo Calabash ile aynı bölgeden birisi tarafından yapılmış.
Because you're not the same as others.
Çünkü digerleri gibi degilsin.
You left the party, never came back, same as holly.
Partiden ayrıldın ve tıpkı Holly gibi geriye dönmedin.
We have a witness thinks she saw you there the same time as Amy Reid.
Seni Amy Reid ile aynı zamanda hastanede gördüğünü söyleyen bir tanığımız var.
And I don't think our new resident feels the same way about you as you do her.
Ve yeni sakinimizin senin gibi hissetmediğini düşünüyorum.
Deaundre... the gun we found on you is the same caliber... as what killed Treshon Clay.
Deaundre üzerinde bulduğumuz silah Treshon Clay'ı öldüren silah ile aynı çapta.
Distance doesn't seem to matter as much, you can get the same strength of effects if you're right in front of the RNG or if you're on the other side of the planet.
Mesafenin o kadar da önemi yok ; ister Rastlantısal Sayı Üretecinin dibinde olun, ister gezegenin diğer ucunda olun. Aynı şiddette etki elde edebilirsiniz.
I'll take care of your child the same way I took care of you as your nanny.
Sana da dadılık yaptım, çocuğuna da yaparım.
It's basically the same as regular Cirque du Soleil, but you see everybody's junk.
Temel olarak "Cirque du Soleil" ile aynı ama herkesi önemsiz görüyorsun.
Hey, before I went out with Molly, I had the same doubts as you.
Molly ile çıkmadan önce benim de tıpkı senin gibi aynı şüphelerim vardı.
Perhaps you'll find, as I have that... love deepens, regardless of whether you share the same bed.
Belki sen de benim öğrendiğimi öğrenirsin. Aynı yatağı paylaşmanın aşkın artmasına bir etkisi yok.
As you can see, he has the exact same build as me, all right?
Gördüğün gibi vücut yapısı benimle aynı.
Without a perfect score, you're the same as any other student
İyi derece yapmadan diğer öğrencilerden bir farkın kalmaz.
You know, if you hadn't been reading the exact same book as me, we never would've met.
Benimle aynı kitabı okuyor olmasaydın asla tanışamayacaktık.
Do all those annonymous women think the same way as you about a ban?
Gizlice çalışan bütün bu kadınlar yasak konusunda sizinle aynı görüşte midir?
I imagine much the same way As you came to own the Dubois you sold last week.
Geçen hafta sattığın Dubois nasıl sende oluyorsa o şekilde sanırım.
I'm absolutely on the same page as you.
Seninle aynı telden çalıyoruz emin olabilirsin.
Same thing as you - - walking the straight and narrow.
Ayık kalmaya çalışıyorum.
So you are from the same village as them?
Sen de bunlarla aynı köydenmişsin he?
Virgil, I know that "you start, I'll finish" of yours, its always the same old thing, you're going to get on top of me and then like as if suddenly you really need me
Virgil, bilirim ben "sen başla ben bitiririmleri" hep aynı şey üzerime çıkacaksın sonra birden bana ihtiyacın varmış gibi..
Yes, but on the same stage as Laurence Olivier, so that's... you know, that's wonderful.
Sonuçta aynı sahneyi paylaştılar bu da bir başarı sayılır.
Garcia, I need you to track who was at the conversion camp the same time as Mitchell Ruiz, and then narrow that to those whose parents made payments to Isabella Grant's dummy corporation.
Garcia, Mitchell Ruiz ile aynı zamanda o kampta kimler vardı bilmek istiyorum ve listeyi Isabella Grant'in uyduruk şirketine ödeme yapanlarla kısaltmanı istiyorum.
It is not because his neighbours don't like him that he does not have the same rights as you and me and everyone else.
Komşularının onu sevmiyor olması, kendisinin sizinle, benimle veya herkesle aynı haklara sahip olmasını engellemez.
You will be held to the same expectations as the inmates.
Mahkûmlardan beklenenler sizlerden de beklenecek.
Probably the same age as you when I started.
