Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ Y ] / You talk to her

You talk to her перевод на турецкий

4,493 параллельный перевод
If you talk to her...
Onunla bir konuşsan?
You talk to her.
Onunla konuşursun.
- Did you talk to her?
- Kızla konuştun mu?
Did you talk to her?
Konuştun mu onunla?
Would you talk to her?
Onunla konuşur musun?
Perhaps if you were to talk to her.
Onunla konuşmayı bir denesen diyorum?
Oh, I thought you didn't want to talk about your mom anymore, and now you're bringing her up.
Oh, artık annenden bahsetmek istemediğini sanıyordum, ama şimdi lafı ona getiriyorsun.
You said you'd sue the department if your client was subjected to any additional harassment for Haley Tyler's murder, but we're not here to talk about her murder.
Müvekkilinizi Haley Tyler cinayetiyle ilgili taciz etmeye devam edersek bizi dava edeceğinizi söylemiştiniz. Buraya Haley'nin cinayeti yüzünden gelmedik.
You should have let me talk to her.
Onunla konuşmama izin vermelisin.
Can you let me talk to her?
Onunla konuşmama izin verir misiniz?
Ingredients are ingredients, but... if you go quiet and you just listen they start to talk back to you and they tell you what they need, and the whole becomes greater than the sum of the parts.
Malzemeler değişmez tamam da şöyle bir sessizleşip onları dinlerseniz size cevap vermeye başlarlar ve neye ihtiyaçları olduğunu söylerler ve tüm her şey parçaların birleşiminden daha görkemli bir hal alır.
And I want to talk all about it the minute you get back.
Geri döndüğünde her şeyi konuşmak isterim.
You can't talk to her from now.
Bundan sonra onunla konuşmazsın.
Are you sure that you don't want to talk to her?
Onunla konuşmak istemediğine emin misin?
I talk to her so much about you.
Bu yüzden ona durmadan babasından bahsediyorum.
I told her I'd talk to you first.
İlk seninle konuşacağımı söyledim.
You know what, I am so mad right now that I can't talk to her.
Bir şey diyeyim mi, o kadar sinirlendim ki onunla konuşamıyorum bile.
That's why... you should talk to me before you end up with more regrets.
Bu yüzden daha fazla pişman olmadan bana her şeyi anlat.
I'm gonna come pick you up, and I'm gonna take you to lunch and we could talk about everything.
Seni alıp öğle yemeğine götüreceğim... her şeyi konuşabiliriz.
You don't talk to her.
Onunla konuşma.
Talk to them about everything and.. I got you.
Her şeyi görüştüm arkandayım.
I wanted to talk to each of you because... I just wanna make sure you and your friends are okay.
Her birinizle konuşmak istedim çünkü sen ve arkadaşların iyi mi diye merak ettim.
You don't ever get to talk about wife, let alone look at her.
Asla ama asla eşim hakkında konuşma. O bir yana, sakın yüzüne bile bakma.
- And I-I'll talk to her. Well, your parents are never gonna respect me,'cause I didn't get a precious college education, like you did.
Ailen hiçbir zaman bana saygı duymayacak çünkü senin yaptığın gibi o değerli kolej eğitimini alamadım.
You that clown that's always trying to talk yourself out of every situation.
Her durumdan konuşarak sıyrılmaya çalışan bir soytarısın sen.
Pa, whenever I talk to Ma... - you start to move. - Sorry, sir.
Baba, Anne'yle her konuştuğumda kıpırdıyorsun.
You should talk to her father about that.
Bunu babasına da anlatmalısın.
- You should talk to her, Leo.
- Onunla konuşmalısın, Leo.
You know you can always talk to Dummo.
Biliyorsun, Domo'ya her şeyi anlatabilirsin.
Okay, well, you know that you can always come to me to talk, right?
Pekala, her zaman bana gelip, konuşabileceğini biliyorsun, değil mi?
Oh, just go talk to her, you pussy.
Gidip açılsana be korkak herif.
I'm not waking her up at 10 : 30 at night so she can talk to you.
Seninle konuşması için onu bu saatte uyandıramam.
What, are you going to talk to her or something?
- Neden?
You couldn't even talk to her, you're nothing without me.
Kızla konuşamıyordun bile. - Bensiz hiçsin.
Bro, I am literally begging you. Just go talk to her.
Sana yalavarıyorum, git konuş onunla.
If you're thinking about her, but you can't figure out how to talk about her, - it is not nothing!
Onu düşünüyorsan, ama hakkında nasıl konuşacağını çözemiyorsan "Hiç" değildir!
A man here says he's her boy friend, it seems he'll talk to you directly.
Burada o kızın sevgilisi olduğunu söyleyen bir adam var, Seninle direkt konuşmak istiyor.
You gonna talk to her this time?
Bu sefer konuşacak mısın kızla?
You should talk to her.
Onunla konuşmalısın.
Would you please just tell Dr. Cox that I need to talk to her?
Dr. Cox'a onunla konuşmam gerektiğini söyler misiniz, lütfen?
You come talk to her with me.
Konuşmaya benimle gel.
You never talk to her like that.
Ona hiç böyle davranmamıştın.
- I don't want to talk her. - Well, what do you want me to say?
- O kadınla konuşmak istemiyorum.
Yeah, I think you should take as many opportunities as possible to talk to them.
Evet, bence onlarla konuşabileceğin her fırsatı değerlendirmelisin.
You have to talk to her, Charlie.
Onunla konuşmalısın Charlie.
I-I will be fine. Just promise me you'll talk to her.
Onunla konuşacağına söz ver.
You can talk to her?
- Onunla konuşabilir misin?
You gonna let her talk to me like that?
Benimle bu şekilde konuşmasına izin mi vereceksin?
If you care for her, you will talk to me.
Ona değer veriyorsan benimle konuşmalısın.
EVERYTHING THAT WE TALK ABOUT IN HERE, THEY'RE JUST TOOLS TO HELP YOU GET THE LIFE THAT YOU WANT. BUT YOU HAVE TO BE WILLING TO DO THE HEAVY LIFTING.
Burada konuştuğumuz her şey dilediğin gibi bir hayat yaşaman için sana yardımcı olacak araçlar.
I told her what you look like, and she agreed to talk to you.
Tipinizi ona anlattım ve sizinle konuşmayı kabul etti.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]