Ama o zamana kadar перевод на английский
506 параллельный перевод
Ama o zamana kadar, herhangi bir açıklama yapmam doğru olmaz.
But till we do, one way or other I've no right to make a statement.
Masaya başka bir krupiye gelmişti ama o zamana kadar 11 bin frank kazanmıştı.
A new croupier took the wheel... but by then, she'd won 11,000 francs.
Ţu ana güçsüz ama o zamana kadar toparlar.
He's weak, but he'll be strong enough by then.
Ama o zamana kadar ortaya çıkmazsa haberi gazetelere bildireceğiz. - Sonra izleyin neler olacak!
But if he hasn't checked in by then, we'll give it to the papers and then watch the fireworks.
Ama o zamana kadar, çoktan...
Only by that time, I'll...
- Kar yağacak ama o zamana kadar dönmüş oluruz.
It'll snow later on, but we'll be back before that.
Ama o zamana kadar asker gibi davranacaksın
But until then, you'll act like soldiers.
Ama o zamana kadar kendi senaryomu oluşturmaya başlamıştım.
However, by then... I'd started concocting a little plot of my own.
Ama o zamana kadar Leo çoktan çıkmış olacak. Hikayenin sıcaklığından eser kalmayacak.
Only by that time, buddies, Leo will be out... and the story is finished...
Polisin numarayı bildiğinden eminim. Er ya da geç ailesine de söyleyeceklerdir. Ama o zamana kadar...
I'm sure the police know the number... and they'll tell her parents sooner or later... but until then...
Ama o zamana kadar, anlaşmamız bizim nehrin kendimize ait tarafında kalmamız, onların da kendi taraflarında kalmaları!
But until then, the agreement is... we stay on our side of the river and they stay on theirs!
Ama o zamana kadar ismini duymak istemiyorum.
I'LL BE WAITING FOR YOU. BUT UNTIL YOU'RE SURE, REALLY SURE,
Ama o zamana kadar sana şunu armağan edeyim.
Meantime, let me pin this one on you.
Ama o zamana kadar siz savaşınızı kaybetmiş olacaksınız.
But by that time you will have lost your war.
Aklanıncaya kadar niyetim yok ama o zamana kadar kendine dürüst bir hayat kurman gerekir.
I don't intend to until I'm cleared, but until then you got to work out some kind of decent life for yourself.
Ama o zamana kadar...
But until then...
Ama o zamana kadar beni rahat bırak.
Okay... but until then don't bother me.
Ama o zamana kadar endişeleneceği bir şeyler olmamalı.
But till then she should have no worries
Bu, soruşturmada ortaya çıkacaktır ama o zamana kadar, olaya karışan herkesin ruhsatına el koyulacak.
That will come out in the investigation, but until then, everybody involved will not be issued licences.
Ama o zamana kadar,
But until then,
Zamanla Earl olacaksın ama o zamana kadar Lord Fauntleroysun
And in time, you will be the Earl of Dorincourt. But until then, you're Lord Fauntleroy.
Ama o zamana kadar toparlayamam.
But I can't scrape it together by then.
Ama o zamana kadar baş ağrım geçer.
But my headache should be gone by then.
Ama o zamana kadar, kendimi kaptırıp, kuru ve paslı boğaza karşı... verdiğim savaşta, elimden gelenin en iyisini yapmaya devam edeceğim.
In the meanwhile, I will continue to indulge myself, and I will continue doing my best... in the good fight against dry rot and rust.
Belki. Ama o zamana kadar..... adını duymak istemiyorum.
Maybe... but until that happens...
Ama o zamana kadar Curtis, ona yeterince bilgi vermişti.
But by that time, Curtis had already given him enough information.
Ama o zamana kadar, bu dağınıklığı temizleyin.
But for now, clean up this mess!
Belki herkesten sorun olmayacağına dair bir not alırsan, düşünebiliriz ama o zamana kadar, defol git seni elit dernek pisliği.
Maybe if you got a note from each of these people... saying that it was all right, then we'd reconsider... but until that day, take a hike... you elitist fraternity scumbag.