Büyük olasılıkla başladığımda senin yaşlarındaydım.
Nathan was another troubled, vulnerable young boy who came to you, about the same age as Cam when he started seeing you, wasn't he?
Nathan başka bir sorunluydu size gelmiş savunmasız genç bir çocuktu o sizinle görüşmeye başladığında Cam ile aynı yaştaydı, değil mi?
You have a view, two desks, you're on the same floor as the partners.
Manzaran, iki masan var, ortaklarla aynı kattasın.
- Aren't you the same year as Cary?
- Cary ile aynı yıl başlamadınız mı?
So, you're saying the transmission fluid on the microphone we found in the processing plant is the same as the stuff you stepped in - when we found her body? - Yes.
Yani işleme tesisinde bulunan mikrofonun üzerindeki yağ cesedi bulduğumuz yerde üzerine bastığın şeyle aynı?
You know, just being in the same courtroom as Malloy was enough to make a grown man wet himself.
Sadece Malloy ile aynı mahkeme salonunda olmak bile bir yetişkinin altını ıslatmasına yeterdi.
When I think of her now, she's the same as when you knew her.
Ne zaman onu düşünsem, onu tanıdığın zamanki gibi hatırlıyorum.
Now you're the same height as your dad.
Şimdi babanla aynı boydasın.
I should ask you the same question.
Asıl bunu sana ben sormalıyım.
And we will greet every new day as a gift, approaching it with the same bravery and determination with which you lived your entire life.
Her yeni günü bir armağan gibi karşılayacağız ve ona tüm hayatın boyunca gösterdiğin kararlılık ve cesaretle yaklaşacağız.
- I'm on the same side of the door as you are.
- Ben de senin gibi kapının dışındayım.
You'll go the same way as your boy Carter.
Sonun aynı senin oğlan Carter gibi olacak.
As you should also be aware, Constable Morse, we are not the same little people Colonel Lawrence left behind.
Ben de şunu bilmenizi isterim memur Morse... Bizler Albay Lawrence'in geride bıraktığı küçük insanlar değiliz.
"I'm different." No, you're not - you're the same as the other knobhead who was just on.
"Ben farklıyım." Hayır, değilsin. Sen de az önce çıkan sik kafalılarla aynısın. Git düzgün bir işe gir yahu.
It's almost as if someone is pretending to be her, someone with the same frame, someone a lot like you.
Sanki birisi onun gibi davranıyor, aynı ebatlarda olan biri sana çok benzeyen biri.
J.R. did the same thing to my father as he did to yours, and I can't fight him from in here, but you can.
J.R seninkine yaptığının aynısını benim babama da yaptı, ve ben onunla buradan savaşamıyorum, ama sen savaşabilirsin.
My friend here would like to buy some clothing, and I wanna make sure that you treat him with the same respect as everyone else here.
Arkadaşım birkaç parça giysi almak istiyor. Sizin ona, diğer müşterilere gösterdiğiniz saygının aynısını gösterdiğinizden emin olmak istiyorum.
the same goes for you 21
the same to you 32
the same one 32
the same thing happened to me 16
the same 389
the same thing 67
the same way 23
the same night 17
the same day 16
same as you 248
the same to you 32
the same one 32
the same thing happened to me 16
the same 389
the same thing 67
the same way 23
the same night 17
the same day 16
same as you 248
same as yours 16
as you wish 846
as you know 1680
as you requested 56
as you can see 1468
as you can imagine 154
as you were 223
as you want 26
as you may know 70
as you like 91
as you wish 846
as you know 1680
as you requested 56
as you can see 1468
as you can imagine 154
as you were 223
as you want 26
as you may know 70
as you like 91
as you say 390
as your attorney 28
as you are aware 22
as you command 52
as you may have noticed 26
as you may recall 29
as you see 194
as you can tell 29
as you probably know 36
as you said 191
as your attorney 28
as you are aware 22
as you command 52
as you may have noticed 26
as you may recall 29
as you see 194
as you can tell 29
as you probably know 36
as you said 191