Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ V ] / Very badly

Very badly перевод на турецкий

552 параллельный перевод
Look here, Doctor, I need money very badly.
Bakın doktor, şiddetle paraya ihtiyacım var.
Yes, but very badly, I'm afraid.
- Evet ama korkarım ki çok kötüyümdür.
First Legion is acting very badly...
First Legion çok huysuzlaºti...
So I'm very badly off, you see.
O yüzden anlayacağınız fena haldeyim.
I'm sorry to delay you, but there's something you need very badly.
Seni geciktirdiğim için üzgünüm ama bir şeye çok ihtiyacın var.
Very badly, Dr. Curie.
Çok kötü, Dr. Curie.
That man is very badly wounded, Harry.
O adam çok fena yaralanmış Harry.
Very badly indeed.
Hem de çok.
At first, she took me for a cop and treated me very badly. I can imagine.
İlk başta beni polis sandı ve kötü davrandı.
We've done very badly.
- Dibe kadar battık.
Very badly.
- Dibe kadar.
I need your help very badly.
- Yardımına ihtiyacım var.
She wants you very badly, doesn't she?
Seni çok istiyor, değil mi?
I behaved very badly yesterday.
Dün çok kötü davrandım.
Suppose you needed money very badly, what would you have done... to raise money.
Çocuğun hasta olsa ve kocanın parası olmasa para kazanmak için sen ne yapardın?
Very badly.
Çok aptalsın.
The last execution of a duke in this country was very badly bungled.
Bu ülkedeki son dük idamı, beceriksizlik abidesi olmuştu.
They're very badly armed too.
Silahları da çok yetersiz.
I need someone to talk to very badly.
Biriyle konuşmaya çok ihtiyacım var.
The professor needs it very badly.
Profesörün fena halde ihtiyacı var.
Yes, I want Mitch. Very badly.
Evet, Mitch'i fena istiyorum.
He gave me hope and courage once, when I needed it very badly.
öncelikle kendimi çok kötü hissettiğimde, bana ümit ve cesaret verdi.
Very badly.
- Çok kötüyümdür.
Very badly.
Çok yanlış.
Well, since you wanna talk so very badly, I guess I'm not gonna have much trouble getting you to talk into this machine.
Konuşmayı bu kadar sevdiğinize göre, sizi bu makineye konuşturmak zor olmayacak.
Things are going badly between us, very badly.
Aramızdaki işler kötü, gerçekten kötü gidiyor.
I slept very badly at first... worry, you know, and then overslept in the morning.
Gece çok kötü uyudum. Endişeliydim, sabah da uyanamadım.
You behaved very badly, you know.
Kötü davrandığının farkındasın değil mi?
But it's given my father gout very badly.
Ama babamda ağır bir gut yaptı.
I tell you, he even behaved very badly.
İnan bana, hatta ona çok kötü davranıyordu.
I want it very badly.
Çaresizce istiyorum.
You're the kind of a guy, you see something you want very badly, you say to yourself,
Ama sen farklısın. Çok arzuladığın bir şey gördüğünde kendine...
He's very badly wounded. Honest!
Çok kötü yaralanmış.
You're behaving very badly.
- Çok kötü davranıyorsun.
I slept very badly indeed.
Aslında ben de çok kötü uyudum.
He's very badly trained, Joe.
Çok kötü alıştırmışlar, Joe.
I found when I was deeply troubled that I needed people very badly.
Bunu kendimi çok kötü hissettiğim bir zamanda farkettim ki... insanlara şiddetle ihtiyacım var.
You might think very badly of me,
Sütümü içeceğim ve seni düşüneceğim,
- They want me very badly.
Beni çok istiyorlar.
Unfortunately, Mr Tintin, it ends very badly for you!
Ne yazık ki, Bay Tintin sizin açınızdan çok kötü bitiyor.
They want it very badly.
Onu çok arzulu istiyorlar.
Yes, I know, but the diggers can only work when the trap's open, and this is holding us up very badly.
Biliyorum ama kazıcılar sadece sürgü açıkken çalışabiliyorlar, bu da çok fazla zaman kaybına yol açıyor.
And they host him very badly.
Ev sahipliği çok kötüydü.
The wife, she took it very badly, but I was explaining to her they don't feel anything.
Karısı çok bozuldu ama ona bir şey hissetmediklerini anlattım.
For every one who succeeds, there are 99 others who end up very badly.
Başaran her bir kişiye karşın, 99 kişinin sonu hüsran oluyor.
Don't you have a dream, something you've always wanted very badly?
Senin daha önce çok arzuladığın bir rüyan olmadı mı?
Well, we've been very badly hit by this peace scare.
Şu barış olayı yüzünden kötü darbe yedik.
And a very neat trick it was to divert suspicion from yourself but it struck me as odd that the man who murdered both Musgraves with such a sure hand should have missed so badly in your case unless of course, um,
Ama şüpheyi kendinden uzaklaştırman çok zarif bir hünerdi. Ama iki Musgrave'i de böyle temkinlice öldüren adam, sizin davanızda çok kötü atlanmış olmalı ki bu bana çok garip geldi.
Dimitrios behaved very badly to us all.
Doğru mu?
Mr. Puglisi has called me, and has told me... that Antonio does not behave very well, and that his marriage is going badly.
Bay Puglisi beni arayıp... Antonio'nun iyi davranmadığını ve evliliğinin kötü gittiğini söyledi.
Somebody who needs my help very badly.
Yardımıma fazlasıyla ihtiyacı olan birine.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]