Если честно перевод на турецкий

– Как я и говорил, я очень благодарен... Но, если честно, все считают крайне подозрительным то, что вы пропускаете тренировки.

Yani dediğim gibi buna minnettarım ama diğerleri çalışmalara gelmemenizi biraz şüpheli buluyorlar.

Министр, если честно, мне всё труднее оправдывать нашу уклончивость.

Bakan, dürüst olmak gerekirse, baştan savma mazeretimiz tükeniyor.

Если честно, у меня было такое ощущение, но вы правда думаете...

Açıkçası ben de böyle hissediyorum, ama cidden böyle mi düşünüyorsun yani...

Если честно, вы слишком прозрачны.

Gerçekten, apaçık belli ediyorsun.

Если честно, не понимаю, чем этот номер лучше.

Söylemem gerek ki, bu nasıl bir düzeltme.

Я не знаю, как играть в кости, но если честно, Госпожа Удача в последнее время улыбается мне.

Barbut nasıl oynanır bilmiyorum, ama bakın ne diyeceğim, geç kalsam da şans meleğinin benimle olduğunu hissediyorum.

Это важно для Монте, и, если честно, для меня тоже.

Bu Monte için önemli ve açıkçası benim için de öyle.

Если честно, не вижу.

Dürüst olmak gerekirse, hayır.

Ладно, если честно, я...

- Dürüst olmak gerekirse...

Я не дам вам закидать меня веточками и похоронить меня в дерьме, потому что я вас даже не знаю, и я не знаю, что вы со мной сделаете, когда я лягу в яму, если честно.

Beni bazı dalların arasına koymana bokun içine gömmmene izin vermeyeceğim çünkü seni gerçekten tanımıyorum ve deliğe girersem, bana ne yapacağını bilmiyorum, eğer sana dürüst olursam...

Если честно, я закончил много лет назад.

Aslında ben birkaç yıl önce bıkmıştım.

Если честно, так даже лучше.

Ama biraz rahatladım.

И вообще уже хочу отказаться, если честно.

Ben bile gitmemeyi düşünüyorum aslında.

- Если честно, ее трудно воспринимать всерьез.

Açıkçası onu ciddiye almak biraz zor.

Если честно, думаю, мы с твоим отцом не согласны в этом вопросе.

Doğrusunu söylemek gerekirse bence baban ve ben bu konuda farklı düşünüyoruz.

Ну, если честно, это больше для моей гордыни.

Benden çok senin gururun için sordum doğrusu boşver.

Если честно, Я думаю, ты уходишь как раз вовремя.

Doğrusu tam zamanında gidiyorsun.

Если честно, я так себя не чувствовал уже долгие годы.

- Ne zamandır birliktesiniz? - Yaklaşık 6 aydır. Dürüst olmak gerekirse uzun süredir böyle hissetmiyordum.

Если честно, то я не могу представить себе человека, который любит так же сильно, как я боготворю и обожаю "дженсен".

Dürüst olmak gerekirse Jensen'i sevdiğim kadar bir insanı sevebileceğimi sanmıyorum.

Если честно, я не хочу быть в этой команде дольше чем потребуется.

Açıkçası gerekmediği müddetçe bu tayfayla bile beraber olmak istemiyorum.

Если честно, я думаю, что Марго не заслуживает такой подруги.

Bana sorarsan, Margo gibi biri seni gerçekten hak etmiyor.

Знаете, мне говорили, что встречаться с кем-то из группы нехорошо, но, если честно, это на наш звук не влияет.

Biliyor musunuz bana gruptan biriyle sevgili olmanın kötü bir şey olduğunu söylemişlerdi ama doğrusu müziğimizi pek etkilediğini düşünmüyorum, sizce de öyle değil mi?

И он тоже, если честно.

Aslında o da değildir.

Нет, если честно, мы его не поддерживаем, но сегодня я испытал самое большое унижение в жизни!

Açıkcası hayır, ama bugün benim hayatımın en utandırıcı günüydü!

Если честно, я очень счастлива.

Hatta, çok mutluyum.

Если честно, мы терпели ради детей, которым было по сути все равно.

Dürüst olmak gerekirse, ilgilenilemeyen çocuklarımız için katlandık birbirimize.

И, если честно, я не очень довольна.

Açıkçası hiç mutlu olmadım.

