Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ Y ] / You'll never make it

You'll never make it перевод на турецкий

349 параллельный перевод
You'll never make it in this racket.
Bu bölgede bir şey yapamayacaksın.
You'll never make it in time.
Hayatta yetişemezsiniz.
You'll never make it.
Asla başaramayacaksın.
You'll never make it! It's a setup!
Başaramayacaksınız!
If we never meet again, it's too soon And I'll make a bet you'll be changing your tune
Bir daha görüşemezsek yakında senin havanı değiştireceğim
There's a spring here, but you'll never make it.
Burada bir bahar var, ama siz asla onu bulamazsınız.
You'll never make it.
Asla başaramıycaksın.
You'll never make it, Webb!
Asla başaramazsın, Webb.
You'll never make it.
Bunu hiç yapmayacaktın.
You'll never make it.
- Merhaba çavuş.
But you'll never make it!
Ama hayatta gidemezsin!
It'll never make me forgive you for what you've said and done.
Dediklerini ve yaptıklarını affetmemi sağlayamaz.
You'll never reach it ahead of the police. And if you do, you'll never make it to the border.
Ona polisten önce asla ulaşamayacaksın ve ulaşsan da sınırı geçemeyeceksin.
You'll never make it.
Asla yapamayacaksın.
You'll never make it.
Teğmen, asla başaramayız.
If it drops off three cents a share, tomorrow you'll have a shortage you'll never make up.
Hisse başı 3 sent düşerse, yarın asla yerine koyamayacağın açık vereceksin.
We'll never make it, stealing is a serious profession you need serious people, not people like you.
Hırsızlık ciddi bir meslektir. Senin profesyonellere ihtiyacın var. Bize değil.
You'll never make it, Hank.
Başaramayacaksınız, Hank.
You'll never make it.
Asla başaramayacaksınız.
You need it to move a bit, to rest your muscles, or else you'll never make it.
Kaslarını dinlendirmek için, biraz hareket etmen lâzım yoksa başaramazsın. Başaramayacaksın.
You'll never make it.
Asla başaramazsın.
You'd better make it loud and clear or he'll never get it.
Yüksek sesle ve net olsa iyi olur, yoksa bunu anlamaz.
Poor friend, you'll never make it.
Bu kafayla her zaman pişman olursun, dostum.
You'll never make it with me.
Benimle bunu yapamazsınız.
You'll never make it.
Bunu asla yapma.
Wilma... you'll never make it downstairs.
Wilma... Aşağı inemezsin bile.
What do you mean, we'll never make it?
Başaramayacağız da ne demek?
You'll never make it alone.
Asla yalnız yapamazsınız!
Come back, Thompson, you'll never make it!
Geri dön, Thompson, asla başaramazsın!
You'll never make it, believe me.
İnanın bana asla başaramazsınız.
You'll never make it down to the harbour.
Limanda asla başaramazsınız.
You'll never make it fully loaded.
Dolu bir araba ile zor geçersin.
You'll never make it alone.
Asla tek başına yapamazsın.
If you keep talking like an amateur, we'll never make it!
Bir amatör gibi konuştuğun sürece, bunu asla yapamayız!
You're finished. I'll see to it you never make another movie again!
Bir daha film yapamayacaksın.
But I tell you one thing... you'll never make it unpopular!
Ama sana bir şey söylüyorum.. Asla popüler olamayacaksın!
You " ll never make it in this neighborhood, ladies.
Bu muhitte asla tutunamazsınız, hanımlar.
You'll never make it!
Yetişemeyeceksiniz!
You'll never make it out the door, Sledge.
Asla kapıya ulaşamayacaksın, Sledge.
You can't depend on Monty taking Cannes by D-day. He'll never make it.
Çıkarma günü bütün gücümüzle saldırmazsak çıkarma başarılı olmaz.
But with all this is pointless, you'll never make it.
Ama bunların hepsi anlamsız, hiçbir zaman başaramayacaksın.
You'll never make it, Jake.
Sen asla onu yapamayacaksın, Jake.
Why don't you just put that thing down and come and fold yourself up in my arms and I'll make all this crap go away, like it's never been.
Neden elindekini bırakıp kucağıma gelmiyorsun? Sanki hiç yaşanmamış gibi, tüm bu saçmalıkları unutalım.
- You'll never make it.
- Geçirmeyeceksin.
You'll never make it to Vienna.
Viyana'ya kadar dayanamazsınız.
You'll never make it through there.
Oraya hiç erişemeyeceksin. Ne kadar zaman var?
I have, but you'll make too much of it. Never mind. Just don't talk about it.
- Olmak istiyorum ama abartacağını biliyorum.
But if we don't get you out in a few centons, you'll never make it.
Ama sizi birkaç dakika içinde uzaya çıkarmazsak, bunu asla yapamayacaksınız.
We'll never make it lying here, that's for sure! - Are you ready?
Burada yatamayız.
It's a God-cursed slaver and you'll never make me go on board!
Kahrolası bir köle gemisi ve asla beni bindiremeyeceksiniz!
You'll never make it!
Asla başaramazsın!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]