Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ W ] / Was there an accident

Was there an accident перевод на турецкий

508 параллельный перевод
Was there an accident?
Kaza mı geçirdi?
- Was there an accident?
. - Kaza mı oldu?
It would be a pity if there was an accident
Başına bir iş gelirse yazık olur.
That it was a lovely evening and you went for a drive and that there was an accident.
Güzel bir akşamdı, gezintiye çıktın ve kaza oldu.
There was bound to be an accident.
Bir kaza olacağı belliydi.
But as you know, there was an accident so it wasn't necessary to pay Swan after all.
Bildiğiniz gibi, bir kaza oldu ve Swann'a para vermeye gerek kalmadı.
What - Was there an auto accident?
Bir araba kazası mı geçirdik?
Inspector, granted that the cut on the wrist was caused by that knife, is there anything to show whether it was an accident or done deliberately after the murder to account for the bloodstains?
Müfettiş, bilekteki kesiğin o bıçak yüzünden oluştuğunu düşünecek olursak, bunun bir kaza sonucu mu olduğunu yoksa kan lekelerini açıklamak için cinayetten sonra bilerek mi yapıldığını gösterecek bir kanıt var mı?
Mr. Mayor, there was an accident.
Reis Bey, bir kaza olmuş.
His door was locked, so there was no question but it was an accident.
Kapısı kilitli idi, bu nedenle kaza olması dışında bir olasılık yoktu.
There was an accident.
Bir kaza oldu.
Might not be good for his health if he knew you put him there. - lt Was an accident.
Hastanelik olmasına yardım edenin sen olduğunu bilmesi sağlığı için iyi olmaz.
Then one night in the laboratory, there... there was an accident.
Ve bir gece laboratuarda, bu kaza oldu.
There was an accident here a little while back about 20 miles back.
Az önce bir kaza görmüş olmalısın.
There was an accident this morning. A man got killed!
Bu sabah bir kaza oldu ve bir adam öldü.
There was an accident in the parking lot.
Park yerinde bir kaza oldu.
- There was an accident.
- Bir kaza geçirdim.
So his death was an accident. There must be some simple explanation.
Ölümü kaza olduğuna göre bunun basit bir açıklaması olmalı.
Yes, there was some kind of an accident.
Evet, bir tür kaza oldu.
They're unravelling the tangle now, and there's a penalty against the Mean Machine for roughness, and that pass sure didn't look like it was an accident.
Üstünden kalkıyorlar. Mean Machine'nin bu davranışı penaltı ile cezalandırılacak ve bu pasın bir kaza olmadığı da besbelli.
It was an accident. I was there.
Bir kazaydı, bende oradaydım.
There was an accident, can you help us, sir?
Şurada bir kaza olmuş, yardım etsek ağam.
There was an accident.
Bir kaza olmuş.
There never was an accident. Ever since I saw you in Montpellier...
Sizi Montpellier'de gördüğümden beri aklımdan çıkmıyorsunuz.
A couple of days ago, there was an accident.
Bir kaç gün önce bir kaza olmuş.
- There was an accident.
- Bir kaza geçirdi.
I hear there was an accident in one of the shops.
Atölyenin birinde kaza olduğunu duydum.
There was an accident... a man died.
Bir kaza meydana gelmiş... bir kişi ölmüş.
it was an accident, that Biberkopf wanted to blow the whistle on us, and that there was no question of violence. Nobody laid a finger on him.
Biberkopf'un bizi ihbar etmek istediğini zorlama söz konusu olmadığını ve kimsenin ona dokunmadığını söyledim.
There was an accident.
Bir saat önce bir kaza oldu.
- There was an accident yesterday, And you had a temporary memory loss.
- Dün bir kaza oldu, ve geçici olarak hafızanı kaybettin.
Although I was the victim of an accident, there are no allowance for accidents in diplomatic circles.
Bir kazaya kurban gitmiş olsamda, diplomatik çevre böyle kazaları affetmez.
There was an accident, and...
Bir kaza oldu ve...
I heard there was an accident with your car?
Ben senin araba ile bir kaza oldu? unu duydum?
Yeah, well... There was an accident where I work.
Çalıştığım yerde bir kaza oldu da...
You being there was an accident.
Orada bulunman kazaydı.
Apparently there was an accident just south of Mill Creek near the bri...
Görünüşe göre Mill çayının güneyinde bir kaza olmuş... Loomis?
There was an accident earlier.
Önceki saatlerde bir kaza oldu.
I think that there was an accident...
Sanırım bir kaza olmuş...
Yeah, it can happen. It's not the first time there was an accident.
Evet, ne yazık ki bu ilk defa olmuyor.
There was an accident today at the Magnascopics Laboratory.
Bugün Magnascopics Laboratuvarı'nda bir kaza vardı.
There was an accident at Ben's house.
- Ne olmuş? - Ben'in evinde bir kaza olmuş.
An accident, that's all there was to it.
Bir kaza, bütün olan bu.
- There was an accident.
- Bir kaza oldu.
There was an accident?
- Kaza mı olmuş?
Boy, if ever there was a time for an accident.
Gördünüz mü! Kazaya bile zaman kalmadı ki.
Well, Morgan called and told me that there'd been an accident at the base and that you'd been hurt really badly and that I should drop whatever I was doing and come out here.
Üstte korkunç bir kaza olduğuna ve senin yaralandığına dair Morgan'dan bir haber aldım. Öyle ısrar etti ki, işlerim olduğu halde ben de geldim.
I was told there'd been an accident.
Bana bir kaza olduğunu söylendi.
There Was an accident.
Bir kaza oldu.
- There was an accident.
- Bir kaza.
Maybe there was an accident.
Belki de bir kaza olmuştur.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]