Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ T ] / This means

This means перевод на турецкий

7,862 параллельный перевод
It colloquially translates as "This means war."
Kabaca "Bu savaş demek" şeklinde çevrilebilir.
This means there's a traitor in our midst.
Bu aramızda bir hain olduğu anlamına geliyor.
Can you tell me what this means?
Bunun ne anlama geldiğini bana söyleyebilir misin?
So this means you plan to come clean about the truth regarding Daniel's death?
Yani gerçek ölüm sebebini açıklayacak mısın?
This means the killer murdered Siya at her home.. .. and dumped her body under the Vashi Bridge.
evinde öldürdükten sonra Vashi köprüsünün altına bıraktı.
This means someone was there.
Bu demek oluyor ki siyayı öldüren başkası.
That's it, your honor. This means the murderer can be Niyaz or Sam.
Katilin niyaz ya da sam olabileceği anlamına gelmektedir.
I know what this means to you... but sometimes we have to stand back.
Bunun sizin için ne anlama geldiğini biliyorum ama bazen geride durmalıyız.
Do you know what this means?
Bunun ne demek olduğunu biliyor musun?
Please don't tell me this means you guys aren't- -
Lütfen bana bunun şey demek olduğunu söylem...
Do you know what this means?
Bu ne demek biliyor musun?
You know what this means don't you?
Bunun ne anlama geldiğini biliyorsun değil mi?
Do you know what this means?
Bunun ne anlama geldiğini biliyor musun?
You know what this means?
- Bu ne anlama geldiğini biliyor musun?
So I hope that this means that she won't face any repercussions.
Umarım herhangi bir yargılamayla karşılaşmaz.
[Gasps] This means I can go to prospective-students weekend!
Hafta sonu öğrenci adayı olarak gidebilirim!
This means you're the target.
- Senin hedef olduğun anlamına geliyor.
See, in this town, that sound means trouble.
Bu şehir de, bu sesler bela demek.
You'd really do this all over again? If it means cleaning up this mess, absolutely.
Eğer bu boku temizliyeceksem, elbette öyle yapacağım.
If you're listening to this, it means I'm dead.
Eğer bunu dinliyorsan, bu öldüğüm anlamına gelir.
You know, there's a story, and, uh, it's probably no more than a means to inflate the price, but when I bought this land,
Burayla ilgili bir hikaye var. Muhtemelen fiyatı şişirmek için bir yöntemdi ama bu araziyi aldığımda bana, Kral Davud'un eskiden burada kamp yaptığı söylenmişti.
It means that Richie is a kind, decent kid, and we are not going to sully everyone and everything that crosses our path with this case.
Richie kibar, düzgün bir çocuk ve biz bu davayla yolu kesişen herkesi lekelemeyeceğiz demek.
That means we have time to figure this out.
Bunu çözmek için vaktimiz var.
It means this town Is home to a lot of disappearances and
- Demem o ki, burası bir çok nedensiz ölüm ve kaybolma vakaları ile ünlü.
I better find out what this all means.
Bunların ne anlama geldiğini öğrensem iyi olur.
Because we are no closer to figuring out who's behind all this, which means Bob and Carol are still out there.
Çünkü hala tüm bunların arkasında ne olduğuna yaklaşamadık bile ve bu da demek oluyor ki Bob ve Carol hala dışarıda.
Which means the boss will never give us the antidote to get this damn serum out of our blood.
Bu da demek oluyor ki patron bize asla bu lanet serumu kanlarımızdan çıkaracak antidotu vermez.
If you're watching this, that means something has gone horribly wrong.
Eğer bunu izliyorsan bazı şeyler çok korkunç sonuçlanmış demektir.
It means that this is our clock now.
- Hayır. Bu artık bizim saatimiz demek.
If Emma was gonna stray, she'd probably do it with a married man, which means most likely this guy's married.
Emma yolundan sapacaksa muhtemelen evli birini seçerdi, bu adam da evli olmalı.
This unsub's M.O. takes patience and caution and is firmly rooted in a need-based desire, which means he won't be stopping anytime soon.
