Намного перевод на турецкий
9,017 параллельный перевод
Твоё сердце намного чище.
Kalbin çok daha saf Daha iyi bir I. daha adamsın.
Ты хочешь устроить еще один финансовый кризис как тот что был недавно, только намного хуже.
Başka bir finansal çöküş yaratmak istiyorsun tıpkı şimdi olan gibi ama daha kötüsünü.
Нет, их намного больше.
- Hayır, daha çok var.
То становится намного легче.
Adamım bu gerçekten ama gerçekten çok güzel hissettirir.
И правда. До того, как ты появилась, все было намного проще.
Gerçek şu ki sen ortaya çıkmadan önce işler daha kolaydı.
И если бы я был честен, было бы намного легче принять исключение из Айдиллуайлда.
Dürüst olmam gerekirse, Idyllwild beni attığı için birazda rahatladım.
Плюс, этот новый самолет может оставаться в воздухе намного дольше, чем старый.
Ayrıca bu uçak eskisinden daha çok havada kalabilir.
Всё намного сложнее.
O kadar basit değil.
Все намного серьезнее, чем я мог представить.
Bu şey hayal ettiğimden de daha büyük.
Намного быстрее, когда работаешь вдвоем.
İki kişi olunca daha hızlı oluyor.
Ну, думала, что намного безопаснее... чтобы он знал как с ним обращаться...
Eğitim almasının çok daha güvenli olacağını düşündüm.
Вы, наверное, знаете намного больше, чем я.
Muhtemelen benden çok daha fazlasını biliyorsundur.
О нем вы знаете намного больше, чем об остальных ребятах, которых мы находили.
Onu ve huylarını, yakaladığımız bir sürü insanınkinden fazla bilirsiniz.
Все намного серьезнее, чем я мог представить.
Bence bu şey hayal ettiğimden daha büyük.
Намного позже, чем прятались Повелители Времени.
Zaman Lordlarının saklandığı yerden çok uzaklaşacağız.
- Намного лучше выглядишь!
- Böyle çok daha iyi görünüyorsun!
Я пошла по цифровым хлебным крошкам, но из-за того, что "Шелковый путь" был закрыт, наемные убийцы и наркоторговцы стали прятаться намного лучше.
Dijital kırıntıları takip ediyorum, ama Silk Road baskını yüzünden online satıcılar ve kiralık katiller daha iyi gizlenmeye başladı.
Был бы я на его месте, и считал, сколько тебе отвалить денег, думаю, я бы понял, что пристрелить тебя намного дешевле, но это всего лишь я.
Çünkü bu sorun bende olsaydı kafamda hesap yapıyordum. Kafaya kurşun yemenin sana ödeme günü vermekten daha ucuz olduğunun farkına varıyordum. Ama ben benim.
- Намного ближе, мне мало просто дружбы.
Çok yakın. Yani arkadaştan öte.
Тебе не кажется, что без этих двоих тут намного приятнее?
Sence onlar burada değilken biraz daha zevkli değil mi?
Намного большее.
Çok daha fazlasına.
Простите, миледи, боюсь мои печальные мысли сегодня намного тяжелей.
Özür dilerim efendim. Sıkıntılı düşüncelerim fazla derinlerde dolaştı bugün.
У палача то же имя, тот же шрам, но прежний был намного тщедушнее.
Aynı isme sahip cezalandırıcının benzer bir yarası vardı ama daha ince yapılıydı.
Быть аналитиком намного круче.
Analist olmak çok daha havalı.
Намного больше, чем должен.
Haddinden fazla hem de.
Ей уже намного лучше.
Şu an çok daha iyi.
Но вот что намного важнее.
Ama en önemli olan seydir.
У вас там намного веселее, чем у нас тут.
Merkez daha eğlenceli gibi duruyor.
Жизнь намного проще, когда ничего не чувствуешь. Какой план, сучонок?
Uyuşmuş olduğunda hayat daha kolay.
Он соображает чуть медленнее меня, но не намного.
Benden biraz yavaş ama çok da değil.
Было бы намного проще, сосредоточить внимание, когда нужно.
Sadece ihtiyacım olduğu zaman dikkatimi vermek çok kolay olurdu.
Джуд, у меня все было намного хуже.
Jude, ben onları daha kötü durumlara soktum.
Они.. намного хуже.
Onlar daha da kötüsü.
Намного больше.
- Gibisi fazla.
Она знает намного больше, чем говорит
Bize söylediğinden çok daha fazla şey biliyor.
Твой отец понимал, что защищать своих агентов намного важнее, чем выставлять их напоказ.
Baban kaynaklarını korumanın, onlarla hava atmaktan daha önemli olduğunu anlamıştı.
Я намного лучше себя контролирую.
Artık çok daha kontrollüyüm.
Но я надеюсь, что освободив несколько мест, я смогу спасти намного, намного больше.
Ama birkaç kişiyi işinden ederek çok daha fazlasını kurtarmaya çalışıyorum.
После того, как Кевин вышел из реабилитационного, они урезали его пособие, намного и он был в ярости.
- Kevin rehabilitasyondan çıktıktan sonra harçlığını azalttılar. Bayağı bir azalttılar ve o da öfkeden kudurdu.
Кристиан был намного старше, так что мы никогда не были сильно близки, но Грант... он был моим лучшим другом.
Christian bizden çok daha büyüktü. O yüzden pek onunla takılmadık. Ama Grant benim en iyi arkadaşımdı.
И да, они были ужасными людьми, но ты намного хуже.
Evet korkunç insanlardı ama sen çok daha kötüsün.
Быть намного легче, если бы всё не светилось, как на ярмарке.
Fuar yeri gibi aydınlatılmış olmasa çok daha kolay olurdu.
Было намного больше крови и я никогда не брал во внимание запах.
Düşündüğümden fazla kan var ve kokusu aklıma hiç gelmemişti.
Это расследование намного больше, чем мои отношения с президентом.
Bu soruşturma benim Başkanla ilişkimden çok daha büyük bir şey.
Тогда в мире было бы на двух одиноких людей больше, но и намного... меньше страданий... Меньше головной боли для многих, очень многих.
Bu dünyada iki yalnız insan daha demek olurdu ama aynı zamanda başkaları için daha az acı ve daha az kalp ağrısı anlamına da gelirdi.
С ними будет намного легче преодолевать препятствия.
Zor yerlerde seni içeri ve disari almak için elverislidirler.
Завтра всё может быть намного хуже.
Yarın daha kötü olabilir.
А теперь... намного легче ненавидеть Тёмного, чем его любить.
Karanlık Olan'dan nefret etmek, onu sevmekten çok daha kolay.
Кендалл с таким разложением трудно сказать точно, но парень, вероятно, умер в прошлый вторник не намного позже, как его выпустили под залог, как сказал Тао причина смерти... выстрел в голову пуля ещё в черепе мы не нашли гильзы, сэр
Evet, Kendall. Çürüme kesin konuşmayı zorlaştırıyor ama muhtemelen geçen salı ölmüş. Komiser Tao'nun kefaletini ödediğini söylediği saatten kısa bir süre sonra.
Намного лучше.
Böyle çok daha iyi.
Будет намного приятнее, если вы встанете на колени.
Hayır.