Anlat bana перевод на английский
9,903 параллельный перевод
Dul'un neden seninle bu kadar ilgilendiğini anlat bana.
Tell me why the widow's so interested in you.
Anlat bana.
Tell me.
Şöyle bir oturup ne olduğunu anlat bana Phil.
Calm down. Just have a seat and tell me what's going on, Phil.
Eee, anlat bana.
So, tell me.
Cole Lockhart'ın düğün gecesi olanları anlat bana.
So, ahem, tell me what happened the night of Cole Lockhart's wedding.
Neler olduğunu anlat bana.
Tell me what's happening.
Ona farklı bir şekilde, daha önce bakmadığın şekilde baktığın ilk anı anlat bana.
Tell me when you saw her differently, the first time you looked on her in a way you hadn't before.
Anlat bana.
Talk to me.
Ne oldu anlat bana her şeyi. - Sam.
What happened, tell me everything.
Bana Dick'i anlat.
Tell me more about Dick.
Dinle, ya bana söz verdiğin gibi neler olduğunu anlatırsın ya da buradan hemen giderim.
You either tell me what the hell is going on like you said you would or I'm out of here.
Bana John'la olan her şeyi anlatıtı.
She told me all about John.
Lütfen o limuzinle ilgili her şeyi bana anlat.
Please tell me everything you remember about that limo.
Tabii bana Ana ile ne yaşadığını anlatırsan.
Consideration from the DA. If you tell me what happened with Ana.
Bana söylediklerini anlat onlara.
Colorado due to a medical condition. Tell them what you told me.
Bana şu uydurduğun olayların sırasını bir daha anlat.
Can you tell me your bullshit timeline again?
Geçen cumartesi akşamı neler olduğunu bana anlatır mısın?
Can you tell me what happened last Saturday night?
Hayır, özür dileme bana ne olduğunu anlat.
No, don't apologize to me, just tell me what's up.
Niye bana bunları anlatıyorsun?
Why are you telling me this?
Bana hikayeyi anlatın.
Tell me the story.
Anlat bana.
Tell me about it.
Eğer gerçekten üzülmüş ve kızkardeşime saygı duyuyorsanız, bana onun hakkında bildiklerinizi anlatın.
So if you really want to pay condolences and respect to my sister, you tell me what you know about her.
Bana gerçeği anlatırsan, İsa tüm bu laneti geri çevirebilir.
Christ can un-witch us if you will but speak truth to me.
- Lütfen bana anlatın.
- Please talk to me.
Ne dediğin hakkında hiçbir fikrim yok, ama bana ne olduğunu anlat.
- Y también señorita Jane. - I have no idea what you just said, but let me tell you what's gonna happen.
Bana soruşturmanın nasıl gittiğini anlat.
Tell me... Tell me how the, um, investigation's going.
Bana her şeyini anlatır sanıyordum.
I always felt like she told me everything.
O zaman bana nasıl yapılacağını anlat. Ve kötü olan ben olayım.
How about this... how about you guide me through the process, and then I'm the bad one?
Bana nasıl bir şey aradığınızı anlatır mısınız?
What can you tell me about what you're looking for today?
Bana bir yetişkin gibi davran ve her şeyi anlat!
Treat me like an adult and tell me everything!
Bana şu mahalleyi bölme işini bir anlat bakalım.
Well, tell me about this re-zoning thing.
Bana her şeyi anlat.
Tell me everything.
Castor kim bilmiyorum. Bana her şeyi anlat.
Tell me everything.
Hep anlatır bana.
He always tells me.
Bu hikayeyi bana anlatığında daha beş yaşındaydım.
Hey, I was only five fucking years old when he told me that story.
Hadi bana her şeyi anlat.
Come on, tell me everything.
Annem bana sık sık yedi yılda 13 dadı değiştirdiğini anlatırdı.
My mother often told me that I had 13 nannies in seven years.
Bana bunları nasıl düzenlediğini anlat eyalet avukatıda sana bir iyilik olarak ömür boyu hapis cezası versin.
Tell me how you set this thing up and the state's attorney will thank you by giving you a life sentence with possibility.
Kapıyı açıp ilaçlarımı bana verirsen bildiğim her şeyi anlatırım.
You open this door and you let me take my meds, and then I will tell you everything I know.
Eskiden bana, herşeyini anlatırdın.
Tomorrow's a very important day for us.
- Bana gerçeği anlat. Violet de Merville'in dairesine yaptığı ziyaretten haberin var mı?
Did you know about her visit to Violet de Merville's apartment?
- Bana sonra anlatırsın.
- Fill me in later.
Detektife verdiğiniz ifadeyi bana anlatıp anlatamayacağınızı merak ediyordum.
I was wondering if you could tell me about your statements to the detective.
Anlat bana.
I'm your best friend?
- Aman Tanrım. Bana onu anlat. Nasıl biri?
He was a complete stranger.
- Bana şu aptal hakkında tüm detayları anlat.
Give me all the details of that fool.
Elbette bana her şeyi anlatır.
Sure. And he'd tell me all about it.
Anlat bana canımın içi.
Tell me, dearest.
Bana bir bardak sıcak kahve getirirsen lisedeyken Mount Roshmore'a yaptığım geziyi anlatırım sana.
Well, if you get me a hot cup of coffee, I'll, uh, tell you about my high school trip to mount rushmore.
Bunu Han'dan 77 yaşındaki asgari ücretle çalışan birinin neden sağlık sigortasına ihtiyaç duymadığını bana anlatırken çaldım.
I stole this while he was explaining to me why a 77-year-old man, on minimum wage, doesn't need health care.
Darla bana her şeyi anlatır.
I saw them flirting, but it never went further than that. Darla tells me everything.
bana 1773
bana bunu yapma 64
bana yardım et 686
bana uyar 325
bana ne 176
bana yalan söyleme 146
bana göre 203
bana bak 1395
bana öyle bakma 161
bana gel 139
bana bunu yapma 64
bana yardım et 686
bana uyar 325
bana ne 176
bana yalan söyleme 146
bana göre 203
bana bak 1395
bana öyle bakma 161
bana gel 139
bana yalan söyledin 158
bana bir sigara ver 29
bana güven 272
bana biraz para ver 28
bana sorma 88
bana biraz zaman ver 38
bana ver 290
bana biraz su ver 19
bana bir bira ver 21
bana bir bak 53
bana bir sigara ver 29
bana güven 272
bana biraz para ver 28
bana sorma 88
bana biraz zaman ver 38
bana ver 290
bana biraz su ver 19
bana bir bira ver 21
bana bir bak 53