You should ask her перевод на турецкий
220 параллельный перевод
You should ask her now.
Ona şimdi sorarsın o zaman.
You know, Coach, I think you should ask her out. Ask her out?
Biliyor musun Koç bence onu birlere davet etmelisin.
Maybe you should ask her.
Belki de ona sormalısın.
- Maybe you should ask her.
- Belki kendisine sormak istersin.
Maybe you should ask her sometime.
Belki bir ara ona sormalısın.
- You should ask her.
- Ona sormak zorundasın.
You should ask her out.
Ona çıkma teklif etmelisin.
Maybe you should ask her very nicely, with a little fucking respect.
Belki de ona kibarca sorabilirsin... birazcık saygı ile.
- You should ask her.
- Ona sormalısın.
She's not going out with anyone. You should ask her out.
Bana kimse ile çıkmadığını söylemişti, bence ona çıkma teklif etmelisin.
You should ask her... how these things are done nowadays.
O hâlde ona bu işlerin günümüzde nasıl yürüdüğünü sor.
Beatriz arms the system before she goes to sleep. So maybe you should ask her.
Sistemi uyumadan önce ayarlayan kişi Beatrice, ona sormanız gerekiyor.
- You should ask her out.
Ona çıkma teklif etmelisin.
You should ask her out, man.
Ona çıkma teklif etmelisin, dostum.
You should ask her, you know.
Ona sormalısın...
If you like her, you should ask her.
O'ndan hoşlanıyorsanız gidip sormalısınız.
You should ask her.
Olur mu? - Ona sormalısın.
I think you should ask her out. Take her to dinner.
Bence onu dışarı çıkarmalısın Onu akşam yemeğine götür.
Something you should ask her yourself. I will.
- Bunu ona kendin sormalısın.
If you ever need any help, you should ask her.
Yardıma ihtiyacın olursa ona gitmelisin.
- You should ask her out.
- Ona çıkma teklif etmelisin.
You should ask her.
Ona sormalısın.
If he should happen to ask about your family... the way people are interested in where other people come from... you might tell him who they were.
Eğer ailen hakkında soru soracak olursa ki insanlar her zaman başkalarının soyunu sopunu merak ederler ona kim olduğunuzu söyleyebilirsin.
That's why you should not refuse to give him the biggest thing... a true love of a wife!
Sırf onu mutlu etmek için her türlü özveriyi yaptın. Bundan dolayı en büyük mutluluğuna,... karısının aşkına gölge düşürme.
You should ask the two girls who lived with her.
Onunla birlikte yaşamış iki kıza sormalısın.
Christ, you should've heard her screaming.
İsa aşkına! Senaryoyu bilmiyor musun?
I think you should go over to Mrs. Gould... and ask her if she's seen Freddie, and etcetera.
Bence sen Bayan Gould'a gidip... Freddie'yi görmüş mü falan diye sormalısın.
I guess I'll ask her gynecologist. You know, maybe I should go to that career day. I hate to disappoint Kelly.
* iki serseri * * dünyayı görmeye çıkmış * * dünyada görülecek çok var * * bunlardan * * daha sonra * * aynı gökkuşağının sonunda * * bendin etrafında bekleyen * * arkadaşım huckleberry * * ay ışığı * * ve *
" But if your daughter should ask you a question about sex... discuss it with her in a calm, rational and nonthreatening manner.
Ama kızınız cinsellik hakkında size soru sorarsa onunla sakin, anlayışlı ve tehditkar olmayan bir tarzda tartışın.
Should I ask her to come to see you?
Ona seni görmesini rica edeyim mi?
If she should make tender of her love,'tis very possible he'll scorn it... for the man, as you know all, hath a contemptible spirit.
Eğer aşkını açığa vurursa, büyük bir olasılıkla Benedick onu küçümseyecektır, çünkü bildiğiniz gibi adam kendini beğenmişin teki.
You think I should go and ask her for hers?