Yarın antlaşma imzalandıktan sonra istediğinizi yapabilirsiniz ama o zamana kadar kurallarımızı takip etmenizi isteyeceğim.
You can do anything you want after the treaty is signed tomorrow, but until then, I want you to follow our rules.
Evet, ama o zamana kadar her şeyin farkına varmışlardı.
Yes, but they'd been found out.
- Ama o zamana kadar istediğini almıştın.
- By that time you had what you wanted.
Polise haber verdikten sonra,..... binanın altını üstüne getirip bu adamı bulabilirsin..... ama o zamana kadar, planı aksatma!
After we call the police, you can tear the building apart looking for this man but until then, do not alter the plan!
Ama o zamana kadar ben ne dersem onu yapacaksın.
But until then you do as I tell you.
Ama o zamana kadar içelim.
But until then, let's get stinko.
Evet ama o zamana kadar şunu kısıkta tut çünkü benim kafamı şişiriyorsun.
Yeah, well, until then keep it down, because you're blowing my head off.
Gelecek hafta buluşacağımızı biliyorum. Ama o zamana kadar bekleyemem.
I know that we have our date next week... but I can't make it then.
Ama o zamana kadar harekete geçmeyecek olursanız, çok geç olabilir.
But if you don't act until then, it may be too late.
Ama o zamana kadar sevmeyeceksin, öyle mi, tatlım?
But just not until then, huh, baby?
Ama o zamana kadar çok rahattım, bilmiyorum çok kişi var mıdır benim gibi.
Suppose I say the United States is invading South Vietnam, as it was?
Bu zamana kadar bahsetmemiştim o yüzden anlamayabilirsin ama ben muhtaç bir kız değilim.
I've never mentioned it until now so you may not understand. But...
Ağzınızdan yel alsın ama zaten o zamana kadar Durand yakalanır.
You're too kind. But Durand will be caught by then.
O zamana kadar hi kimse bu hazineyi görmemiş ama prenses orada olduğunu biliyormuş.
Now, no one had ever seen this treasure of course, but the princes knew that it was there.
Bak Nick, sana daha önce o kadar şey getirdim ama bu zamana kadar hiç isim sormadın.
Nick, I've brought you stuff before and you never asked for any name on it.
Ama o zamana dek, Bay Boot bugüne kadar sahip olduğunuz en iyi gazeteciniz olacağım.
But until then, Mr. Boot, you'll get yourself the best newspaperman you ever had.
O zamana kadar onu çıkarırız ama, değil mi?
But we'll have him out before then.
Ama seni uyarıyorum ; o zamana kadar evlenmiş olabilirim.
But I warn you, until there, already be married.
Ama o zamana kadar iş işten geçmiş olur
Take a special detachment and have all officers of the 4th Division arrested and placed in custody
Ama en azından o zamana kadar güvendeyiz. İleri!
But at least we should be safe enough to run.
O zamana kadar biraz tuhaf olacak ama...
It's gonna be kind of weird till then, but....
Evet, ama, o zamana kadar bizimlesin, tamam mı?
Yes, well, until then, you're with us, okay?
O zamana kadar bekleyeceğim. Ama bir dakika bile fazla değil.
I'll wait till then, but not a minute longer.
ama oldu 35
ama öldü 33
ama orada 22
ama o 292
ama olsun 39
ama onu seviyorum 24
ama ona 20
ama olmaz 38
ama onlar 41
ama onun 17
ama öldü 33
ama orada 22
ama o 292
ama olsun 39
ama onu seviyorum 24
ama ona 20
ama olmaz 38
ama onlar 41
ama onun 17
ama olmuyor 24
ama olabilir 19
ama olamaz 19
ama öyle 102
ama o zaman 25
ama önce 166
ama o benim 18
ama olacak 26
ama olmadı 51
ama önemli değil 67
ama olabilir 19
ama olamaz 19
ama öyle 102
ama o zaman 25
ama önce 166
ama o benim 18
ama olacak 26
ama olmadı 51
ama önemli değil 67