Two bits перевод на турецкий
192 параллельный перевод
- Then I owe you two bits.
- O zaman size iki tane borcum olur.
- Two bits a glass.
- Bardağı iki kuruş.
- On two bits a week?
- Haftada iki papelle mi?
Well, don't forget you owe me two bits.
Sakın unutma, bana 25 sent borçlusun.
Here's two bits.
İşte, bu da parası.
For two bits she will do a mazurka in jazz
İki kuruşa oynardı mazurka
Kent's got ahold of every ranch in the valley... and he wants to charge two bits for every head of cattle.
Kent vadideki bütün çiftlikleri ele geçirmiş... hayvan başına yirmibeş sent alma niyetinde.
At two bits a head, that's $ 2,5OO.
Tanesi 25 sent, toplamda 2.500 dolar yapar.
If you had two bits, you'd be in town gettin a drink and suckin the bottom of the glass.
Cebinde 3 kuruşun olsa meyhanede şişenin dibini bulurdun şimdi.
Jim, I'll pay you that two bits when I come through.
Jim, param olduğunda vereceğim borcumu.
For two bits, I'd punch you right in the mush.
Tek kelime edersen yumruğu yersin.
The drinks are two bits, keep your own count.
İçkiler iki papel,... parayı oraya bırakırsın. Ben yatmaya gidiyorum.
You ain't gonna be handling me out two bits at a time for ice-cream cones.
Kepçeyle götüreceğim an gelmişken seninkinden iki kaşık alacak değilim.
He'd sell his mother for two bits, and give you change.
İki kuruş için anasını satar.
Saves two bits a box.
kasa başına 25 sent daha az.
People won't pay two bits an ear to eat this stuff.
İnsanlar bir başağı yemek için 25 sent ödemez.
- I'll bet two bits.
- Bahsi iki arttırıyorum.
Two bits in the corral with grain feeding'!
İki sente ağılda buğdayla besleriz.
That'll be two bits.
25 sent alayım.
Two bits.
Yirmibeş sent.
Young man, you owe me two dollars and two bits.
Genç adam bana iki dolar ve iki sent borcun var.
They publish those pocket editions, two bits in any drugstore.
Cep kitapçıkları yayımlıyorlar, bayilerde satılan cinsten.
Two bits. Now, who gets it?
Evet, kim alıyor?
Two bits.
İki altı pens.
Anywhere in town for two bits.
Kasabada her yerde böyle.
Oh, leave two bits for the barber, will you?
Berbere 25 sent birakir misin?
- It'll be two bits for oats.
- Yulaf için 25 sent.
Two bits a day.
Günlük iki papel.
Probably no Chinese'd give you two bits.
Muhtemelen Çinlilerin gözünde de değeri yok.
Be careful with it. Cost two bits.
Dikkatli kullan. 25 sent tuttu.
Put in your two bits worth. What do you think?
Peki sen, Sen ne düşünüyorsun?
Shave and a haircut, two bits!
Saç ve sakal, iki parça!
For two bits I'd call the whole thing off.
Mümkün olsa bütün operasyonu seve-seve sonlandırırım.
Two bits.
lki.
We're out to save our necks, and right now I wouldn't give two bits for the four of them.
Kendi canımızı düşünmek zorundayız. Diğerlerine ne olduğu artık beni hiç ilgilendirmiyor.
- So blow two bits, Charly?
- O zaman bir parçasını harca, Charly.
You put two bits in the box and sit so we can get some peace.
Kutuya iki ceza at ve hemen otur. Biraz huzur bulalım.
You think they're laying out two bits a throw just to watch you poke your head up into the sunlight? Or Alice look like she just stepped out of a beauty parlor?
Kafanı dikip güneş ışığına baktığını seyretmek için mi adam başı 20 sent verdiklerini sanıyorsun?
You can flop here for two bits a night.
25 sente burada geceleyebilirsin.
Two bits ain't too bad.
20 sent fena değil.
Two bits.
50 sent.
Two bits.
İki teklik.
I fine that man two bits for firing a gun in a public building.
Bu adama kamu binasında ateş etmek suçundan ceza veriyorum.
Bath'll cost you two bits for hot water.
Sıcak suyla banyo yapmak size iki tekliğe mâl olur.
Two bits.
2 metelik.
- This is only two bits.
- Burada sadece çeyrek dolar var.
- At the Feast of Ramadan. And for entertainment they'll chop you two into bits.
Ve eğlence olarak da ikinizi küçük parçalara ayıracaklar.
There's a long lead coming out of it... with two flat bits attached, which may be insulators.
Uzun bir kablo çıkıyor ve yalıtıcı olabilecek iki düz ucu var.
Then I'd stick two sticks of dynamite, each one in a back pocket, and I'd light one at a time, and I'd wait to see him blow to bits.
Sonra iki dinamit lokumu alır ve arka ceplerine koyardım. Her bir patlamada parça parça olmasını izlerdim.
What could give greater comfort to the enemy... than to see two Christian kings and their Christian armies tear each other to bits.
İki Hristiyan kralı ve ordularının birbirilerini yok etmesinden... düşmana daha fazla avantaj sağlayabilecek olan şey nedir ki?
What could give greater comfort to the enemy than two Christian kings tearing each other to bits?
İki Hristiyan kralı ve ordularının birbirilerini yok etmesinden... düşmana daha fazla avantaj sağlayabilecek olan şey nedir ki?
bitsy 38
bits 35
bits and pieces 23
two beers 79
two brothers 30
two by two 32
two boys 34
two birds with one stone 22
two bucks 19
two birds 51
bits 35
bits and pieces 23
two beers 79
two brothers 30
two by two 32
two boys 34
two birds with one stone 22
two bucks 19
two birds 51