You just don't understand перевод на турецкий
987 параллельный перевод
There is just one thing I don't understand - that you're covering for the same gang that left you in a tough spot.
Benim de senin orada seni terk edip kaçanları.. .. neden koruduğun hakkında bir fikrim yok!
- I just don't understand you.
- Seni hiç anlamıyorum. - Şimdi mi farkına vardın?
You just don't understand.
Hiç anlamıyorsun.
- You just don't understand, darling.
- Anlamıyorsun hayatım.
You just don't understand, do you?
Anlamıyorsunuz, değil mi?
Just tells you things, it don't matter to him if you understand or not.
Sana bir şeyler anlatıyor ama anlayıp anlamadığın onun umurunda bile değil.
Just a minute, you don't understand.
Bir dakika. Beni anlamadın.
You just don't understand me at all.
Beni yanlış anlıyorsun.
George, you... you just don't understand.
Hiç anlamıyorsun George.
I just don't understand you.
Seni anlayamıyorum.
- Were you on the stagecoach too? - We came along just after it was over. I don't understand.
- biz bitince geldik anlamıyorum
You just don't understand the simplest facts.
En basit şeyleri bile anlamıyorsun.
You just don't understand the Chelm type.
Chelm tipini anlamazsın sen.
I just don't understand you.
Seni anlamıyorum.
- Well, if you don't understand... I'm just sorry for you, that's all.
- Eğer bunu anlamıyorsan senin adına çok üzgünüm, hepsi bu.
You just don't understand how I feel, doctor
Nasıl hissettiğimi anlamıyorsunuz doktor.
I just don't understand you.
Sizi hiç anlamıyorum.
Don't you understand that I need you just as much as you need me?
Benim de sana en az o kadar ihtiyacım olduğunu anlamıyor musun?
Lucy, you just don't understand.
Lucy, anlamıyorsun.
I just don't understand you.
Seni hiç anlamıyorum.
- I just don't understand you.
- Hepsinden haberdarım Frank. - Seni hiç anlayamıyorum.
I just don't understand why you don't understand.
Anlamadığım şey, senin neden anlamadığın.
You know, I just don't understand.
Anlamıyorum.
You just don't understand.
Anlamıyorsun.
I JUST DON'T UNDERSTAND YOU. MR. COOPER, PLEASE DON'T BOTHER.
- Bay Cooper lütfen zahmet etmeyin.
Don't you understand that you make me feel like a Presbyterian... when you can't, for just a minute or two, forget that you're a Jew?
Bana kendini sürekli bir Presbiteryen gibi hisettirdiğini ve bir Yahudi olduğunu bir an unutmadığını anlamıyor musun?
You just don't understand us yet.
- Bizi henüz anlamıyorsun.
- Arnie, you just don't understand.
- Arnie, hiç bir şey anlamıyorsun.
I just hope that you understand our house don't always look like this.
Umarım evimizin her zaman böyle olmadığını anlarsınız.
I Just don't understand you.
Sizi anlamlyorum.
I understand, it was just big talk. Is that it? You like to play with fire, but you don't like to cook.
Yeni konuğumuza merhaba demeyecek misiniz, Bay Leeds?
I just don't understand, why do you need to lie to me?
Ben sadece anlayamıyorum, neden bana yalan söylemen gerekiyor.
You just don't understand, there's no trouble between us.
Anlamıyorsun, aramızda hiçbir sorun yoktu.
Since I'm just a stupid woman, I don't understand what you're saying.
Söylediklerinin tek kelimesinden bir şey anlamadım.
- I don't understand you. I just don't- - - I don't expect you to, George.
Şu anda, ünlü bir Hollywood sireninin kolları arasında hayatın tadını çıkarıyor.
Men see you and suddenly their wives just don't understand them.
Erkekler seni görüyor ve eşleri onların duygularına anlam veremiyor.
Honey, I just don't understand this part of you.
Sevgilim, senin bu yanını anlayamıyorum.
You just don't understand men!
Erkeklerin halinden anlamıyorsun!
Admit it, boy, you just don't understand women.
Kabul et oğlum, kadınları anlamıyorsun.
Steward, it seems we don't understand what you just told us.
Vekilharç, görünüşe göre ikimiz de ne söylemeye çalıştığınızı anlayamadık.
You boys just don't understand, do you?
Siz çocuklar anlamıyorsunuz, değil mi?
Now, just so we understand one another you make one move I don't like, and I'll kill you.
Birbirimizi anlamamız acısından hoşuma gitmeyen ilk hareketinizde sizi öldürürüm.
It's just lucky for you that people have a blind faith in what they don't understand.
Şansın var ki insanlar anlamadıkları şeylere körü körüne inanıyorlar.
You just don't want to understand, do you?
Hiç anlamak istemiyorsun, değil mi?
No, I just want a glass of water! Don't you understand that?
Hayır, bir bardak su istiyorum işte!
You just don't understand.
Tam olarak anlamadınız.
You just don't understand anything.
Hiç bir şey anlamıyorsun.
I know it's difficult for you to understand, love, but people just don't get married at your age.
Anlaman çok zor aşkım biliyorum ama insanlar sizin yaşınızda evlenmezler.
And why you gotta have so much action, I just don't understand it, anyway. You know what I mean?
Neden bu kadar çok kadınla birlikte oluyorsun, hiç anlamıyorum doğrusu.
You don't understand I just woke up in this car.
Bakın anlamıyorsunuz.
You just don't understand.
Hiçbir şey anlamıyorsun.
you just got home 17
you just don't get it 121
you just do it 28
you just wait 46
you just don't know it yet 34
you just let me know 45
you just left 30
you just can't help yourself 22
you just 938
you just don't 25
you just don't get it 121
you just do it 28
you just wait 46
you just don't know it yet 34
you just let me know 45
you just left 30
you just can't help yourself 22
you just 938
you just don't 25