We need to meet перевод на турецкий
290 параллельный перевод
We need to meet.
Sanırım tanışmamız lazım, Homer.
We need to meet with your resident telepath and your security and command personnel.
Mevcut telepatınızla, güvenlik ve komuta personelleriyle görüşmemiz gerekiyor. Bu işi halletmek için- -
We need to meet with you and your client at his office tomorrow at 10.00.
Bakın, yarın saat 10.00'da müşterinizin ofisinde buluşalım.
We need to meet at the studio.
Seninle stüdyoda görüşmemiz lazım.
We need to meet.
Buluşmamız gerek.
Alain? We need to meet.
Buluşmamız gerek.
- l figured out when and where we need to meet for dinner at 8 if we gotta make the train at 1 1.
- Tamam. 11'de trene bineceğiz. Seninle 8'de buluşup yemek yemek için nerede ne kadar zaman geçireceğimi hesapladım.
No, we need to meet tomorrow morning.
Hayır, seninle yarın görüşmem lazım. İmkansız.
Sometimes we need to meet.
Bazen birbirimizi görmemiz gerekir...
We need to meet at your apartment.
Sizde toplanmalıyız.
If you can, we need to meet.
Mümkünse buluşmalıyız.
We need to meet Col. Damle
Albayla görüşmemiz gerekiyor. Damle.
We need to meet him, talk to him.
Onunla görüşmemiz, konuşmamız gerekiyor.
- First of all, we need to meet in person. - "When?"
- İlk önce, yüzyüze buluşmamız gerekiyor.
We need to meet.
Buluşmalıyız.
'We need to meet.'
Harry, buluşmamız gerek.
Either way, I think we need to meet her face to face.
Her şekilde, sanırım onunla yüzyüze buluşmamız gerekecek.
- We need to meet Gordon sahib
Ne yapıyorsun sen? - Gordon sahiple görüşmemiz gerekiyor.
- What's up, man? Look, man. We need to meet up first thing tomorrow at Mom's house.
Yarın sabah ilk iş olarak annemizin evinde buluşmamız gerekiyor.
We need to meet with this woman, your ex-nurse, get her to recant.
- Bu kadınla görüşmeliyiz. Eski hemşirenle.
We need to meet.
Bu gece gel.
Yes, we need to meet twice a week, at least.
Haftada en az iki kere buluşmalıyız.
- Colonel, we need to meet.
- Albay, buluşmamız gerekiyor.
We need to meet him in Sacramento tonight.
Bu gece Sacramento'da olmamız lazım.
By the way, we don't need to talk when we meet.
Hem zaten, birlikte olunca sözlere gerek kalmayacak.
3000 is a big sum We'll need to arrange it won't do any of us good if you wait here We'll meet you somewhere and pay you there
3000 çok fazla bunu efendimizle konuşmalıyız şimdilik burda beklemeyin ödeme yapacağımız zaman sizinle buluşuruz tamam mı?
We'll still meet... in six months and divide it. But you'll need something to live on.
6 ay içinde buluşup bölüşelim.
No, we just need more time to meet your demands.
Hayır, sadece taleplerini karşılamak için daha fazla zamana ihtiyacımız var.
We need to meet people.
İnsanlarla tanışmalıyız.
We have a pressing need to meet with robert lees.
Robert Lees ile acil bir görüşme yapmalıyız.
They need to meet some of our friends to see that we're not crazy.
Çılgın olmadığımıza inanmaları için dostlarımızı tanımalılar.
Yeah, well, we don't need to meet, ok?
Tanışmamıza gerek yok tamam mı?
I mean we really do need to move on and meet new people and to have new relationships.
Demek istediğim gerçekten devam etmeliyiz yeni insanlarla tanışmalıyız ve yeni ilişkilerimiz olmalı.
We need a place to meet and discuss all this. Discuss!
Sen de aynı şeyi mi yapardın?
In education, etc.... l think these forces must meet, but now we need to organize...
Kilise'nin dün yaşananlara nasıl yaklaştığını merak ediyoruz.
Once you finish your thing and I finish my thing, then we really need to go meet Piper and Leo
Sen işini bitir, ben benimkini bitireyim ve sonra Piper ve Leo'yla, şu şeyde gördüğümüz...
We need to find a place where you can go... to meet women who share your interests.
Seninle ortak ilgi alanlarını paylaşan kadınların buluştuğu bir yer bulmalıyız.
We just need to find you a place... where you can meet someone... who isn't a complete idiot, that's all.
Sana tamamen aptal olmayan birileriyle tanışabileceğin bir yer bulmalıyız.
We need you to set the meet.
Seninle buluşmam gerekiyor.
We have no need to meet again.
Tekrar buluşmak zorunda değiliz.
I need you to be certain you're not being followed before we meet.
Buluşmadan önce takip edilmediğinden emin olmanı istiyorum.
I need something simple to wear for when we meet the birth parents.
Asıl anne babasıyla tanışacağım gün için giyecek bir şeye ihtiyacım var.
Well, Lewis interviews all the mules personally and since we lost the Decoy Squad, I'm gonna need a female to meet him.
Lewis kuryelerle bizzat görüşüyor. Sivil Ekibi kaybettiğimizden onunla buluşacak bir kadın gerek.
We need QRT to meet us at our 20 for a search and seizure.
Bulunduğumuz yerde arama ve yakalama için QRT'nin bizimle buluşması lazım.
We need to. You'd never know when you meet your Prince Charming.
Ablam sonunda Cinderella gibi!
We need to take Fowler out before the meet.
Buluşmadan önce Fowler'ı saf dışı bırakacağız.
I don't need to. We'll meet again tomorrow.
Yo yo yo hayır hiç gerek yok.
We need to catch a killer to meet the quota.
Kotamızı doldurmak için bir hırsız yakalamamız gerek.
We need to discuss how you intend to handle security. Let me get heather situated. Then I'll meet you in my office.
Heather'ı önce yerleştirelim, sonra sizinle ofisimde görüşürüz.
We've got the device on board, but I am going to need the analysis team to meet us at the airfield.
Cihaz yanımızda. Analiz ekibi beni havaalanında karşılasın. Tabii.
Eric, we need an address on Julio Pena, and I need you to meet me there right now.
Eric, Julio Pena'nın adresini istiyorum. Benimle orada buluş.
we need you 478
we need to talk 2172
we need to do something 65
we need your help 455
we need to hurry 56
we need each other 57
we need to talk about something 20
we need 272
we need help 267
we need more time 63
we need to talk 2172
we need to do something 65
we need your help 455
we need to hurry 56
we need each other 57
we need to talk about something 20
we need 272
we need help 267
we need more time 63