Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ W ] / Which one is she

Which one is she перевод на турецкий

174 параллельный перевод
- Which one is she?
- Hangisiydi?
Which one is she?
Hangisi o?
- Which one is she?
- Hangisi?
- So which one is she?
- Peki o hangisi?
- Which one is she?
- Hangisi o?
Which one is she, then?
Hangisi?
Which one is she?
Hangisi?
- Okay, which one is she?
- Tamam, şu hangisi?
Which one is she in?
Hangisinde?
Now which one is she again?
O hangisiydi?
Now, which one is she?
Tokası asit gibi kokuyor.
Come on, then, which one is she?
Haydi, o hangisi?
Now, which one is she?
O hangisi bakalım?
So which one is she?
Şimdi hangisi o?
Which one is she?
- Hangisi?
Which one is she?
Hangisini arıyorsunuz?
So, which one is she?
Patronun hangisi?
One thing i'm... i don't know which sort she is.
- Bir şey var ki ben... Ben o hangi türde biri bilmiyorum.
You know which one she is?
Hangisi olduğunu biliyor musun?
Tonight, in this house, for the benefit of this great cause for which she's already done so much, our hostess, Mrs Sutton, is putting up for auction, one of her most treasured possessions,
Bu gece, bu evde, bu büyük amacın yararına çok şey yaptı. Ev sahibemiz, Bayan Sutton, sahip olduğu hazinenin en önemli parçalarından birini, en ünlü Sutton mücevherlerinden birini, açık artırmaya koydu.
- Do you know which one she is?
- Hangisi nin o olduğunu biliyormusunuz?
I have therefore instituted divorce proceedings in which she is cited as the guilty party.
Ben de sadakatsizliğini öne sürerek, boşanma talebinde bulundum.
I think I know which one she is...
Galiba hangisi olduğunu biliyorum...
She sits alone in her own office, and the ladies who are seeking employment wait in the anteroom, and are then shown in one by one, when she consults her ledgers and sees whether she has anything which might suit them.
Bekleme odasında otururken, o, iş için başvuranları içeri alıyordu. İlk olarak dış görünüşlerine bakıyor, daha sonrada dosyaları sayesinde işe uygun olup olmadıklarına karar veriyordu.
Dave, I think she's saying this is one of those times when you go one way or the other, and the rest of your life depends on which way you pick.
Dave, sanırım demek istediği bir yol seçmen gerekiyor. Ve hayatının geri kalanı hangi yönde gideceğine bağlı.
One of the official pilots for the Lunar Frontier Project which is aimed at... She spends her days busy at NASA, training prior to liftoff.
Yeni bir ayın keşfi için, Lunar Sınır Projesinde resmi olarak görev alan pilotlardan biri olan Bayan Himeko Nayotake, bir Japon kadını
She was the only one who knew my identity... which is what they wanted.
Benim kimliğimi bilen tek kişi oydu ve onlar da bunun böyle olmasını istiyorlardı.
Remember Charcot's triad. Cholangitis is indicated by pain, fever and jaundice of which she has only one.
Kolangitis ; ağrı, ateş ve sarılık varsa vardır ki sadece biri var.
Guilt. She ran off with guilt... which is one step removed from gelt.
Suçluluk duygusuyla kaçıp gitti ki bu da paranın bir üst basamağı.
You might get a vibe as to which one she is.
Hangisi olduğunu bulabilmen için bir şeyler yapman lazım.
- Oh God! Which one of my pictures is she bashing now?
Hangi filmimi kötülüyor?
Which one do you suppose she is?
O hangisi dersin?
But aside from that... she was an uncredited producer and director on her television show... which made her one of the first woman TV executives... which is actually pretty impressive.
Ama ondan da öte... Kendi televizyon şovunun yapımcısı idi... bu da onu tarihteki ilk kadın televizyon yapımcısı ünvanını almasını sağladı... ki buda çok etkileyici.
Which one is she?
- Hangisi o?
- Which one is she?
Burada da, bilardo salonu.
- Which one is she?
Melrose Abbey kadar dingin.
She's friends with the popular kids, the unpopular kids and she's in the middle, which is where you want them until they bring home one of their friends you don't see eye to eye with.
ünlüsü, ünsüzü O tam arzu ettiğimiz gibi orta sıralarda yer alıyordu ta ki arkadaşlarından birini eve getirene kadar. onlardan biriyle... karşılaşmadıkça ne olduklarını bilmiyorsunuz.
This is really important to me, Grace. They wouldn't cover my nana's anti-itch cream... which means she only has one free hand for bingo.
Bunlar ninemin kaşıntı kremini bile karşılamaz, bu durumda kullanabileceği tek eli kaldı.
But the one question she does not ask him.. .. which is foremost in her mind is..
Ancak bir soruyu ona soramadı ki onun kafasını en çok meşgul eden soru :
Because it seems to me, we've come to Iceland to lock ourselves... in this bloody hotel to get away from lunatic protesters... and now we've actually brought one especially with us... who at every turn attacks the only man... who is committed to doing something which she cares about... namely me!
Bana öyle geliyor ki, biz İzlanda'ya kendimizi bu lanet... otele kapayıp, protestoculardan kaçmaya çalışırken... bir tanesini yanımızda getirmişiz... ve o her fırsatta... bir şeyler yapmaya çalışan birine saldırıyor... yani bana!
Which one? This letter is addressed to her I want to know who she is. Sweety Nair!
Senin kafani kaziyacagim!
An honor for which she is hardly deserving... but one doesn't question God's will.
Hiç hak etmediği bir onur ama kimse Tanrı'nın iradesini sorgulayamaz.
She's the one who insists I look like Clara Barton, which I'm still not sure is a compliment.
Clara Barton'a benzediğim konusunda ısrarcı olan.
- Look, I know what she's doing, and she knows what she's doing, but no one else knows what she's doing, so on the chance she's not doing what I think she's doing, which is actually just doing
- Neden? Bak, ne yaptığını ben biliyorum, o biliyor. Ama başka kimse bilmiyor.
She still weighs 200 pounds, which is why no one even noticed it. But with that kind of a weight drop, it doesn't matter how much you weigh.
Hasta hâlâ 90 kilo ağırlığında olduğundan kimse fark etmemiş ama bu kadar hızlı bir ağırlık kaybı karşısında kaç kilo verdiğiniz önemli değildir.
Which one do you think she is?
Sence aradığımız hangisi?
As much as Marissa likes to complain, she had a very nice life, thanks to me, one she'll miss once the novelty wears off, which I'm guessing is about now.
Marissa şikayet etmeyi sever ama benim sayemde, hep iyi bir hayatı oldu. İlişkinizin masalsı havası etkisini yitirince, eski hayatını özleyecek, ve sanırım şimdiden özlemeye başlamış bile.
This one has just dug a hole in which she is going to lay her eggs.
Bu böcek, az önce, yumurtalarını bırakacağı bir delik açtı.
Amira is being discreet about the nature of our relationship, which was not an appropriate one, and I think she's trying to save me from embarrassment, from the embarrassment of myself and my family.
Amira ilişkimizin doğası gereği çekingen davranıyor. Doğru olmayan bir ilişkiydi. Sanırım benim bu utancı yaşamama... ve ailemin bu utancı yaşamasına engel olmaya çalışıyor.
Which is one of things my wife Said she found attractive about
Hiç komik değildi ve karım beni çekici bulmasının sebeplerinden..
Which is just a matter of which one needed the money more than she needed Larry.
Mesele hangisinin paraya Larry'ye duyduğundan daha çok ihtiyaç duyduğu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]