You understand перевод на турецкий
71,934 параллельный перевод
Do you understand what I'm saying?
Demek istediğimi anladın mı?
You understand that, don't you, Sheriff?
Anlıyorsunuz, değil mi, Şerif?
And yet you understand the downside of disobeying me.
Ve bana itaat etmemenin kötü taraflarını biliyorsun.
You understand what you're asking me to do?
Benden ne istediğini anlıyorsun değil mi?
Do you understand?
Anlıyor musun?
You understand, right?
Anlıyorsun değil mi?
You understand me?
Beni anlıyor musun?
Okay, but you understand what you're agreeing to, right?
Tamam, neyi kabul ettiğini anladın değil mi?
I'm not quite sure you understand, mate.
Beni tam anlamadığını düşünüyorum dostum.
You understand.
Anlıyorsundur.
Because if you ask me if I have the quarterinch Allen wrench one... one more time, I am going to come down there and burn your giant viking junkyard of a store to the ground! Do you understand?
Çünkü bana yeniden alyan anahtarı var mı diye sorarsan oraya gelir o hurda deposu dükkanınızı başınıza yıkarım!
I'm not gonna let anything happen to you, you understand?
Sana birşey olmasına izin vermeyeceğim, anlıyor musun?
- You wouldn't understand.
- Anlayamazsın. - Neden?
I finally understand Gotham in a way I suspect you always have.
Nihayet Gotham'a senin baktığını düşündüğüm açından baktım.
Look, I can understand why they didn't want to tell me because they didn't grow up under the same roof that you did.
- Onlar seninle aynı çatı altında büyümedikleri için neden söylemek istemediklerini anlayabiliyorum.
Harry, you of all people should understand.
Harry, senin bunu herkesten iyi anlaman gerekir.
I thought you more than anyone would understand that.
- Bunu herkesten iyi anlarsın sanıyordum.
You know... you know what I understand?
- Neyi anlıyorum, biliyor musun?
I understand the real reason that you invited me on this team.
Beni bu takıma davet etmenin gerçek sebebini anlıyorum.
I understand that you... you want to keep me safe, and us getting engaged could change the future.
Beni korumak istediğini ve nişanlanmamızın geleceği değiştirebileceğini biliyorum.
We know, and we understand, which is why we allowed you to do that, but choices have consequences.
Biliyoruz ve anlıyoruz da zaten o yüzden bunu yapmana izin verdik ama her seçimin bir sonucu vardır.
I understand what you've been through.
Yaşadıklarını anlıyorum.
Maybe if you just listen and... and hear his reasons and try to see things from his point of view... maybe... maybe you'd understand why he didn't tell you... before now.
Belki sebeplerini dinlerseniz ve olaylara onun bakış açısından bakmaya çalışırsanız belki o zaman neden size daha önce söylemediğini anlarsınız.
Baby doll, it's just... you'll never understand what it means to be a father.
Bebeğim, baba olmanın ne demek olduğunu asla anlayamazsın.
You don't understand, big guy.
Anlamıyorsun büyük çocuk.
Yeah, you... you wouldn't even understand where I come from.
Siz benim nereden geldiğimi anlayamazsınız bile.
I understand the real reason that you invited me on this team.
Beni bu takıma davet etmenin gerçek sebebini anladım.
So I understand... if you don't trust me anymore, but... maybe you can find it in your heart to forgive me?
Artık bana güvenmezsen anlarım ama belki beni affedebilirsin?
You don't understand.
Anlamıyorsun.
But you wouldn't understand.
Ama sen bunu anlamazsın.
Yeah. And with you here, I understand... my purpose.
İşte buradasın ve sen buradayken amacımı anlıyorum.
I didn't have the heart to, but you wouldn't understand that, would you?
Yapabilecek cesaretim yoktu, ama sen bunu anlayamazsın değil mi?
When you were mucking about in my subconscious, did you ever take the time to understand Elena?
Bilinçaltımı kurcalarken, Elena'yı anlamak için uğraştın mı?
And even though I can't feel a damn thing for Elena, the more you try and push her out, the more I understand she's never going away.
Elena için hiç bir şey hissetmediğimi biliyorum, sen onu dışarı atmaya çalıştıkça, hiç bir yere gitmediğini daha iyi anlıyorum.
You do understand I meant the Civil War.
İç Savaştan bahsettiğimi anlıyorsunuz.
Because you will never understand what it feels like to be consumed with a constant hunger.
Çünkü sen hiç bitmeyen bir açlıkla başa çıkmak ne kadar zor anlayamazsın.
If you think you can continue to harbor secrets from me, you truly do not understand why they call me the devil.
Benden sır saklamaya devam edebileceğini sanıyorsan, bana neden iblis dediklerini anlamamışsın.
I need you to know that I understand.
Seni anladığımı bilmeni istiyorum.
I'm starting to understand what you see in her.
Onda ne gördüğünü anlamaya başlıyorum.
You don't understand!
Anlamıyorsunuz.
Look, I understand that you have been... Are the goddess of all creation.
Bütün varoluşun tanrıçası olduğu gayet iyi anlıyorum.
You'll understand soon enough.
Yakında sen de anlarsın.
No, you don't understand.
Hayır, anlamıyorsunuz.
I-I don't understand, Azrael's blade, it should've destroyed you, not sent you to Hell.
Azrail'in bıçağının seni cehenneme göndermesi değil, yok etmesi gerekiyordu.
And whilst I understand that you're not feeling... warmly disposed to me, I wonder, what's your disposition to this incredibly rare, unspeakably expensive, bottle of barrel proof Scotch?
Bu arada beni sıcak bir şekilde karşılama niyetinde değilsin ama oldukça eski, inanılmaz derecede nadir ve çok pahalı bir içkiye ne dersin?
Shut up. Look, I understand you're angry...
Kızgın olmanızı anlıyorum...
And you don't understand how this feels!
Nasıl bir his olduğunu anlayamazsın!
Oh, I think both you and I understand that this?
İkimizin de bunu anlayacağını sanmıştım.
See, I understand that whatever sad little scheme that you're brewing up, I'm already 10 steps ahead.
Benim bildiğim ne çeşit bir komplo ortaya koyarsan koy ben çoktan 10 adım önünde olacağım.
You have to understand, this isn't just a hellhound.
Bunun basit bir cehennem köpeği olmadığını bilmelisiniz.
You don't understand. We just actually stopped for gas.
Anlamıyorsun Biz sadece gaz için durduk.
you understand me 597
you understand nothing 32
you understand now 20
you understand what i'm saying 95
you understand that 354
you understand what i mean 25
you understand what that means 22
understand 2529
understanding 63
understand me 81
you understand nothing 32
you understand now 20
you understand what i'm saying 95
you understand that 354
you understand what i mean 25
you understand what that means 22
understand 2529
understanding 63
understand me 81
understandable 121
understand this 55
understand what i'm saying 17
understand what 84
understand it 16
understand that 33
understandably 51
you underestimate me 37
you up for it 48
you used to be 17
understand this 55
understand what i'm saying 17
understand what 84
understand it 16
understand that 33
understandably 51
you underestimate me 37
you up for it 48
you used to be 17
you up 89
you used me 124
you use it 22
you used to 27
you up there 28
you understood 24
you up for this 25
you uh 22
you used me 124
you use it 22
you used to 27
you up there 28
you understood 24
you up for this 25
you uh 22