We weren't expecting you перевод на турецкий

- We weren't expecting you.

- Seni beklemiyorduk.

We weren't expecting you for a while yet.

Biz sizi 15 dakika sonra bekliyorduk.

We weren't expecting you, Mildred, obviously.

Seni beklemiyorduk Mildred.

We weren't expecting you till tomorrow.

Yarına kadar gelmeni beklemiyorduk.

We weren't expecting you, Kay.

Seni beklemiyorduk, Kay.

- We weren't expecting you.

Gelmenizi beklemiyorduk.

We weren't expecting you for three months.

- Sizi üç ay daha beklemiyorduk.

We weren't expecting you back.

Senin dönmeni beklemiyorduk.

We weren't expecting you.

Sizi beklemiyorduk.

We weren't expecting you so soon.

Biz seni bu kadar erken beklemiyorduk.

We weren't expecting you so soon.

- Seni bu kadar erken beklemiyorduk.

We weren't expecting you for months.

Sizi birkaç ay sonra bekliyorduk.

Smilla. What a surprise. We weren't expecting you.

Smilla, bu ne sürpriz böyle, seni beklemiyordum.

We weren't expecting you back until next month.

Seni gelecek aya kadar beklemiyorduk.

We weren't expecting to see you again... so "spoon." well, well, well.

Vay, vay, vay.

We weren't expecting to see you again so "spoon."

Sizi bu kadar çabuk görmeyi ummuyorduk doğrusu "kaşık."

We uh, we weren't expecting you'til tomorrow.

Benim. Sanırım seni yine özledim. Bugün cumartesi.

We weren't expecting you, but you're right on time.

Sizi beklemiyorduk, ama tam zamanında geldiniz.

Captain, I know you weren't expecting this when we invited you to Inaris, but we don't have the resources to stop these attacks, and hundreds of our people are already dead.

Sizi İnaris'e davet ettiğimizde böyle bir sorunla karşılaşmayı beklemiyordunuz ama saldırıları durduracak kaynağımız yok.

We weren't expecting you.

Evet. Sizi beklemiyorduk.

We weren't expecting you.

Biz sizi beklemiyorduk ki.

We weren't expecting you until tomorrow.

Sizi yarına kadar beklemiyorduk.

We weren't expecting you so soon.

Sizi bukadar erken beklemiyorduk.

We weren't expecting you for an hour.

Sizi daha bir saat için beklemiyorduk.

- We weren't expecting you this evening.

- Sizi bu akşam beklemiyorduk.

We weren't expecting you yet.

Seni daha beklemiyorduk.

We weren't expecting you today.

Bugün sizi beklemiyorduk.

We weren't expecting you for months

- Seni bir kaç ay beklemiyordur

- No, we just weren't expecting you.

- Hayır, sadece sizi beklemiyorduk.

We weren't expecting you so early.

Seni bu kadar erken beklemiyorduk.

We weren't expecting you in the first place.

En iyi olmanı beklemiyorduk.

We weren't expecting you for several weeks, Mr. Ridley.

Sizi daha bir kaç hafta beklemiyorduk Bay Ridley.

Hi. We weren't expecting you to visit so soon.

Bu kadar erken ziyaret etmenizi beklemiyorduk.

We weren't expecting you, sir.

Sizi beklemiyorduk komutanım.

It's a modest feast, but what the fuck, we weren't expecting you!

Yemek biraz mütevazi, ama ne önemi var sizi beklemiyorduk ki!

We weren't expecting you till next week.

Sizi gelecek haftaya kadar beklemiyorduk.

We weren't expecting you.

Geleceğinden haberimiz yoktu.

We weren't expecting you back, Sergeant.

Sizi beklemiyorduk, Çavuş.

We weren't expecting you for two more hours.

Sizi iki saat daha beklemiyorduk.

We weren't expecting you until tonight.

bu gece geleceğinizi ummuyorduk.

We weren't expecting you until tomorrow.

Seni yarın bekliyorduk.

Doctor! We weren't expecting to hear from you until 1930 hours tomorrow.

Doktor, yarın 19 : 30'a kadar sizden haber almayı beklemiyorduk.

We weren't expecting you until 7 : 00.

7 : 00'den önce gelmeni beklemiyorduk.

- We weren't expecting you.

Seni beklemiyorduk.

- We weren't expecting you!

- Seni beklemiyorduk!

We weren't expecting you back so soon.

- Bu kadar çabuk geleceğini düşünmüyorduk.

We weren't expecting you till tomorrow.

Bir şey mi oldu? Seni yarın bekliyorduk.

We weren't expecting you, Brutus.

Sizi beklemiyorduk, Brütüs.

We weren't expecting you so soon.

Sizi bu kadar erken beklemiyorduk.

We weren't expecting you.

Seni beklemiyorduk.

Hey, guys, we weren't expecting you.

Selam millet, sizi beklemiyorduk.