You should be careful перевод на турецкий
514 параллельный перевод
You should be careful. It's ok.
Dikkat etmeli.
You should be careful!
Daha dikkatli olmalısın.
You should be careful
Dikkatli olmalısın.
You should be careful with those things.
Bu oyuncak değil.
You should be careful.
Dikkatli olmalιsιn.
You should be careful.
Hiç dikkat etmiyorsunuz.
You should be careful.
Dikkatli olmalısın.
I'm favoring you, and therefore you should be careful.
Seni severim, bu yüzden sözlerine dikkat etsen iyi olur.
I'm loosing all my reflexes, you should be careful. You're not leaving me with a lot of options.
Reflekslerim yavaşlamaya başladı, her an hata yapabilirim.
A delicate girl like you should be careful with the sun.
Senin gibi narin bir kız güneşte dikkatli olmalıdır.
Oh, all right, just think you should be careful.
- Ne mi yapabilirsin, gözünü dört aç...
You should be careful of these old wells, though. All it takes, is one false step, and you are finished!
Bunun gibi eski kuyulara dikkat et, yanlış bir adımda bitersin.
You should be careful...
Dikkatli olmalısın...
You should be careful, now.
Richie dikkatli olmalısın.
You should be careful
Çok dikkatli olmalısın!
You should be careful, my darling... You've had a tiring day.
Daha dikkatli olmalısın, şekerim yorucu bir gün geçirdin.
You should be careful too, because...
Sen de dikkatli olsan iyi olur çünkü...
You should've been more careful! What are we going to do now? Our grades were going to be based on that!
- Final notumuzu alacağımızdan dikkatli olmalısın!
You should be more careful in choosing your gentlemen friends.
Erkek arkadaşlarını seçerken daha dikkatli olmalısın.
- You should be more careful.
- Daha dikkatli olmalısın.
You'll give her some money but if you don't give her what she thinks she should have, be careful.
Ona vereceginiz parayi... begenmezse kendinizi sakinin.
I agree you should be more careful.
Daha dikkatli olmalısınız.
You should be very careful, Miss Francon.
Çok dikkatli olmalısınız, Bayan Francon.
You should be more careful, Jim.
Daha dikkatli olmalısın Jim.
You should be very careful, Valerie.
Çok dikkatli olmalısın Valerie.
You're older and you should be more careful!
Büyük olan sensin, kardeşlerine göz kulak olman gerek!
You know, he should be careful.
Bilirsin, O dikkatli olmalı.
You should be more careful.
Daha dikkatli olmalısın.
You should be more careful.
Daha dikkatli olun.
You're the one that should be careful, Hank.
Dikkat etmesi gereken kişi aslında sensin.
You should be very careful what you say to a nun.
Rahibelere ne söylediğine dikkat etmelisin.
You should be very careful in town.
Yani, şehirde kendine dikkat etmelisin.
- You should be particularly careful.
- Ozellikle dikkatli olmallsln.
- You should be more careful!
- Çok tedbirsizsiniz. - Benmi?
You should be more careful.
Çok dikkatli olmalısın.
I'm sorry, Harry, but you should be more careful.
Üzgünüm, Harry, ancak daha dikkatli olmalısın.
That I should be careful around you.
Yanımda siz varken dikkatli olmamı söyledi.
You should be more careful where you drop your drawers.
Donunu çıkardığın yere dikkat etmelisin.
But you should be very careful
Ama, dikkatli olmalısın.
But on the other hand, I should warn you... that you are a killer and you are wanted by the police in every state... and I recommend that you, uh, be careful.
Ama diğer taraftan, sizi uyarmalıyım ki... siz bir katilsiniz ve her eyalette polisçe aranıyorsunuz... ve, aaa, dikkatli olmanızı tavsiye ederim.
You should be more careful who you invite.
O zaman kimi davet ettiğinize daha dikkat etmelisiniz.
You should be more careful
Artık daha dikkatli olmalısın.
Oh, and Mister Marshall, you should be very careful.
Ve Bay Marshall dikkatli olsanız iyi olur.
If you feel like going in the ring again, maybe you should, but be careful.
Eğer kendini tekrar ringe çıkacak kadar iyi hissediyorsan ve oraya çıkarsan dikkatli ol.
You're a scientist, you should be more careful, huh?
Bilim adamısın, daha dikkatli olmalısın.
Be careful lest your dad knows about it. Dad should come out from solitary training soon. If I don't come to see you
eğer şimdi gelmeseydim... bir daha seni göremezdim!
I should be extremely careful, if I were you, but of course, through these advertisements, they'll know that you've betrayed them.
Sizin yerinizde olsam, kesinlikle çok dikkatli olurdum. Çünkü bu gazete ilanları sayesinde onlara ihanet ettiğinizi biliyor olmalılar.
Be careful, you should know that Albert Lay is not his real name.
Dikkat edin, şunu bilmelisiniz, gerçek ismi Albert Lay değil.
You should be more careful of what you say.
Sözlerine dikkat etsen iyi olur.
You really should be more careful.
Daha dikkatli olmalısın.
You and your boyfriend should be careful.
Sevgilinle dikkatli olmalısınız.
you shouldn't smoke 23
you shouldn't have done that 152
you shouldn't 299
you should come 233
you should see a doctor 24
you shouldn't have 355
you should know better 74
you shouldn't have said that 26
you shouldn't say that 24
you shouldn't have bothered 22
you shouldn't have done that 152
you shouldn't 299
you should come 233
you should see a doctor 24
you shouldn't have 355
you should know better 74
you shouldn't have said that 26
you shouldn't say that 24
you shouldn't have bothered 22
you should know 399
you should have told me 157
you shouldn't be in here 36
you should be ashamed of yourself 149
you should 1132
you should try it 151
you shouldn't be here 384
you shouldn't have come here 76
you should go 736
you shouldn't have done it 43
you should have told me 157
you shouldn't be in here 36
you should be ashamed of yourself 149
you should 1132
you should try it 151
you shouldn't be here 384
you shouldn't have come here 76
you should go 736
you shouldn't have done it 43