Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ W ] / Where have they gone

Where have they gone перевод на турецкий

147 параллельный перевод
Where have they gone?
Neredeler?
- I saw Nancy and Mr. Mallen get in a cab. - Where have they gone?
Nancy ile Bay Mallen'ın arabaya bindiğini gördüm.
Where have they gone?
Nereye gitti bunlar?
- No one here? Well, where have they gone?
Nereye gittiler?
Where have they gone?
Nereye gittiler?
Where have they gone?
Where have they gone?
Where have they gone?
Nereye gitmişler?
- Yes, but where have they gone?
- Peki ama nereye gittiler?
Where have they gone?
Hadi söyle, nereye gittiler?
Where have they gone?
Hizmetliler nerede?
Where have they gone? Quick.
Nereye gittiler?
- Where have they gone?
- Nereye gittiler?
Where have they gone?
Nereye gittiler? Yurtdışına çıktılar.
Where have they gone then?
Neredeler o halde?
Where have they gone, those 24 years?
Şu 24 yıl nereye gitti?
" Where have they gone, the green sandals?
Yeşil sandaletlerim nereye gitti?
Hey you, are you saving me or hitting me? Where have they gone?
Hey sen beni ıskala yada vur?
Where have they gone?
2 Ay önce gelmişler. Nereye atmışlar?
Where have they gone, Lennier?
Nereye gitmiş olabilirler, Lennier?
Where have they gone? !
Nereye gittiler?
Where have they gone, and why?
Nereye gittiler ve niye?
So where have they gone?
- Ailesi nereye gitti?
So, all these ships, planes, people... where have they gone?
Peki, şimdi bütün bu uçaklar, gemiler ve insanlar... Onlara ne oldu, nereye gittiler?
But where have they gone?
Ama nereye gittiler?
Thomas, where have they gone?
- Thomas, bugün nereye gittiler?
Where have they gone?
- Nereye gittiler?
Where could they have gone?
Nereye gitmiş olabilirler?
Do you know where they might have gone this morning?
Bu sabah nereye gitmiş olabileceklerini biliyor musunuz?
The young lady should have gone to a place where they do her people.
Genç bayan, kendi ırkından olanların kabul edildiği bir yere gitmeliydi.
But where could they have gone to?
- Ama nereye gitmiş olabilirler ki?
- Where could they have gone? !
- Nerede olabilir?
Do you know where they have gone?
Nereye gittiler biliyor musun?
Where have they all gone?
Diğer hepsi nereye gitti?
They will continue the voyages we have begun, and journey to all the undiscovered countries, boldly going where no man... Where no one has gone before.
Bizim başlattığımız serüvenleri ve tüm keşfedilmemiş diyarları ziyaret etmeyi hiçbir insanın, hiç kimsenin gitmediği yerlere cesurca gitmeyi onlar sürdürecekler.
Where could they have gone so early in the morning?
Sabah erkenden nereye gitmiş olabilirler ki?
Where have they gone?
Nerdeler?
Where have they all gone! Rascals!
Hepsi nereye gittiler?
Where could they have gone?
Nereye kayboldu bunlar?
We never should have stored the vessels in dark places where they would eventually go mad, as these poor souls have gone mad.
Aygıtı asla onların, bu zavallı ruhlar gibi nihayetinde çıldıracakları karanlık yerlerde muhafaza etmemeliydik.
- Chris, do you know where they may have gone?
- Chris, nereye gitmiş olabilicekleri hakkında bir fikrin var mı?
Yes... where have they gone?
Evet... nereye gittiler?
Where could they have gone?
Nereye gitmiş olabilirler ki?
- But where could they have gone?
- Nereye gitmiş olabilirler?
But the Muppets have gone and where they are now, heaven only knows.
Ancak Muppet'lar gitti. Nerede olduklarını Tanrı bilir.
Her friends say they have absolutely no idea where she might have gone or who she might have gone with.
Arkadaşlarının da nerede, kiminle olabileceğine dair fikri yok.
Where could they have gone?
nereye gitmiş olabilir?
So the school bus was here at the caves, who can tell me where they may have gone for repairs?
Okul otobüsü buradaydı. Tamir için nereye gitmiş olabileceklerini söyleyebilecek var mı?
Since they started patrolling in 1957, they have gone under the ice and measured with their radar looking upwards to measure how thick it is because they can only surface in areas where it's three and a half feet thick or less.
1957'de devriyeye başladıklarından beri buzun altında seyrediyorlar ve yukarı bakan radarlarıyla kalınlığını ölçüyorlardı çünkü sadece 105 cm, ya da daha az kalınlıktaki yerlerde yüzeye çıkabiliyorlardı.
We still don't have a clue as to who they are or where they've gone.
Hâlâ kim olduklarına veya nereye gittiklerine dair ipucumuz yok.
Do you have any idea where they could have gone?
Nereye gittiklerine dair bir fikrin var mı?
I wonder where they could have gone?
Nereye gitmiş olabiirler ki?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]