Скажу вам перевод на турецкий

И если нас поймают я скажу вам наркотики и похитил меня. Круто?

Ve yakalanırsak beni uyuşturup kaçırdığını söylerim, tamam mı?

И я скажу вам, у меня были трудное время эти вставки.

Şunu söyleyeyim, onları sokmak bayağı zor.

О, нет, я скажу вам, что это шутка!

Hayır, sana fıkra nasıl olur göstereyim.

Сверните налево на Ран Драйв. Но я скажу вам, чего делать нельзя.

Ne yapıp ne yapmayacağınızı söyleyeceğim

Я скажу Вам, что я хочу знать.

Size ne öğrenmek istediğimi söyleyeyim.

Если мне будет нужно что-то, я скажу вам.

Bir şeye ihtiyacım olursa size haber veririm.

А если я скажу вам то, чего не сказала следователям тридцать лет назад?

Ya size 30 yıl önce müfettişlere söylemediğim bir şey söylersem?

Скажу вам, кому нужна природа, когда вы, дамы, являетесь глотком свежего воздуха?

Sizin gibi tazecik hanımlar varken, kim dışarı çıkmak ister ki?

Я скажу вам, что я знаю.

Sana ne bildiğimi söyleyeceğim.

Если я скажу вам правду, я должен принимать таблетки?

Eğer sana gerçeği söylersem, bu ilaçları almak zorunda mıyım?

Мне уже все равно, если я скажу вам.

Sana söylesem ne yazar.

Я скажу вам, где вы ее найдете, где вы, чертовы идиоты, должны искать.

Size nerede bulacağınızı söyleyeyim. Son derecede aptallık edip, oraya bakmadınız.

Я скажу вам кое-что, мисс Марпл, вы разочаровали меня.

Biliyor musun, Matmazel Marple, beni hayal kirikligina ugratiyorsun.

Когда-нибудь я скажу вам, кто она.

Bir gün kim olduğunu söylerim.

Я скажу вам одну вещь.

- Dinleyin beni.

Я скажу вам о Хансе Олавсене...

Sana Hans Olavsen'den bahsedebilirim...

Но послушайте, девушки, скажу вам по секрету.

* Hanımlar, dinleyin beni, aramızda kalmak şartıyla *

Мы вводим смены на режиссирование теперь? Я скажу вам что.

Artık sırayla mı yönetmenlik yapacağız?

Сейчас я скажу вам нечто неприятное.

Şimdi size acı gerçekleri söyleyeceğim.

Теперь я скажу вам, что я говорю каждому конгрессмену сидящему на вашем месте.

Şimdi size, oturduğunuz yerde oturan her milletvekiline söylediğim şeyi söyleyeceğim.

Я скажу вам его настоящее имя.

Size gerçek adını söyleyeceğim.

Я скажу вам, где искать запись, ладно?

Kasedi nerede bulacağınızı söyledim sana.

А я скажу вам то же, что сказал этому человеку.

Bende sana, o adama söylediğim şeyi söyleyeceğim.

- Я вот что вам скажу.

- Bak ne diyeceğim.

Ну, тогда я скажу им и говорю вам... что я был со своей бабушкой.

Onlara söylemek istediğim şey ve şimdi size de söylüyorum... -... ben anneannemleydim.

Я вам скажу, почему я хороший солдат.

Size neden iyi bir asker olduğumu söyleyeyim.

Вот что я вам скажу.

Bakın, ne diyeceğim.

Ладно, я вам скажу так — вы пришли куда надо.

Doğru yere geldiğinizi söylemeliyim. - Öyle mi?

Тяжкое нынче время, скажу я вам.

Çok çetin zamanlardan geçiyoruz o kadarını söyleyeyim.

Отвезете меня туда, куда я вам скажу.

Geri dönmek istiyorum, tamam mı?

Делайте всё, что я вам скажу. Очень медленно.

Sana yardım edeceğim, bana yardımcı ol olur mu?

- Понадобится время, чтобы их обработать, но я вам сразу скажу - их мало. Может, что-то ударило зонд?

Sondaya bir şey mi çarptı?

Хотя, скажу я вам...

Sana diyorum ama...

Как бы вам понравилось... если я скажу, что думаю вернуться в политику?

Sana desem ki siyasete dönmek istiyorum ne derdin?

Но вот что я вам скажу : эти ребята не сидели в польской тюрьме.

Ama şunu söylemeliyim ki, bunu söyleyenler bir Polonya hapishanesi görmeyenlerdir.

Надо было не совать свой нос во всё это, скажу я вам.

Bana soracak olursan bunlardan uzak duracaktık.

Вот что я вам скажу.

Ama ne diyeceğim bak.

Если хотите, я вам скажу где они живут.

İsterseniz nerede yaşadıklarını size söyleyebilirim.

Он вам передаёт,.. То что я скажу.

Bunu size söylemek istemişti elbette ben de katılıyorum buna.

Я вам вот что скажу, мистер Проктор. Я не буду учить вас резать коров а вы не учите меня, как поддерживать порядок в городе.

Bir şey diyeyim size Bay Proctor ben size bir ineğin boğazının nasıl kesildiğini söylemeyeyim siz de bana bu kasabada nasıl polislik yapacağımı.

Это поразительно, скажу я вам.

Bu benim için rezil bir durum. Bu doğru.

Я скажу вам.

Anlatacağım.

Я скажу только вам всем, ок?

Hepinize birlikte söyleyeceğim.

Так, если хотите жить, послушайте, что я вам скажу.

Nefes almaya devam etmek istiyorsanız, dediklerimi yapsanız iyi olur.

Я вам скажу, кто Я.

Tam olarak kim olduğumu söyleyeceğim.

Нет, я вам не скажу.

Yok olmaz. Bunu sana söylemem.

Вот, что я вам скажу... президент хочет изменить законопроект.

Sana söylüyorum... başkan tasarıyı değiştirmek istiyor.

Я вам не скажу, так что мы зря теряем время.

Sana söylemeyeceğim yani bu zaman kaybı.

Дайте мне грант и я вам скажу.

- Ödeneği ver ve söyleyeyim.

Нет. Но я вам скажу, что сделаю. Для вас обоих.

Olmaz, sana ikiniz için de ne yapacağımı söyleyeyim ama.

Мисс, я федеральный маршал, и предлагаю вам один раз... делайте как я скажу, и я закрою глаза, на угон машины.

Bayan, federal şerifim ve bir kereye mahsus bir teklif sunacağım. Söylediğimi yaparsanız, senle arkadaşının arabamı çalmasını mazur göreceğim.