Sence gidip ona sorayım mı?
Would you be insanely jealous if I should ask her to dance?
Kıskanmazsanız, Acaba onu dansa kaldırabilirmiyim?
I told her to keep the cotillion in case you should ask for it. Poor little maid. Fancy that.
- Zavallı küçüğüm, demek öyle.
So I wanted to ask you how I should propose to her
Bu yüzden ona nasıl teklif etmem gerektiğini sana sormak istedim.
All I ask you to understand is that... after the use that Bertha made of me... after all that her behaviour has since implied... it is impossible that you and I should meet.
Anlamanızı istediğim tek şey şu... Bertha beni istediği gibi kullandıktan sonra davranışlarının ima ettiği o şeylerden sonra sizinle görüşmem imkansız.
Maybe I should ask her out. You're fucking crazy.
Ona çıkma teklif edeceğim.
- You should ask her.
Ona kendin sormalısın
Maybe you should just ask her to leave.
Belki de ondan gitmesini istemelisin.
... but if you're in some kind of trouble and need my help, then you should ask now and not wait until it's too late and everything's all messed up, like you usually do.
Ama başın dertteyse ve yardımıma ihtiyacın varsa o zaman çok geç olmadan ve her zaman yaptığın gibi işleri berbat etmeden... -... yardım etmeme izin ver.
You should ask your always-better-prepared doppelgänger. - Eddie.
Belki bunu her zaman hazır olan dostun Eddie'ye sormalıyız.
Actually, the real reason that I'm here is because I thought I should tell you that I'm gonna call Pauline and ask her out.
İşin aslı, buraya gelmemin sebebi Pauline'i arayıp çıkma teklif edeceğimi sana söylemek.
Why did you call him? - You should have called her first Rohit, I Want to ask you something... and tell you something too
Rohit, sana bir şey sormalıyım ve bir şey söylemeliyim.
Anyway construction was done long ago so you should ask them to clean up the scraps.
Her neyse, olay çok önceden olmuştu. Eee, sen kırıntıları temizlemesini söyledin mi?
If you fancy a lady, you should at least talk to her, rather than come and ask me like this.
Bir bayanla ilgileniyorsanız eğer, gelip bana sormak yerine kendisiyle konuşmanız daha yerinde olurdu.
You should ask your wife about her boss, Walt.
Karına onun patronu hakkında sorular sormalısın, Walt.
- I think you should just take everything and toss it aside... and ask yourself, who do you love the most?
Her şeyi bir kenara bırakıp... kendine sormalısın : "En çok kimi seviyorum"?
Every single one of you, standing here right now, should ask himself a simple question :
Her biriniz tam burada duruyorsunuz, kendinize basit bir soru sormalısınız :
You think I should ask her out?
Sence ona çıkma teklif edeyim mi?
Do you know where her office is, or should I ask the receptionist?
Bürosunu biliyor musun resepsiyon görevlisine mi sorayım?
If she should appear to you, ask her about my mother.
Eğer size görünürse ona annemi sor.
you shouldn't smoke 23
you shouldn't have done that 152
you shouldn't 299
you should come 233
you should see a doctor 24
you shouldn't have 355
you should know better 74
you shouldn't have said that 26
you shouldn't say that 24
you shouldn't have bothered 22
you shouldn't have done that 152
you shouldn't 299
you should come 233
you should see a doctor 24
you shouldn't have 355
you should know better 74
you shouldn't have said that 26
you shouldn't say that 24
you shouldn't have bothered 22
you should be ashamed of yourself 149
you shouldn't be in here 36
you should know 399
you should have told me 157
you should 1132
you should try it 151
you shouldn't be here 384
you shouldn't have come here 76
you should go 736
you shouldn't have done it 43
you shouldn't be in here 36
you should know 399
you should have told me 157
you should 1132
you should try it 151
you shouldn't be here 384
you shouldn't have come here 76
you should go 736
you shouldn't have done it 43