Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ Y ] / You gonna cry

You gonna cry перевод на турецкий

454 параллельный перевод
You gonna cry?
Ağlayacak mısınız?
You gonna cry for the rest of your life?
Hayatın boyunca ağlayacak mısın?
Please, Gwynneth, if you gonna cry, I'm gonna have to move up in the front.
Lütfen. Ağlayacaksan ön koltuğa geçmek zorunda kalacağım.
Ooh, you gonna cry? Oh! Come on.
Oh, ağlayacak mısın?
- You gonna cry, Eben?
- Ağlayacak mısın, Eben?
You gonna cry now?
Ağlayacak mısın?
Why you gonna cry about it, Dexter?
Niye zırlıyorsun Dexter?
You gonna cry, Dad?
Ağlayacak mısın baba?
You gonna cry?
Ağlayacak mısın?
Are you gonna cry?
Ağlayacak mısın?
You look as if you're gonna cry.
Nerdeyse ağlayacak gibisin.
You're gonna make him cry.
Onu ağlatabilirsiniz.
Cry on as much as you like, I'm gonna fix you now.
İstediğin kadar zırla, seni adam edeceğim.
You go in there, they're gonna start to cry... and you're gonna start to cry, and everybody's gonna get so emotional.
İçeri gireceksin, ağlamaya başlayacaklar... ve sen de ağlayacaksın, herkes çok duygusallaşacak.
You can cry all over yourself, I'm gonna tell it to you anyway.
İstediğin kadar ağla ama ben yine de söyleyeceğim.
If you're gonna cry about it, go stand on a rock.
- Ağlayacaksan kayalığın oraya git.
She's gonna cry inside if you shoot it all out so you do your razor-blade fantasies and hold back.
Tamamen boşalırsan kız içten içe ağlayacak sen de jilet fantezilerini kurar ve kendini tutarsın.
Oh, yeah... and bring your girlfriend the dancer...'cause you're gonna need a shoulder to cry on.
Öyle mi..... Ve dansçı kız arkadaşınızı da getirin çünkü ağlayacak bir omza ihtiyacınız olacak.
You're gonna look at the floor... because you don't wanna see that fear in his eyes... when you jump up and grab his face and slam him to the floor... and make him scream and cry for his life.
Sen yere bakacaksın Çünkü onun gözlerinde ki nefreti görmek istemeyeceksin Onun üstüne atlayıp kafasını yere vurup bağırmasını seyretmek yerine
For a second there, I thought you were gonna cry yourself.
Birkaç saniyeliğine ağlayacağını zannettim.
What you gonna do, cry?
Ağlayacak mısın?
Promise you're not gonna scream and cry if I take that gag off?
Eğer ağzındaki çıkarırsam bağırıp çağırmayacağına söz ver.
Look, Johnny, this is gonna be a lot easier on you if you don't cry, OK?
Ölmeyeceksin. Bak, Johnny, eğer ağlamayı kesersen, bu senin için daha kolay olur, tamam mı?
If you mess with the king you're gonna cry, baby, cry
Krala bulaşırsan eğer, gözünden akar yaşlar
And if you mess with us, man you're gonna cry, baby, cry
Bize bulaşırsan koçum ağlarsın sen bilesin
You ain't gonna cry, are you?
Ağlayacak mısın yoksa?
This guy, this hockey player is the best skater I've been on the ice with. He gonna make you cry, he's so good.
Bu adam, bu hokey oyuncusu, buz üstünde beraber olduklarımın en iyisi Öyle iyi ki seni ağlatacak.
Reeves, if you start to cry, I'm gonna throw my drink at you.
Reeves, ağlamaya başlarsan, içkimi yüzüne fırlatırım.
Unless you take it, you're gonna make me cry.
Almazsan ağlarım ha.
But if I don't, you know, I ain't gonna be no drug dealer, you know... cry about it, come back and, you know... stick up gas stations or nothing like that, you know.
Ancak gidemesem de, uyuşturucu satıcısı olmayacağım... oturup ağlamayacağım, geri gelip de,... benzincide pompacı olmayacağım, bilirsiniz.
Cry as you may. Cry as you might. It's gonna be one hell of a wedding night.
Ağlayabilirken, ağla dilediğince muhteşem olacak bu düğün gecesinde.
You're gonna cry!
Ağlayacaksın!
Get outta here. You're gonna have more ta cry about than that cut on your head.
Buradan git yoksa kellen uçurulunca daha fazla ağlarsın.
You're gonna laugh, you're gonna cry.
Siz gülecek ve ağlayacaksınız.
Because, so help me, if you ever make Betty cry... I'm gonna break one bone for every tear.
Çünkü, yemin ederim ki, Eğer Betty'nin gözünden bir damla yaş akacak olursa, her bir damla için bir kemiğini kırarım.
- You're not gonna cry again, are you?
- Yine ağlamayacaksın değil mi?
For a second, I thought you were gonna cry.
bir saniye, senin ağlayacağını düşünmüştüm.
Everybody out! Now you're gonna cry, right?
Herkes dışarı! Şimdi ağlayacaksınız değil mi?
Please don't cry. I'm gonna take you back to your mama and papa.
Annenle babana geri götüreceğim seni.
Is gonna make you cry.
Seni ağlatacak.
You're gonna make him cry
Lütfen, nasıl olsa evleneceğiz.
Now you're gonna cry, right? See if I care. Go ahead, cry.
Şimdi ağlayacaksınız değil mi?
If you're gonna sit on a sidewalk and cry you have to expect people to stop to help. You shouldn't be rude.
Eğer bir kaldırımda oturup ağlayacaksan, insanların durup, yardım teklif etmelerini de beklemelisin ve bunu teklif ettiklerinde onlara kaba davranmamalısın.
See, you were gonna cry.
Gördün mü ağlayacaktın işte.
You're not gonna cry, are you?
Ağlamayacaksın, değil mi?
Why is it that every time you start talkin', you sound like you're gonna cry?
Neden ağzını her açtığında ağlayacak gibi oluyorsun?
You're never gonna make me cry Mr. Big Stuff, tell me
# Beni ağlatamayacaksın, Bay büyük şeyli.
If I tell Pacey how stressed I am, he's just gonna think that I'm this... -... pathetic, whiny cry-baby, you know?
Eğer Pacey'e ne kadar stresli olduğumu söylersem, benim zavallı mızmız bir bebek olduğumu düşünecek.
You're not gonna cry, are you, Raymond?
Ağlamayacaksın, değil mi Ray?
You're gonna make me cry.
- Ağlatacaksın beni.
You gonna cry now?
Şimdi de ağlayacak mısın?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]