Если честно, я хотела спросить, по-прежнему ли я нахожусь на хорошем счету в книжном клубе.

Aslında, hala kitap kulübü üyesi olarak hala bir itibar sahibi miyim diye düşünüyordum.

Нет, спасибо, если честно, я бы хотела остаться и немного поработать.

Yok, aslında burada kalıp biraz iş yapmak istiyorum.

Ой, если честно, я не читала книг с момента окончания колледжа.

Dürüstçe, üniversiteden beri bir kitap bile okumadım.

Если честно, мне кажется, я просто искала проблему.

Dürüst olmak gerekirse, ben bir problem arıyordum.

Если честно, там не намного хуже, чем в моем жилье на Западе.

Açıkçası bana burada, Batı tarafında ayarladığın yerden daha kötü değildi.

Но если честно, мне не нравилось что ты в этой ситуации.

Ama doğruyu söylemek gerekirse içinde olduğun durumdan hoşlanmamıştım.

Оно было обречено с самого начала, если честно.

Açıkçası en başından belliydi.

Если честно, мы делали основную ставку на эту идею. Но у нас еще есть отличная картофельная пушка.

Açıkçası bütün kaynaklarımızı bu işe yatırdık ama dehşet bir patates fırlatıcımız var.

- Да, но, если честно... я его всегда терпеть не мог. Вы же друзья? Я думал, вы уже давно знакомы?

İlişkiniz maziye dayanıyor sanıyordum.

Если честно, не очень.

- Açıkçası, hiç iyi değilim.

Тем более, что я даже не знаю, хочет ли она замуж. И если честно, в Швеции не так уж важно заключать брак.

Herneyse, daha evlenmek isteyip istemediğini bile bilmiyorum dürüst olmak gerekirse isveçte evlilik işleri çok önemli değil

Бриллианты ужасно маленькие, если честно.

doğruyu söylemek gerekirse bunlar biraz ufak gözüküyor.

И если мы хотим этой невероятной, взрывной, сексуальной, музыкальной, любовной связи, которую я вижу, если честно, тогда может быть то, что тебе сейчас стоит сделать - это изучить и объять свою свободу, и выяснить, чего ты в действительности хочешь.

Eğer bu inanılmaz, tutkulu, cinselliği paylaştığımız müzikal, aşk dolu ilişkiyi yaşayacaksak ki dürüst olmak gerekirse bunu açıkça görebiliyorum belki de şu an yapman gereken şey kendini keşfedip, özgürlüğünü kucaklayıp gerçekten ama gerçekten istediğin şeye karar vermen.

И если честно... мы даже не знаем, как ответить.

Doğrusunu söylemek gerekirse, buna ne diyeceğimizi bilmiyoruz.

И, если честно... Я устал слать молодых парней на верную смерть.

Açıkçası genç adamlarımı ölüme göndermekten yoruldum.

Если честно, у меня выдалась чернейшая полоса.

- Açıkçası zor bir dönemden geçiyorum.

Ну... если честно, я понятия не имею, где я.

Dürüst olmak gerekirse, şuan nerede olduğumu hiç bilmiyorum.

- Если честно, я думал, что этот шатёр стоит отдать Марджери.

Açıkçası.. .. bu çadırı Marjorie için düşünüyorum.

Если, честно это было опорой.

Açıkçası koltuk değneği vardı.

Нет, не сосал. Если уж совсем честно...

Hayır, hiç emmedim, ama tamamen dürüst olmam gerekirse...

И если говорить честно, то они не могут ничего от вас требовать.

Bu işin altından kalkabileceğine ihtimal vermediklerinin farkındalar zaten, tabii kendilerini kandırmıyorlarsa.

Но, если быть честной, в моей прежней жизни, было также много страха.

Ama dürüst olmak gerekirse eski yaşamımda oldukça korku vardı.

Если ваши отношения хоть на каплю серьёзные, ты должна быть честной.

Bak, bu ilişkinin herhangi bir dayanma ümidi varsa senin de dürüst olmandan geçer.

Но если ты тогда говорил честно, что мы все пред лицом войны, что мы должны как-то встречать её вместе.

Fakat eğer dediğini kastettiysen, yani hepimiz savaşla karşı karşıyaysak bu savaşa hep birlikte göğüs germek zorundayız.