Şüphelinin yöntemi sabır ve dikkat istiyor ve ihtiyaca dayalı arzuya bağlı, yani yakın zamanda durmayacak.
The only thing I can think of is that... Another serum-enhanced superhuman took him out, which means whoever's behind this doesn't want us to know what Agent Thomas knew.
Düşünebildiğim tek şey başka bir geliştirilmiş serumlu süper insan onu ortadan kaldırdı bu da demek oluyor ki bunun arkasında her kim varsa Ajan Thomas'a ne olduğunu bilmemizi istemiyor.
It means we both bring our baggage and our eccentricities into this union, and it is our job to respect each other's quirks...
İkimiz de bavulumuzu ve acayipliklerimizi bu birlikteliğe getiririz anlamına geliyor, ve ikimize düşen görev garipliklerimize saygı duymak.
It did, which means this goes far beyond that one memory.
Uyuşuyor ve bu demek oluyor ki tek bir hafızadan çok daha fazlası var.
If this is a supernova or whatever, that means it's been happening since we got here, right?
Bu süpernova şeysi biz buraya geldiğimizden beri oluyor, değil mi?
Means that finding out whoever did this is gonna be next to impossible.
Bunu yapan kişiyi bulmamızın imkansız olduğu.
Let's show this city what it means to carry a badge.
Bu şehre rozet taşımanın ne demek olduğunu gösterelim.
This pair of bloody footprints led downstairs to the bathroom, stopped in front of the toilet, and then led back to the body, which means that if Boone did kill himself, he slit his own throat, laid down to die,
Kanlı ayak izleri. Aşağı kattaki banyoya gidiyordu. Tuvaletin önünde durdu ve sonra geri bedenin oraya çıkıyordu.
And this investigation could take weeks, which means it's most likely that you will fail out of college.
Ve bu soruşturma haftlarca sürebilir bu da demek oluyor ki üniversiteden uzaklaştırılırsınız.
Well, you know what this means. Stakeout.
Gözetleme.
This unsub is a projecting punisher, which means he's victimizing women he believes in one way or another haven't stood up for themselves.
Şüpheli yansıtıcı bir cezalandırıcı, yani kendilerini koruyamadığını düşündüğü kadınları hedef alıyor.
This cabinet, this Cabinet of Souls, which, according to my research, probably makes him some kind of minor demon, which means that he's keeping them for later so that he can feed off of them.
Odada, Ruhlar Odasında, araştırmama göre, onları bir tür küçük ifrite dönüştürüyor, ki bu da onları daha sonra yemek üzere tuttuğu anlamına geliyor.
This loading dock is the only relatively private means of egress.
Bu yükleme alanı çıkış yolları arasında diğerlerine göre daha gizli bir yol.
It means a lot to me that you're happy sleeping here on this divan night after night.
Burada, bu divanın üzerinde gecelerdir seve seve yatman bana çok şey ifade ediyor.
Otherwise, this gesture means nothing.
Aksi halde, bu jest hiçbir anlam ifade etmez.
But this year, I'm Boys'Head Counselor, which means that if I see some unsanctioned camp activity,
Ben de eğlencenize dahil olabilirim ama bu sene Erkeklerin Rehberlikçisi benim.
It means it is £ 66,000 more expensive than this.
Bundan £ 66,000 daha pahalı.
I'm sorry, I'm going to have to interrupt at this point, because the fact of the matter is, by any measurable means you choose, the BMW is the best car.
Üzgünüm ama bölmek zorundayım. çünkü asıl mesele şu... her anlamda BMW en iyi araba.
Technically, "kitschy" means something appealing to lowbrow taste, but in this case, it means awesome.
Teknik olarak, "düzmece" bir şeyin kültürsüz bir tatta olduğunu gösterir ama bu durumda çok iyi demek oluyor.
I know this isn't the best time to tell you this, but for future reference, the letter D plus the shift key plus exclamation mark means "direct to all."
Bunu söylemek için uygun bir zaman değil ama ileride lazım olabilir. D harfi artı shift tuşu artı ünlem işareti "Herkese" demek oluyor.
♪ this means nothing to me ♪ I talked it over with dad.
Babanla konuştuk bunu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]