Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ A ] / Anladın değil mi

Anladın değil mi перевод на английский

812 параллельный перевод
Anladın değil mi?
Got it? Have you got it?
Anladın değil mi, gemi yanaştıktan bir saat sonra.
You understand, about an hour after we dock.
Her şeyi anladın değil mi?
You've got it all figured out, haven't you?
Şimdi anladın değil mi?
It's easy to understand now, isn't it?
Bu işin mutlaka yapılması gerek, anladın değil mi?
You can see that it's got to be done, can't you?
Anladın değil mi?
Understand?
Yine tıpkı Ely Jacobson ile birbirimize girip de çenesini iki yerinden kırdığımda tellerle tutturdukları seferki gibi, anladın değil mi.
Like when I tangled with Ely Jacobson and broke his jaw in two places and they had to tie it up with wires, you understood.
Anladın değil mi delikanlı?
Now, you understand, don't you, boy?
Küçük bir banka. Anladın değil mi?
One little bank. lt's clear, the meaning?
Anladın değil mi?
You understand, don't you?
Hangisinden bahsettiğimi anladın değil mi?
You know the one I'm talking about?
Anladın değil mi?
You can tell, huh?
"Bugün" diyerek ne kastettiğimi anladın değil mi?
You know what I mean, "today"?
Şeye yakın bir mahallede yaşıyoruz anladın değil mi? !
We live in a neighbourhood close to... you understand me...
Hadi Onbirler'i anladık, ama sen Britanyalısın değil mi?
Understandable for Elevens, but you're Britannian, aren't you?
Anladığım kadarıyla, fabrikamıza hasta olduğunuzu bildirip... Berlin'de, imkanlarınızın çok ötesinde... eğlencelere dalmışsınız, değil mi?
I understood you to say that you reported to our plant ill... and you're here in Berlin indulging in diversions... which are very much beyond your means?
Maksadımızı anladınız değil mi?
You understand, then, our purpose?
Numara yaptığımı anladın, değil mi?
You caught on, didn't you?
- Evet, Anladın, değil mi?
- Yeah, you see, don't you?
İyice anladın, değil mi, Alvin 60 gün sonra paramı getirmezsen tüm bunları kaybedersin ve araziyi de alamazsın.
You understand now, don't you, Alvin? If I don't get my money afore the 60 days, you lose the whole caboodle and you don't get the land.
- Nedenini anladınız değil mi?
- You understand that, of course?
Ne demek istediğimi anladığını sanmıyorum, öyle değil mi?
I don't suppose you understand what I mean, do you?
Anladın, değil mi?
You understand, don't you?
Söylenmek isteneni anladın, değil mi?
But you read between the lines, didn't you?
Lacey'in evinde ben ve Doc'olduğunu anladın, değil mi?
You knew me and Doc was at Lacey's place, didn't you?
Anladın, değil mi?
You got her, didn't you?
Anladınız, değil mi?
You do see that, don't you?
Ne demek istediğimi anladınız, değil mi?
You see what I mean?
Bu Koreliyi anladın, değil mi?
Any important?
- Anladın, değil mi?
You understand, right?
Ne demek istediğimizi bile anladığını sanmıyorum onun, değil mi, Jake?
I don't think he ever understood what we was talking about. do you. Jake?
Birkaç kez çarptığınız için size ceza yazmak zorundayım, anladınız değil mi?
You don't deny that you've hit a few vehicles in passing, so to speak?
Pekala, sana söylediğim herşeyim anladın, değil mi hayatım?
Now, you understand everything I told you, don't you, dear?
Kendim üzerine konuşmayı neden sevmem, anladınız değil mi?
Now you can understand why I don't like to talk about myself.
Ne demek istediğimi anladın, değil mi?
You know what I mean, don't you?
Anladınız değil mi?
Ihr recognized me, however?
Umberto, durumu anladın, değil mi?
I've seen it. Umberto understands the situation. Don't you, boy?
Ve seni çok iyi anladığımın farkındasın, öyle değil mi?
And I'm sure that you can see I dig you pretty good, too, right?
Anladın beni değil mi?
You understand me, HC?
Ama siz anladınız değil mi?
But you do understand, don't you?
Çıkarınca aradaki farkı anladın, değil mi?
Can certainly tell the difference, can't you?
Anladın, değil mi?
You've seen it, haven't you?
Buraya kadar anladın, değil mi?
You got this now, right?
Ne demek istediğimi anladın, değil mi?
You know what that means, stall.
Anladın, değil mi?
Do you understand now?
Dopdolu derken neyi kastettiğimi anladın, değil mi?
You know what I mean by full?
- Demek istediğimi anladın, değil mi Jerry?
- You know what I mean, Jerry?
Neyden bahsettiğimi anladın, değil mi Joan?
You know what I'm talking about, Joan?
Beni kesinlikle anladın, değil mi?
You do understand me, right?
- Anladınız değil mi?
- You know who I am, don't you?
Önceliklerini iyice anladın değil mi?
Got your priorities right, have you?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]