Это дар божий перевод на турецкий

Это дар божий. Любите его как брата.

- Ona yeni kardeşiniz gibi davranın.

Это дар божий.

Bu bir lütuf.

Мой сын Гарри - это дар божий.

Oğlum, Gary, Tanrı'nın gerçek bir hediyesi.

Ты делаешь людей красивыми... рядом с тобой. Это дар Божий.

İnsanlar kendilerini seninle karşılaştırdığı zaman ne kadar güzel olduklarını düşünüyor.

Знаете, я всегда думал, что мои способности это дар божий.

Gücümün, Tanrı'nın bir hikmeti olduğunu sanırdım.

Я думал это дар Божий.

Tanrı'nın bir hediyesi sandım.

Все проблемы в мире - это дар Божий, Тара.

Tüm bunlar, dünyadaki tüm sorunlar bir nimet, Tara.

Это дар Божий.

Tanrının bize bir lütfu bu.

Пейте. Это дар Божий.

Bu bir lütuf.

Умение разобрать почерк Джейка - это дар Божий.

Jake'in el yazısını okuyabilmek bir lütuf.

Это дар божий.

Büyük yetenek.

Мои видения? Это дар Божий? Или мои способности идут от какого-то зла и опухоль - это мое наказание?

Görülerim Tanrı vergisi mi yoksa yeteneklerim kötü bir yerden geliyor da tümör bana verilen ceza mı oluyor?

Я бы сказал, это дар Божий, но тогда будет слишком много чести парню сверху.

Bence bu Tanrı'nın bir armağanı. Ama öyle dersek yukarıdakini fazla yüceltmiş oluruz.

Дамы, это дар божий!

Hanımlar, bu Tanrı'nın bahşettiği bir mucize.

Это божий дар. И мы не должны его оскорблять ".

Bu bize Tanrının bir hediyesi ve bunu asla alçaltma. "

- Это - дар Божий!

- O Tanrı'dan bir armağan!

Ну, разве это не дар божий?

İyi, eğer o, Tanrı'nın kokpite hediyesi değilse.

Снегопад - это просто дар божий.

Bir kar fırtınası insana Tanrının lütfu gibi gelir. Gardiyanlara atmayın!

Я думаю, что сексуальность это Божий дар.

Çünkü bence cinsellik Tanrı tarafından verilmiş bir hediyedir.

Это просто где-то внутри меня, как дар божий.

Aleti elime aldığım andan itibaren inanılmazdım.

Это потому что я Божий дар женщинам.

Çünkü ben kadınlar için Tanrı'nın bir lütfuyum.

Тебе это не составит труда. У тебя просто Божий дар сочинять истории.

Problem olmaz sanırım, hikaye uydurmak sende Tanrı vergisi bir yetenek.

Быть забавным - это божий дар

Komik olmak ilahi bir hediyedir.

Это - дар божий.

Bu yetenektir.

Смотри, вокруг все вот, нервничать, трепыхаться, и единственное, что как-то разгоняет эту беспросветность, - это любовь, божий дар людям.

Çevrene bir bak : Savaş, endişeler, sorunlar... Geceyi tek bir şey aydınlatır :

Это был божий дар, пока его не отобрали.

Bu, Tanrının armağanı gibiydi. Bunu benden alana kadar.

Иногда это просто дар блядь божий.

Bu bazen lanet bir lütuf olabiliyor.

Но когда любовь и долг - одно и то же, тогда это Божий дар.

O da benim görevimdi. Ama âşk ve görev, aynı bedende birleşirse işte o zaman Tanrı sizinle olur.

Ребенок это самы драгоценный божий дар.

Bebekler, Tanrı'nın en değerli armağanlarıdır.

Для нас это неловкая и трудная ситуация, а для них - Божий дар, о котором они мечтали всю жизнь.

Bu acayip tuhaf durumun sonucunda birisi Tanrının aziz hikmetine uğrayacak.

Любовь - это не чувство, а дар божий.

Aşk bir duygu değil bir beceridir.

Я вернул ей деньги обратно, она думает, что это божий дар человечеству.

Her türlü iddiasına varım ki, kendini Tanrı'nın insanlığa hediyesi olarak görüyordur.

Это божий дар.

Allah vergisi.

Это божий дар.

Ne lütuf ama.

Нет, для нас это Божий дар, Эдвард.

Artık kutsandık, Edward.

Моя мать считает, что величайший дар божий... для человечества - это свобода выбора.

Annem Tanrı'nın en büyük hediyesine inanmaktadır.. Bu insanların seçim özgürlüğüdür.

Я помню, что он сказал мне однажды... Величайший дар Божий - это право выбора.

Hatırlıyorum Bir keresinde bana anlattı Tanrı'nın en büyük hediyesi seçme gücüdür.

С той секунды, как ребенок зачат, ребенок - это жизнь, дар божий... И аборт - это плохо...

Rahme düştüğü andan itibaren bebeğin bir can Tanrı'dan bir hediye olduğunu ve kürtajın yanlış olduğunu öğretti.

Это величайший божий дар.

Tanrının en mükemmel hediyesi.

Курица - это дар Божий.

Ne kadar harika bir nimet

Это божий дар.

Bu tanrının bir hediyesi.

Это просто дар божий.

Araba hediye vermeye devam ediyor.

Когда они предложили, я подумал, что это просто дар Божий.

Bu teklif yapılınca bana, Tanrı'nın bir hediyesi olarak gördüm bunu.

Она сказала, что твоя казнь это божий дар.

İnfazının Tanrı'nın bir lütfu olduğunu söyledi.

Сверстник в этом месте, который а ) не женщина и б ) не лживая, сумасшедшая, ленивая наркозависимая женщина — это просто дар божий.

Burada kadın olmayan birinin çağdaş olması ve hırsız, deli, yalancı, katil, uyuşturucu bağımlısı kadın olması Tanrı vergisi bir şey.

Смотрите все, это ж наш божий дар Личфилду.

Bakın millet, bu Tanrı'nın Litchfield'e hediyesi.

Это как божий дар.

- Bilemiyorum. - Bu, sana tanrıların bir hediyesi.

Это скорее дар Божий.

- Daha çok Tanrı vergisi bir yetenek.

Я бы сказал, что это Божий дар, но небесный старикан не очень-то старался.

Bence bu Tanrı'nın bir armağanı. Ama öyle dersek yukarıdakini fazla yüceltmiş oluruz.

Ты думаешь это божий дар или рыбий?

Allah'ın hediyesi mi yoksa balık mı?

Она сказала, что её силы это Божий дар.

Güçlerinin Allah vergisi olduğunu söyledi.